Ayrıntı Yayınları
Clastres bu kitabında da, daha önce yayımladığımız Devlete Karşı Toplum’da yıkmaya giriştiği devlet efsanesinin temellerine ışık tutmaya devam ediyor. Toplumun ve siyasal iktidarın devletsiz var olamayacağını öne süren geleneksel antropolojiyi tersine çevirerek, toplumun temelini devletin değil, siyasetin oluşturduğunu saptıyor. Siyasal yaşamı olmayan toplum yoktur, ama devletsiz toplumlar vardır. Bunlar klasik antropolojinin iddia ettiği gibi gelişmemiş, olgunlaşmamış oldukları için değil, otoriteye, farklılaşmaya, bölünmeye karşı oldukları için devlete de karşı çıkmışlardır.Devlete Karşı Toplum’da daha çok devletsiz toplumun yapısal özellikleri üzerinde duran Clastres, Vahşi Savaşçının Mutsuzluğu’nda ağırlığı devletsiz toplumun kendini korumak için geliştirdiği mekanizmaların tanıtılmasına veriyor.Devletsiz toplumu devletli topluma göre açıklayan geleneksel bakış açısını tersine çeviren Clastres, Vahşi Savaşçının Mutsuzluğu’nda bu durumda devletsiz toplumdan devletli topluma nasıl geçildiğini açıklamaya çalışır. Evrimci, kesintisiz, çizgisel gelişmeyi varsayan model geçerliliğini yitirdiğine göre, bölünmenin, eşitsizliğin, devletin kökenini nerede aramak gerekir?“Peki, vahşilerin gerçeğinden nasıl bir ders çıkarabiliriz? Basitçe özetlemek gerekirse, devletin ortaya çıkışının kaçınılmaz olmadığını söyleyebiliriz. Yönetenler/yönetilenler, efendiler/köleler ayrımını tanımayan toplumlar var olduğu sürece, devletin insan doğasından kaynaklanmadığını kabul etmek gerekir. Peki, devlet bir kere ortaya çıkarsa geriye dönüş yok mudur? Bu noktada başlangıç sorununun şiddet sorunundan ayrı düşünülemeyeceği ortaya çıkıyor. Clastres’ın yapıtının gücü antropolojiye gerçekten önemli sorular yöneltmiş olmasından ve bu yolda gerekli olan yöntemsel araçları göstermiş olmasından geliyor.” Pierre Bouretz / Cumhuriyet Kitap