Kurthan Fişek – Devlete Karşı Grevlerin Kritik Tahlili

e-kitap indir
Türkiye'de Devlet İşçi İlişkileri Açısından Devlete Karşı Grevlerin Kritik Tahlili Kitap Kapağı Türkiye'de Devlet İşçi İlişkileri Açısından Devlete Karşı Grevlerin Kritik Tahlili
Kurthan Fişek

"Ana çizgileriyle ve soyut olarak öne sürülenler şunlardır :
(1) Kapitalist toplumlarda «doğal durum», uylaşım değil, uzlaşmazlıktır
ve bu uzlaşmazlık yapının özünden gelmektedir; (2) Sermaye
olgusuntın barındırdığı içsel çelişki yüzünden, işyeri uyuşmazlıkları
gibi sıklıkla görülen durumları, insan ilişkilerini geliştirmek
gibi geçici tedbirlerle çözmek olanaksızdır; (3) Sorunun,
kaçınılmaz olarak, toplumu meydana getiren ana sınıflar açısından
ele alınması gereklidir; ( 4) DEVLET'in bir sınıfsal içeriği vardır ve
bu sınıfsal içerik, kapitalist toplumlarda, devlet makinesinin burjuvazinin
çıkarlarına uyarlanmış biçimde işlemesine yol açmaktadır.
Bu temel önermelerden hareketle, Anadolu toplumlarında üretim
ilişkilerinin evrimi üstıünde en genel çizgileriyle durulmuş ve
devletin, son tahlilde, kapitalist işveren olarak Türkiye işçi sınıfının
karşısında yer aldığı vargılanmıştır. Bu sonuca varmada kullanılan
ölçüt 1963-1968 dönemi devlet kesimi grevleri ve bu grevlerin
karşılaştırmalı morfo-sosyolojik görüntüsüdür."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Kazım Dayıoğlu – Ankara Kabadayıları

e-kitap indir
Ankara Kabadayıları Kitap Kapağı Ankara Kabadayıları
Kazım Dayıoğlu
Pencere Yayınları
224

Halil Soyuer Balıkesir'in Havran ilçesinde 1921 yılında doğdu. Balıkesir Lisesini bitirdi. Şiire Lise çağında başladı. İlk şiiri 1940 yılında Yedigün dergisinde yayınlandı. Yedek Subaylığını bitirince 1944 yılında Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatında göreve başladı ve Ankara'ya yerleşti. 1947 yılından kapanıncaya kadarAnkara Halkevi'nin Dil Edebiyat Şubesi Başkanlığını yaptı. O yıllarda çok büyük ilgi gören Şiir Günleri'nin yaratıcısı oldu ve sunuculuğunu yaptı. 1955 yılında memuriyetten istifa ederek gazeteciliğe başladı. Ankara'da yayımlanan birçok günlük gazetede Muhabirlik, İstihbarat şefliği, Köşe yazarlığı ve Yazıişleri Müdürlüğü görevlerini yürüttü. 1984 yılında Adalet Gazetesi İstihbarat şefi iken emekli oldu. 1966/69 yılları arasında Ankara'da Çaba adında aylık sanat dergisini çıkardı. Şiirleri ülkemizdeki birçok sanat dergisinde yayınlandı. Ayrıca İngilizce'ye ve Farsça'ya çevrildi.

Evli olup Ankara'da yaşayan Halil Soyuer'in 3 çocuğu (Nursel-Birsel-Emrah) ve 3 torunu (Görkem-Sıla-Efekan) vardır. Şimdiye kadar ünlü bestekarlarca 171 şiiri bestelenmiş olan Halil Soyuer'in, birçok yarışmada birincilikleri vardır. T. Vakıflar Bankası'nın 40. kuruluş yılı dolayısıyla düzenlenen ülke genelindeki sanatçılar arasında Altın ödüle hak kazanan 20 sanatçıdan birisidir. Halil Soyuer, Dünyü Şairler Kurultayı'nda Türkiye'yi temsil eden şairler arasındadır. Memleketi olan Havran'da bir caddeye adı verilerik ölümsüzleştirilmiştir. 51 yıldır Ankara'da yaşayan Halil Soyuer, bu kitapta yer alan birçok Ankara Kabadayısı ile gazetecilik mesleği icabı yakın arkadaş olmuş ve onların senelerce yanında bulunmuştur. Şiirleri toplu olarak Bütün Şiirleri adıyla yayınlanmıştır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Kaja Silverman – Görünür Dünyanın Eşiği

e-kitap indir
Görünür Dünyanın Eşiği Kitap Kapağı Görünür Dünyanın Eşiği
Kaja Silverman
Ayrıntı Yayınları

Önde gelen psikanalitik kuramcılardan biri olan Kaja Silverman, öğrencilerinden birinin sorduğu bir soruyu yanıtlamak için çıkıyor yola: “Psikanalizin bir sevgi kuramı var mı?” “Hem psikanaliz hem de son yıllarda psikanalize başvurulan çoğu tartışma içinde cinsellik, arzu ve saldırganlık çokça ele alınmıştı, ama sevgi, bu iki bağlam içinde de göze çarpmamıştı,” diyen yazar, Görünür Dünyanın Eşiği’nde, sevginin hem psişik hem de siyasi alanda çok önemli bir rol oynadığını savunuyor. Kendi bedenimizden farklı olan ve kültürel olarak hor görülen bedenleri sevme yolunda bize yardımcı olacak bir estetik model geliştirip; kültürde değişim sağlayabilecek bir idealleştirmenin nasıl olabileceğiyle ilgili bir yeniden düşünmeyi de bu modelin merkezine yerleştiriyor.

Kitabın adını Lacan’ın Écrits’de ayna evresini tanımlamak için kullandığı “ayna imgesi, görünür dünyanın eşiği gibidir” sözlerinden alıntılayan yazar, idealleştirme işleviyle sevginin yakından bağlantılı olduğundan hareketle kitabın “Eşik” kısmında, var olan idealler sistemini tartışıyor; özdeşleşmedeki tek güçlü teşvikin idealleştirme olduğunu savunuyor. Aksi halde yok sayacağımız bedenleri hangi şartlar altında idealleştirip onlarla özdeşleşebileceğimiz konusu üzerinde duruyor. Kitabın “Görünür Dünya” olarak adlandırdığı ikinci yarısında ise, görüş alanını oluşturan üç kategoriye odaklanıyor: nazar, perde ve bakış. Bakışımızın arzu ve kaygılarımızdan her zaman etkilendiğini; bizi çevreleyen temsillerin dolayımıyla gördüğümüzü gösteriyor bize Silverman. Lacan’ın “etkin sevgi hediyesi” olarak adlandırdığı ancak hiçbir zaman açıkça tanım-lamadığı kavramı kuramlaştırıp, kitabının etik ve siyasi tasarısının odağına yerleştiriyor. Ötekinin arzularına, mücadelelerine ve ıstıraplarına katılmamızı, “ve bunu kendimizin değil, onun kıymetini artıracak şekilde yapmamızı” sağlayacak görsel metinlerin çoğaltılması çağrısını tutkuyla yineliyor.

“Benliğin ve hâkim temsilin zorbalığıyla savaşmak konusunda bilincin tek başına yapabileceği fazla bir şey olmasa da, bu ödev temelde imkânsız da olsa, etik bir şekilde bakma zorunluluğundan hiçbirimiz muaf değiliz” diyen; ve “öznenin, kapasitesini aştığı için tek başına gerçekleştiremeyeceği bir şeyi kolektif olarak yapmamıza estetik metnin yardım edebileceği”ni savunan Silverman, sıra dışı eserler rehberliğinde sürdürüyor arayışını: “Sen ya da ben”in fasit mantığı dışına nasıl çıkabiliriz? Etik anlamda kendimizi ve birbirimizi nasıl sevebiliriz? Bakışımızı nasıl yeniden eğitebiliriz? “Sen ve ben”i nasıl mümkün kılabiliriz?

“Silverman çetrefil olduğu kadar da etkili ve esin veren, vicdani sağlamlığa sahip bir etik duruşu dikkatimize sunmayı başarmış.”
San Francisco Bay Guardian


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

İsmail Beşikçi – Türk Tarih Tezi ve Kürt Sorunu

e-kitap indir
Türk Tarih Tezi ve Kürt Sorunu Kitap Kapağı Türk Tarih Tezi ve Kürt Sorunu
İsmail Beşikçi
İsmail Beşikçi Vakfı Yayınları
208

Türk Tarihi Tezi, "Güneş Dil Teorisi" durup dururken ortaya cıkmadı. 1919-1922 yıllarına, hatta daha öncelere giden bu anlayışın, önemli kökenlerini bulmak mümkündür. Ancak İsmail Beşikci, bu kitapta 1930'lu yıllarından itibaren konuyu ele almıştır. Kitapta; bu "tez" ve "teori"nin neden yaratıldığı, ne gibi fonksiyonları karşılamak için geliştirildiği sorunlarından çok, bu ideolojiye temel olan düşüncelerin, toplantı ve konferansların, yazıların vs. bilim yöntemiyle ne dereceye kadar ilişkili olduğunu kritik ediyor.

Bilimde; doğrunun ölçütü olgulardır. Kişiler doğrunun ölçütü değildir. Bir ırkı ve ulusu övmek bilim yöntemiyle bağdaşmaz. Katı, şüphesiz ve eleştirilmez hiçbir şey olamaz ve her şeye her zaman şüpe ile yaklaşmak bilimsel yöntemin gereğidir. bilim olğulara, gerçek somuta ve nesnel gerçeğe dayanır.

Bilgi teorisinin kavramları; hükümete, devlete, ulusa, kişi veye kişilere vs. "laik olan", "olmayan" gibi ahlak teorisinin kavramları ile ele alamaz ve aynılaştıramaz.

Bu eserde; "bilimsel" diye sunulan ve Türk Devleti'nin resmi ideolojisini içeren "Türk Tarihi Tez"nin edebiyat, kültür, siyaset, eğitim ve toplumsal yaşama nasıl yansıtıldığını ve ne kadar bilimden uzaklaştırılmış olduğunu göreceğiz.

Kitap, Türk Tarih Tezi, "Güneş Dil Teorisi"nin geliştirildiği sıralarda, Türk Devleti'nin iç ve dış politikadaki gelişmeleri ve bağlantılarının ne durumda olduğu? Sorusuna cevap arayarak; "tez" ve "teori"nin siyasi hedefler için yaratıldığına işaret etmektedir.

İsmail Beşikci; bu eserinde, ele aldığı "tez"in kongrelerle adım adım nasıl şekillendirildiğini ve "Güneş Dil Teorisi" ile iç içe işlendiğini ele alır. Türk dilinin, tarihinin diğer diller üzerinde; ırkçı, şoven, sömürgeci ve dil kıvrımcı, egemen bir siyaset ile otokton halkları, uzun süreli bir jenosit uygulamasına tabi tutmayı izah ediyor. "Tez" ve "Teori"nin siyasi hedefinin, Türk ve İslam olmayan her kesimin olduğunun sonucunu tespit ederek, bir vasıta olarak nasıl "katı zafere" varıldığının, tarih bilinci ve bilimsel yöntem ile eleştirisi sunulmaktadır.

Sonuç olarak; 'Türk Tarihi Tezi', "Güneş Dil Teorisi"nin kürdler görüşü ne idi? Faşist, askeri bürokratik ve sömürgeci siyasetin ihtiyacı ve 'resmi ideoloji' olarak ifade edilen Kemalizm'in bugüne kadar sürüldürülmüş olunmasının ipuçlarını vermektedir.

Kitapta; 'Türk Tarih Tezi', "Güneş Dil Teorisi"nin ana hatları, tarihsel kaynakları ortaya konarak, bilim yöntemiyle eleştiriye tabi tutulmuştur.

İsmail Beşikciye saygı, okura dostlukla!..


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir