Remzi Demir – Osmanlılarda Bilimsel Düşüncenin Yapısı

e-kitap indir
Osmanlılarda Bilimsel Düşüncenin Yapısı Kitap Kapağı Osmanlılarda Bilimsel Düşüncenin Yapısı
Remzi Demir
Epos Yayınları
88

Bu küçük çalışmanın maksadı, Osmanlılar'da bilimsel çalışmaları yönlendiren Kuramsal Çerçeveleri ve bu çerçeveleri kuran temel etmenleri belirlemektir.

Osmanlı bilginleri, doğayı incelerken ve doğanın bilgisini ararken, Yaratıcı-Yaratılan İlişkisi'ni öne çıkaran ve Orta Çağ İslâm Dünyası'ndan miras alınan bir yaklaşım içerisindeydiler; kısacası onlar için önemil olan, doğada bulunan nesneleri ve bu nesnelerin neden oldukları olguları aklî bir çabayla kavramak değil, Yaratılan olarak görülen bu unsurlarla, Yaratan olarak görülen tanrı unsuru arasındaki zorunlu bağlantıları kavramaktı; böylece aslında yapmak istedikleri şey, Yaratılanlar'ın bilgisinden Yaratan'ın bilgisine ulaşmak ve "Müslüman" İnsan'ı bu bilgiye göre yeniden temellendirmekti. Dolayısıyla, Yaratan, Yaratılanlar, ve bunlar arasında en şerefli olduğuna inanılan "İnsan", birbirleriyle ilişkileri içinde ve bir arada anlaşılmak isteniyordu.

Osmanlı tarihi boyunca, birbiriyle bağlantısı olmayan iki Kuramsal Çerçeve'den yararlanıldığı ve bunlardan birincisinin 14. ve 19. yüzyıllar arasında ve ikincisinin ise, 19. ve 20. yüzyıllar arasında yoğun bir biçimde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Her iki çerçeve de özgün ve Osmanlı bilginlerinin bilimsel çabalarının bir mahsulü değildir; ilmiye sınıfı (alimler) tarafından savunulan önceki çerçeve, Doğulu -Osmanlı öncesi Müslüman- düşünürler ve bilginler tarafından ve askeriye sınıfı (askerler) tarafından savunulan sonraki çerçeve ise, Batılı -Rönesans ve Aydınlanma Dönemleri Hıristiyan- düşünürler ve bilginlerinin, yalnızca bilimsel bilgi birikimini değil, bu birikimi anlaşılır ve çoğaltılır kılan Kuramsal Çerçeveleri de "dışarıdan" ödünç aldıkları söylenebilir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Sencer Divitçioğlu – Asya Üretim Tarzı Ve Osmanlı Toplumu

e-kitap indir
Asya Üretim Tarzı Ve Osmanlı Toplumu Kitap Kapağı Asya Üretim Tarzı Ve Osmanlı Toplumu
Sencer Divitçioğlu
Alfa Yayıncılık
235

Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) tartışmasının isim babası olan Divitçioğlu, düşünce dünyamıza yön veren eserleriyle ortaçağ tarihçiliğinde özel bir yere sahiptir. Oyun teorisinden üç işlev teorisine dek farklı yaklaşımlarla, klasik tarihçiliğin dışına çıkan formüllerle okurun zihnini sürekli uyanık tutan, kendine özgü bir sosyal bilim dili yaratan Divitçioğlu, Köktürklerden Osmanlı'ya dek ortaçağ Türk toplumlarındaki süreklilik ve kopuşları, geri dönüş ve sıçramaları kışkırtıcı tezlerle ele aldı.

Alfa Yayınları bu kitapta Divitçioğlu'nun iki erken dönem araştırmasını; ve Marksist Üretim Tarzı kavramını açıkladığı risalesini bir arada okurların ilgisine sunuyor. Bugün için de zihin açıcı ve merak uyandırıcı bir geç ortaçağ değerlendirmesi olan bu kitap, kendi öneminin yanı sıra, Kemal Tahir, İdris Küçükömer, Cemil Meriç ve Hikmet Kıvılcımlı gibi aydınların erken Osmanlı değerlendirmelerini doğru anlamak için de bir anahtar.

"Sencer Divitçioğlu ilk anda herkesi şoke edecek tezleriyle ama o tezlerden çok, herkesin eline pek geçmeyen tarih, iktisat ve sosyal bilgiler literatürünü alıp taraması ve değerlendirmesiyle bilinmelidir."
-İlber Ortaylı, Milliyet-


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Yavuz Bahadıroğlu – Biz Osmanlıyız

e-kitap indir
Biz Osmanlıyız Kitap Kapağı Biz Osmanlıyız
Yavuz Bahadıroğlu
Nesil Yayınları
224

" Osmanlı yürekli olmak"" Fatihler nasıl yetişir? " Devlet, milletle nasıl bütünleşir? " Amerika"dan nasıl vergi alırdık? " Padişahlar diktatör müydü? " Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı" Osmanlı toplumu, bir "sevgi, şefkat ve yardım toplumu"ydu. Devlet, "hayat ve hayrat devleti", insan "hayrat ve hasenat insanı"ydı. Osmanlı"da hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu. Osmanlı insanı "kıble yürekli"ydi. Faziletliydi, dürüsttü, çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hedef ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı. Osmanlı"da, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü. Osmanlı"da "güçlü olan haklı" değil, "haklı olan güçlü"ydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı. Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı. Osmanlı, yetiştirdiği "cevher insan"larla dünyaya nam salmıştı.
Tarih gerçek bir "ibret aynası" ve tam bir "tecrübe tahtası"dır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir. Bugün, geçmişimizden ders almanın ve "yeniden Osmanlı" demenin tam zamanı"


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir