Simone De Beauvoir – Kadınlığımın Hikayesi

e-kitap indir
Kadınlığımın Hikayesi Kitap Kapağı Kadınlığımın Hikayesi
Simone De Beauvoir
Payel Yayınevi
167

Kadın , Konuk Kız, Bir Genç Kızın Anıları ve elinizdeki bu kitabın kısa süre içinde büyük ilgi görmesi de bunu doğrulamaktadır. Beauvoir, Kadınlığımın Hikayesi'nde, daha önce genç kızlık döneminin sorunlarını anlattığı Bir Genç Kızın Anıları kitabında kaldığı yerden yaşamını tam bir açıklıkla anlatmaya devam ediyor. Sartre ile kurdukları ortak yaşantıyı, mutlu ve acılı günlerini, kadınlığın çeşitli sorunlarını, tanıdığı insanları, tutkularını, yazarlığını ve dünyamızın geçirdiği buhranlı dönemleri en küçük ayrıntılarına kadar anlatıyor. Bir roman gibi sürükleyici ve çarpıcı olan bu anıları severek, büyük bir ilgiyle okuyacaksınız.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Catherine Eagleton & Jonathan Williams – Paranın Tarihi

e-kitap indir
Paranın Tarihi Kitap Kapağı Paranın Tarihi
Catherine Eagleton & Jonathan Williams
İş Bankası Kültür Yayınları
394

"Dünyayı paranın döndürdüğü" ister doğru olsun ister yanlış, insanlık tarihinde çok az olgu böylesine kararlı ve ateşli bir ilginin odağında yer almış, bu denli ahlaki ve dinsel eleştiriye uğramış ya da bireyler, kurumlar veya devletler arasında bu denli çekişme, rekabet, hatta savaşa yol açmıştır.
Bu kitap, bilinen ilk ödeme kaydından günümüzün elektronik parasına dek, dünya genelinde Paranın Tarihi'ni incelemekte ve farklı kültürlerde para tarafından kışkırtılmış çeşitli ahlaki, siyasi ve dini tutumların yanı sıra, ekonomik ve sosyal düzeyleri de içeren bir arka plan içine yerleştirmektedir.
Eski Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarından Yunan ve Roma dünyalarında sikkeciliğin kurulmasına, parasal sistemlerin gelişiminin ve büyümesinin izini süren yazarlar, Avrupa, İslam dünyası, Hindistan ve Çin'in Ortaçağ'daki parasal sistemlerine de göz atarak geniş bir coğrafi bakış açısı geliştirmektedir. Kitabın son kısmı ise, modern dönem başında Avrupa ve her iki Amerika'nın artan rolünü, Avrupalılarla temasın Afrika ve Okyanusya'nın yerel ödeme sistemleri üzerindeki etkilerini ve geçmiş iki yüzyılın iktisadi düşüncesinin parasal ilişkiler üzerinde giderek artan etkisini irdeleyerek, paranın küresel bir olgu halini aldığı süreçler üzerinde yoğunlaşmaktadır. British Museum'un uzman küratörlerinden oluşan bir ekip tarafından kaleme alınan kitap, Paranın Tarihi 'ne hayat veren 500'ü aşkın sikke, banknot resmi, illüstrasyonlar ve haritalarla zenginleştirilmiştir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Charles King – Pera Palas’ta Gece Yarısı

e-kitap indir
Pera Palas'ta Gece Yarısı: Modern İstanbul'un Doğuşu Kitap Kapağı Pera Palas'ta Gece Yarısı: Modern İstanbul'un Doğuşu
Charles King
Kitap Yayınevi
406

"Efsanevi ajanların cirit attığı, caz müziğinin sürgündeki Beyaz Rusların, Avrupa'nın en hızlı gece kulüplerinden Maksim'in damga vurduğu ihtişamlı kentten bahsediyoruz... Agatha Christie'nin usul usul kitabını yazdığı, Ernest Hemingway'in ağır ağır vermutunu yudumladığı, Lev Troçki'nin ada vapurunda kuşkuyla etrafına baktığı bir şehirden… Yazarın deyişiyle 'İstanbul'un dünyayı taklit ettiği değil, bizzat ürettiği,' dünya sahnesinde bir yıldız gibi parladığı günlerden…"
-Yenal Bilici, Hürriyet Gazetesi-

"İstanbul 1918'den 1920'lerin sonuna uzanan dönemde yaşlanmış bir imparatorluğun başkentinden modern, canlı bir dünya kentine dönüşüyor. Charles King'in Pera Palas'ta Gece Yarısı kitabı bu renkli değişim öyküsünü, kendi deyişiyle 'İstanbul'un caz ve sürgün dönemini' anlatıyor.
-Pınar Ersoy, Milliyet Gazetesi-

"Charles King'in yıllarını verdiği ve Ayşen Anadol'un maharetle Türkçeleştirdiği Pera Palas'ta Gece Yarısı, bir şehrin, bir semtin, bir otelin, bir uluslararası ilişkiler mekânına dönüşmesini anlatıyor."
-Kaya Genç, Sabah Gazetesi-

Bazı tarih kitaplarını satır dahi atlamadan okursunuz; kendilerini okuturlar, bunda romanvari üslup son derece etkilidir. Charles King, Pera Palas'ta Gece Yarısı'nda işte böyle bir yoldan ilerliyor. Kitap, bir yandan da zamana yayılan titiz bir araştırmanın ürünü. Yazar, kendisinden önceki çalışmaları, hatta not ve eski yazıları hiç üşenmeden bulmuş, belgeleri sorup soruşturmuş. Tüm malzemeyi İçelleştirip romandan daha roman bir tarih anlatısı ortaya çıkarmış. Yeni bir tarihyazımı örneği olan Pera Palas'ta Gece Yarısı'nı okurken belgesel izliyor gibiyiz bir taraftan da.
-Ali Bulunmaz, Cumhuriyet Gazetesi-

"Charles King, İstanbul'un tarihine ustaca odaklanıp topladığı bilgileri de damıtarak bizlere sunuyor. Selahaddin Giz arşivinden alınmış, pek de gün ışığına çıkmamış fotoğraflar da bu ilginç öyküye eşlik ediyor. Ayrıntıları sevenler kaçırmamalı…"
-Gökhan Akçura, Radikal Gazetesi-

"Kitap, Pera Palas Oteli ekseninde, İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e geçen bir ülkenin sancılı fakat arzulu kabuk değiştirme dönemine ışık tutuyor. Bir yandan Avrupa ve dünyada olup biten tarihsel olayları bu değişim ekseninden görülebilecek bir açıdan ele alan yazar, hepimizin adını sıkça duyduğu ama hayatları hakkında çok az şey bildiği figürleri ön plana çıkartarak okurun dönemi her açıdan daha iyi anlamasını sağlamayı amaçlamış."
-Rafi Atam, Agos Gazetesi-

"Pera Palace Hotel'in hikayesi, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Orient Express, 1888'de Paris-İstanbul seferlerine başladığında, şehirde, bu paralı ve hatırlı yolcuların yüksek standartlarına cevap verebilecek bir otel yoktu. Bu boşluğu, 1895'te tamamlanan Pera Palace Hotel doldurdu. Levanten mimar Alexandre Vallaury'nin tasarladığı otel, Küçük Avrupa olarak bilinen Pera'nın Tepebaşı bölgesindeydi."
-Soner Can, Star Gazetesi-

"Ekim 1883'te bir Pazar akşamı, birkaç vagonluk bir tren Paris'in Doğu Garı'ndan hareket eder. 'Orient Express' adı verilen trenin ilk yolculuğudur bu. Pera Palas ise 1892'de, İmparatorluğun başkentini görmeye gelen Orient Express yolcularına hizmet vermek üzere kurulmuştur. Mermer merdivenlerin arasından bir kuş kafesi gibi yükselen ahşap ve demir karışımı asansörüyle Otel, Şark'a giden yolda Garp'ın son fısıltısı gibidir. İstanbul'un en gözde mahallesi Pera'ya bakmaktadır. Yazara göre, "Bedeli karşılığında her türlü serkeşliğin yapılabildiği bir semttir Pera. Köprüyü geçip Las Vegas'a gitmek gibi bir şeydir."
-Rüveyda Gürcan, Edebiyat Haber-

Modern İstanbul'un doğuşu hiç bu kadar sürükleyici bir dille, hiç bu kadar roman tadında yazılmamıştı. Charles King, Osmanlı İmparatorluğu'nun son demlerinde inşa edilen, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde nice badireler atlatan, bugün de eski görkemine kavuşan Pera Palas'ın ekseninde İstanbul'un payitahttan küresel şehre dönüşümünü anlatıyor. Bu rengârenk anlatıda, Beyaz Ruslar Grand Rue kaldırımlarında aile yadigârlarını satarken Halide Edip kadın hakları için mücadele veriyor, Mustafa Kemal ulus devleti inşa ederken Troçki Büyükada'da sürgün hayatı yaşıyor, geleceğin Papa XXIII. Johannes'i Nazi işgali altındaki Avrupa'dan kaçanlara gizlice yardım elini uzatıyor. Bostonlu bir profesör Ayasofya'nın hazinelerini gün ışığına çıkarırken Müslüman bir genç kız Dünya Güzellik Kraliçesi seçiliyor. Her milletten ajanların kol gezdiği bir şehir İstanbul; Pera Palas yönetimi lobiye postu seren ajanların müşterilere yer açmasını rica etmek zorunda kalıyor. Udi Hrant'ın, Roza Eskenazi'nin, Seyyan Hanım'ın yanı sıra Palm Beach Seven orkestrasının nağmelerini de dinleyebilirsiniz İstanbul sokaklarında. Georgetown Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü profesörü Charles King, yirmi sekiz yıl önce ilk ayak bastığında onu büyüleyen İstanbul'un modern tarihini yeniden kurgularken Avrupa tarihinin unutulmuş bir dönemini de gözler önüne seriyor. Elinizdeki kitap, yazar Robert D. Kaplan'ın sözleriyle, "sepya tonunda bir klasik."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Fatmagül Berktay – Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın

e-kitap indir
Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın Kitap Kapağı Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın
Fatmagül Berktay
Metis Yayınları
240

Hıristiyanlık'ta Ve İslamiyet'te Kadının Statüsü Üzerine Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım "Kadının ikinciliğinin doğal kabul edilerek bunun onun bedeninin denetlenmesinin meşru gerekçesi sayılması her üç tektanrılı dinin ortak özelliği. Bu ortak özellik, tarihsel ve coğrafi olarak üç geleneğin de aşağı yukarı aynı ya da birbirine yakın topraklarda ve benzer maddi koşullarda benzer gereksinimlere yanıt olarak doğup gelişmeleriyle açıklanabilse bile, ilginç olan, bugünkü ifadelerinde de kadınlara ilişkin tutum ve anlayışı odak almaları. Günümüzdeki Protestan ve İslamcı köktendinciliğin de kadının konfmu ve denetimi üzerinde yoğunlaştuğunu ve kendilerini toplumsal cinsiyet ve kadının. "doğru" toplumsal rolü aracılığıyla meşrulaştırdıklarını görüyoruz. Karşılaştırmalı yaklaşım, bu konuda da, partikülarizme ve oryantalizme düşülerek dinsel canlanışı salt İslam'a özgü bir olgu olarak görme yanılgısına engel olacak ve köktendönciliğin, İslam'ın "egzotik"alanıyla sınırlı ve anlaşılmaz bir şey olmadığının görülmesine yardım edecektir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir