Yahya Araz – 16. Yüzyıldan 19. Yüzyıl Başlarına Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak

e-kitap indir
16. Yüzyıldan 19. Yüzyıl Başlarına Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak Kitap Kapağı 16. Yüzyıldan 19. Yüzyıl Başlarına Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak
Yahya Araz
Kitap Yayınevi
196

Çocuk emeği, çocuk evlilikleri gibi çocuklarla ilgili sorunlardan yoğun bir şekilde bahsedildiği modern Türkiye’de, bu sorunların tarihsel arka planına yönelik ilginin azlığı şaşırtıcıdır. Osmanlı toplumunda özellikle “modernleşme süreci” öncesinde çocukların yaşamına ilişkin çağdaş dönemde çok az şey üretilmiştir. Bu anlamda elinizdeki çalışma, ele aldığı dönem bağlamında Osmanlı toplumunda çocukların yaşamına, içinde büyüdükleri ve şekillendikleri toplumla ilişkilerine değinen ilk kitaptır. Kitap birkaç konuda Osmanlı çocukluk tarihi araştırmalarına katkılar sağladığını, en azından yapılacak yeni araştırmalar için sorular ürettiğini ummaktadır. Birincisi kitap, çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda 19. yüzyılın başlarına ya da “modernleşme süreci”ne kadar bir devamlılığın olduğu hususunda ısrar etmektedir. İkincisi Osmanlıların, 19. yüzyıldan önce de çocuklar üzerine düşündükleri, tartıştıkları ve yaşam döngüsünde çocukluğu yetişkinlikten tamamen ayrı, kendine özgü özellikleri olan bir dönem olarak tanımladıklarına yönelik vurgudur. Osmanlılar, hukuki ve toplumsal olarak çocukluğu ve çocukluktan yetişkinliğe geçişi ayrıntılı bir şekilde ele almışlardır. Üçüncüsü Osmanlı toplumunda çocukların, sahip oldukları sosyal ve ekonomik aidiyetlere bağlı olarak aynı zaman ve mekânda pekâlâ farklı bir çocukluğa sahip olabilecekleri düşüncesidir. Herhalde önemli oranda maddi imkânsızlıklardan dolayı çocukluklarını başka ailelerin himayesinde geçirmek zorunda kalan çocuklar bunun için iyi bir örnek oluşturmaktadır. Dördüncüsü bu çalışma, Osmanlı “modernleşme süreci”nin çocukların yaşamında yol açtığı dönüşümlerin daha iyi anlaşılabilmesinin önemli oranda bunun öncesiyle ilgilenmekten geçtiğini önermektedir. Bunu yapmak çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda değişim ve devamlılığın boyutlarını daha iyi anlamayı sağlayacaktır. Osmanlılar, 19. yüzyılın ikinci yarısında kaleme aldıkları Mecelle’de, çocukluğun sınırlarını halen İslam hukuku çerçevesinde düşünmeye devam ediyorlardı. Yahya Araz, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi öğretim üyesidir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Hakan Özoğlu – Cumhuriyetin Kuruluşunda İktidar Kavgası

e-kitap indir
Cumhuriyetin Kuruluşunda İktidar Kavgası: 150'likler, Takrir-i Sükûn ve İzmir Suikastı Kitap Kapağı Cumhuriyetin Kuruluşunda İktidar Kavgası: 150'likler, Takrir-i Sükûn ve İzmir Suikastı
Hakan Özoğlu
Kitap Yayınevi
246

Mustafa Kemal, 1923'te kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin başına geçtiğinde laik ve modernleşmeci bir milli Türk kimliği inşası sürecini başlatmıştı. Ancak bu süreç bir iktidar mücadelesini de içeriyordu. Yeni rejim muhalefeti nasıl susturacak, vizyonunu nasıl pekiştirecekti?
Kısa, ama olaylı bir dönemi inceleyen Cumhuriyetin Kuruluşunda İktidar Kavgası, bu çok önemli yıllarda yeni rejimin muhalefetle başa çıkmak için başvurduğu başlıca üç siyasi ve hukuki manevraya odaklanıyor ve iktidar mücadelesinin yeni devletin biçimlenmesine nasıl katkıda bulunduğunu inceliyor. Dr. Özoğlu çalışmasına, I. Dünya Savaşı'nda kaybeden tarafta yer alan Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini beklediği 1918 yılıyla başlıyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Giovanni Ricci – Türk Saplantısı

e-kitap indir
Türk Saplantısı: Yeniçağ Avrupa'sında Korku, Nefret ve Sevgi Kitap Kapağı Türk Saplantısı: Yeniçağ Avrupa'sında Korku, Nefret ve Sevgi
Giovanni Ricci
Kitap Yayınevi
232

Batı Avrupa kültürü içinde "Türkler", birkaç yüzyıl boyunca toplumun bütün düzeylerinde başlıca tutku, yazı ve sohbet konularından biri oldu. Eskiden "Türkler" sözünün bugünkünden daha geniş bir anlamı vardı. Bu söz dar anlamda yalnızca Osmanlı sultanının tebaasını değil, neredeyse bütün Müslümanları kapsiyordu. 0 kadar ki, çeşitli Avrupa dillerinde "Türlzleşmek" deyimi aslında Müslüman olmak, lslam dinine geçmek anlamma geliyordu. Gene de, imparatorluldarının büyük gücü nederıiyle daha çok Osmanlı Türkleri düşünülüyordu. İtalyaxı Rönesans'ının büyük isimlerinden Niccolö Machiavelli, 1521'de, aylakların kahvelerde, "gelmek üzere olan Türk"ten, "bu dönemde Haçlı Seferi düzenlemenin yerinde olup olmayacağı"ndan ve "benzeri saçmalıklar"dan söz ederek vakit geçirdiklerini belirtiyordu. Demek ki, Machiavelli gibi dahi kişilerin alay ettikleri bir saplantı söz konusuydu. Kitapta bu saplantı tipik sayabileceğimiz bir dizi olay aracılığıyla irdeleniyor ve incelenen belgeler sayesinde şaşırtıcı yaşam öyküleri ortaya çıkıyor: Hıristiyanlarla yaşayan Magripli kadınlara ve Türklerle yaşayan Hıristiyan kadınlara rastlıyoruz; Türklerin elinde tutsak olmaktan kurtulmalık vererek kurtulan Hıristiyanların yurtlarına dönüşlerinde düzenlenen törenlere ve kürek mahkumu Türklerin sokaldardan dramatik bir şekilde geçirilişlerine tanık oluyoruz; Tunus'ta İslam inancinı benimseyen ve önemli kişiler haline gelen bazı Ferraralı denizcilerin yaşamlarını inceliyor, savaş haberlerini ve Haçlı Seferi düşlerini dinliyoruz; kısacası, insanlar, nesneler, seslerden oluşan sürekli bir gelgite dalmış buluyoruz kendimizi.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Jona Lendering – Büyük İskender

e-kitap indir
Büyük İskender Kitap Kapağı Büyük İskender
Jona Lendering
Kitap Yayınevi
448

Sonunu bildiğiniz, yine de elinizden bırakamadığınız romanlar ya da gümüş perdedeki yansımalarından gözünüzü ayıramadığınız filmler vardır. İşte elinizdeki Büyük İskender kitabı, gerçek bir tarih kitabı olmasına rağmen, Makedonya kralının bilinenden çok farklı bir portresini, adeta epik bir filmin rengârenk kareleri aracılığıyla çiziyor, roman tadında bir anlatı sunuyor. Yazarı Jona Lendering daha önce hiç denenmemiş biçimde, bir yandan geleneksel antikçağ Yunan anlatılarını didiklerken, diğer yandan Babil hükümdarlık kayıtlarını, İran kökenli belgeleri okurlarının gözleri önüne seriyor. Ayrıca ancak son yıllarda okunabilmiş sayısız kil tablet eşliğinde bizi İskender’in peşinden büyülü bir yolculuğa çıkarıyor. Çarpıcı güzellikteki gizemli Uzakdoğu diyarlarına sürüklenirken, başka kültürlerin tuhaf gelenekleri olan halklarını, gözü pek ve merhametsiz savaşçılarını tanıma fırsatı buluyoruz. Lendering’in İskender’i, yalnızca aman vermeyen bir fatih ya da dillere destan bir kahraman değil; daha çok, farklı kültürler arasında bocalayıp kalmış, tebaasını oluşturan halkları bir çatı altında toplama arzusuyla dolu genç bir liderdir. Hep anlatıldığı gibi şeytan ya da tanrı olarak değil, sıradan bir insan olarak görürüz onu. Kitapta, İskender’in ezeli rakibi Pers hükümdarı III. Dareios’un portresi de, Yunan kökenli kaynaklarda yansıtıldığı gibi korkak bir hükümdar olarak değil, üstün vasıfları olan, kılı kırk yaran cesur bir komutan olarak çizilmiştir. Jona Lendering tarihçidir. Kitap Yayınevi’nin de yayınlayacağı Stad in Marmer; Gids voor het antieke Rome aan de hand van tijdgenoten [Mermer Şehir: Çağdaşlarının Gözünde Antikçağ Roması] adlı yapıtı “Hollanda’da bugüne kadar yayımlanmış Roma’yı en iyi tanımlayan kaynak” sıfatıyla övgüye değer bulunmuştur.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir