Litera Yayınları
471
Batıda geliştirilmiş olan insan modelleri ve tedavi stratejileri evrensel insanı tanımlamakta çok net ve açık bilgiler sunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bir psikoterapi kültürü bulunduğu ve bu toplumların ortak bir kabulü haline geldiği için, psikoterapinin değişik yöntemlerinin kendilerine kolayca uygulama alanı bulabildiğini görmekteyiz. Ancak gelişmekte olan ülkelerde durum böyle değildir. İnsanların bedensel gereksinimleri ve rahatsızlıklarının, medeni bir tavırla dikkate alınıp karşılanması gibi ruhsal gereksinim ve rahatsızlıklarının da en uygun yöntemlerle giderilmesi aynı şekilde modern bir tavrın sergilenmesi anlamına gelir. Bu çerçevede psikoterapi uygulamalarının değişik ekol ve yöntemlere göre çeşitlilik arzettiğinden ve neredeyse her insana özgü bir yöntemin bulunabileceği bir psikoterapi spektrumundan söz etmek mümkündür. Bütün bu psikoterapi yaklaşım ve teknikleri, tek başına ele alındığında, insan gerçeğinin ancak bir tarafını izah edebilmekte ve bütünü açıklamada yetersiz kalmaktadır.
Bu eserde psikoterapi tekniklerinin bir insanın bütüncül olarak izah edilmesi yolunda nasıl kullanılabildiği araştırılmakta ve bulgular okuyucuyla paylaşılmaktadır. Yine bu çalışmada, insanı tek bir ekolün dar kalıpları içinde değerlendirmek yerine hiçbir ekolün mensubu olmadan geniş bir bakış açısıyla klinik tablonun hangi ekole veya ekollere uyduğunun incelemesi ve irdelemesi yapılmaktadır. Eserde söz konusu bütüncül yaklaşımla, literatürdeki en ince detayları bile izah edebilen özgün bir teori ortaya konulmaktadır.
Kendimizi tanımak, nasıl bir hayat sürdüğümüzün bilincine varmak ve insanı insan yapan temel özellikleri fark etmek istiyorsak bu kitabı dikkatli bir şekilde okumamız kaçınılmazdır.