Paul Hazard – Batı Düşüncesinde Büyük Değişme


eKitap Arşivi – Ücretsiz PDF E-Kitap İndir
Yalnızca PDF e-kitapların paylaşıldığı Ücretsiz bir ekitap arşividir.
Türk-İsiâm tarihinin XIU. ye XIV. yüzyıllarında daha çok Anadolu'da görülen Ahîlik, aslında İslâm medeniyetinin temel unsurlarını bünyesine almış bir Türk kurumu olarak kabul edilmiştir. Bu haliyle Ahiliğin el kitaplarından sayılan ve ahilerin âdeta başucu kitabı olarak benimseyip okuyageldikleri Fütüvvet-nâmeler de Arapça, Farsça ve Türkçede olmak üzere tarklı dillerde kaleme alınmışlardır. Bunlar kültür kaynaklarımız arasında önemli bir yer tutmaktadırlar. O bakımdan Fütüvvet-nâmeleri tanımadan Arifliğin anlaşılması mümkün görünmemektedir. İşte bu sebeple biz de Fütüvvet-nâmeleri tanımayı ve tanıtmayı, kültür kodlarımız arasına onlardan yararlı bilgiler katmayı gerekli görerek, bu eserimizde XV. yüzyılda kaleme alındığı bilinen Şeyh Seyyid Hüseyin el-GaybTnin Fütüvvet-nâmesini okuyucu ile buluşturmayı hedefledik.
Çanakkale Mahşeri; “cihânın yedi iklîminden” Türk’ün aziz topraklarına “kaynayan bir kum gibi” sökün edip gelmiş, Türk’ü tarihten ve hatta beşeriyet hafızasından söküp atmaya ahdetmiş düşman karşısında, Türk’ün “göğsündeki kat kat îmanla” ve kanının her damlasıyla verdiği cevabın destanıdır. Çanakkale Mahşeri; asırlardır Anadolu coğrafyasında çalınan mayanın bozulmayacağının, en sağlam istihkâmın vatanını nâmûs bilenlerin pâk yürekleri olduğunun, “rükû” haricinde cihâna nizam vermiş başların asla eğilmeyeceğinin destanıdır. Mehmed Niyazi’nin 1998 yılında yayınlandığı ilk günden bu yana büyük bir ilgiyle okunan romanı, Çanakkale muharebelerinin en gerçekçi anlatıldığı eserlerin başında geliyor. Bir muharebede tek bir neferin bile ne kadar önemli olduğu malumdur. Çanakkale Mahşeri romanını da, bu hakikatin âdeta bir tezahürü olarak kaleme alan Mehmed Niyazi, Çanakkale siperlerindeki en üst rütbelilerden en düşük rütbelilere kadar bizleri sayısız kahramanın dünyasında gezdirir. Çanakkale Mahşeri’nin kahramanları öyle bir rûh iklîminin insanlarıdır ki, efsanelerde anlatılanlardan daha efsanevî, tarih kitaplarında anlatılanlardan ise daha gerçektirler.
Türk düşünce, kültür ve siyaset tarihinin önemli simalarından olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları adlı eseriyle "Türk milletindenim" demenin ne demek olduğunu, Türk milletinin kim olduğunu, nereden geldiğini ve nereye gitmesi gerektiğini öğreten bir ilk öğretmendir. Bu çabalarıyla Türk milliyetçiliğinin zeminini de hazırlayan Gökalp, kendisine kadar dağınık bir halde gelen düşünceleri bir araya getirerek, gerçek anlamını bulan bu düşünceye Türkçülük adını vermiş ve milletin bundan sonra gideceği yolu tayin etmiştir. İmparatorluktan Millî-Devlete geçiş döneminde yaşayan Gökalp'ın, insanların kafalarının karışık olduğu bir dönemde, bu karışıklığa çözüm bulmak amacıyla Türk toplumu ve kültürü üzerine yaptığı sosyolojik, kültürel ve siyasî değerlendirmeler geçerliliğini bugün de muhafaza etmektedir.