Georg Ostrogorsky – Bizans Devleti Tarihi

e-kitap indir
Bizans Devleti Tarihi Kitap Kapağı Bizans Devleti Tarihi
Georg Ostrogorsky
Türk Tarih Kurumu
582

Roma devlet tarzı, Grek kültürü ve Hristiyan inancı Bizans gelişmesinin ana kaynaklarıdır. Bu unsurlardan birisi çıkarılsa Bizans'ın varlığı düşünülemez. Ancak Hellenist kültür ve Hristiyan dininin Roma devlet şekli ile bir sentez haline gelmesi bizim Bizans imparatorluğu olarak adlandırmaya alıştığımız tarihi teşekkülü meydana getirmiştir. Bu sentez Roma Devleti'nin ağırlık noktasının, krizler devri olan 3. yüzyılın gerektirdiği gibi doğuya kayması ile mümkün kılındı. Ağırlık noktasının bu yer değiştirişi imperium Romanum'um Hıristiyanlaştırılması ve yeni başşehrin Boğaziçi kenarında kurulması ile ifadesini buluyordu. Bu iki olay, Hıristiyanlığın zaferi ve devlet merkezinin kesin olarak Hellenize edilmiş Doğu'ya nakli Bizans devresinin başlangıcını ifade eder. Bizans tarihi evvel emirde sadece Roma tarihinin yeni bir devresi ve Bizans Devleti eski Imperium Romanum'un sadece bir devamıdır. Bizans bilindiği gibi, bizim Bizans dediğimiz kişilerin bilmedikleri, daha sonraki devrin bir terimidir. Bunlar kendilerini her zaman bir Romalı olarak adlandırmış imparatorlarının Roma hükümdarı, eski Roma Caesar'larının halef ve mirasçıları saymışlardır. Devletleri yaşadığı sürece Roma adı onları büyülemiş ve Roma devlet geleneği onların siyasi düşünce ve iradelerine sonuna kadar hakim kalmıştır...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Auguste Bailly – Bizans Tarihi Cilt 1

e-kitap indir
Bizans Tarihi Cilt 1 Kitap Kapağı Bizans Tarihi Cilt 1
Auguste Bailly
Tercüman Yayınları
224

1000 yıllık tarihi ile yeryüzünün en uzun imparatorluğu hiçbir ad Bizans'ınki kadar itibara ve üne sahip olmamıştır.

Hiçbir insan, İmparator'un sahip olduğu kadar ölçüsüz, karmaşık bir güce sahip değildi. O, birbirini izleyiş sırasını sürdürdüğü Romalı Sezarlar gibi mutlak bir iktidarın sahibi, Tanrı'nın kendisi tarafından Kilise'nin en yüksek yol göstericisi olarak seçilmiş, Tanrı'nın insanlar arasında ve dünya üzerindeki temsilcisi, dünyevi konularda olduğu gibi, ruhani konularda da kanun yapıcısıydı. Taç giyme töreninin İmparatora bağışladığı karakter, onu insanlardan o derece uzaklaştırıyordu ki gücünü Tanrı'dan başkasından almazmış gibi görünüyordu. Bu andan başlayarak; önceki kişiliğinin ve soyunun ne hükmü olurdu? Tahta çıkış, yeni bir doğuştu. Senatonun seçimi, halkın ve ordunun onayı bir formaliteden başka bir şey değildi. Veraset bile meşrulukta rol oynamıyordu. Kendine taç giydirtmeyi başarınca; kim olursa olsun, bir saltanat sahibi kutsal hale geliyordu. Tanrı tarafından seçilmiş bulunmasından ötürü İmparator, geçmişinin hesabını vermekle yükümlü değildi.

Hiçbir ad, Bizans'ınki kadar itibara ve üne sahip olamamıştır; muazzam ve karmakarışık faciaların birbiri ardınca daha göz alıcı bir akışını hayallerde canlandıracak bir başka ad bulunamaz.

Konstantin, adını taşıyan şehrin dünyanın gözlerini kamaştırmasını istemişti. Bunu gururunun, dehasının, hayallerinin ölçüsünde gerçekleştirmişti ama onu dünyanın hayranlığına bir efsane konusu yaparken, bu parlak madalyonun öbür yüzünün kaderini de tayin etmekteydi. Hayranlık hırs haline geliyor ve onu bin yıl boyunca, bütün milletlerde vahşi bir ele geçirme arzusu uyandıran av haline getiriyordu.

Bizans için felaket olan ve İmparatorun esir düşmesi ile sonuçlanan Malazgirt Meydan Savaşı, İmparatorluğun hayatında bir dönüm noktası oluşturan tarihlerden biridir; en zengin ve en güçlü Anadolu eyaletleri bundan böyle Türklere ait olmaktaydı.

Kuşatmanın yaklaştığının ve bütün umutların ortadan kalkmış bulunduğunun bilindiği sırada, halk son bir dini çırpınışla sarsılmıştı. Romalı bir kardinal, İsidore gelerek Ayasofya'da birleşme şerefine resmi bir ayin yapmıştı. Bu olay, İstanbul'un ya Türk ya da Roma boyunduruğuna girmeye mahkum olduğunu gören Ortodoksları çileden çıkardı ve onlarda Türkleri tercih ettiler. 29 Mayıs 1453'te İstanbul düştü ve Osmanlı İmparatorluğu Bizans'ın mirasını devralarak, Doğu Roma İmparatorluğunun yönünü batıya çevirdi.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Auguste Bailly – Bizans Tarihi Cilt 2

e-kitap indir
Bizans Tarihi Cilt 2 Kitap Kapağı Bizans Tarihi Cilt 2
Auguste Bailly
Tercüman Yayınları
213

1000 yıllık tarihi ile yeryüzünün en uzun imparatorluğu hiçbir ad Bizans'ınki kadar itibara ve üne sahip olmamıştır.

Hiçbir insan, İmparator'un sahip olduğu kadar ölçüsüz, karmaşık bir güce sahip değildi. O, birbirini izleyiş sırasını sürdürdüğü Romalı Sezarlar gibi mutlak bir iktidarın sahibi, Tanrı'nın kendisi tarafından Kilise'nin en yüksek yol göstericisi olarak seçilmiş, Tanrı'nın insanlar arasında ve dünya üzerindeki temsilcisi, dünyevi konularda olduğu gibi, ruhani konularda da kanun yapıcısıydı. Taç giyme töreninin İmparatora bağışladığı karakter, onu insanlardan o derece uzaklaştırıyordu ki gücünü Tanrı'dan başkasından almazmış gibi görünüyordu. Bu andan başlayarak; önceki kişiliğinin ve soyunun ne hükmü olurdu? Tahta çıkış, yeni bir doğuştu. Senatonun seçimi, halkın ve ordunun onayı bir formaliteden başka bir şey değildi. Veraset bile meşrulukta rol oynamıyordu. Kendine taç giydirtmeyi başarınca; kim olursa olsun, bir saltanat sahibi kutsal hale geliyordu. Tanrı tarafından seçilmiş bulunmasından ötürü İmparator, geçmişinin hesabını vermekle yükümlü değildi.

Hiçbir ad, Bizans'ınki kadar itibara ve üne sahip olamamıştır; muazzam ve karmakarışık faciaların birbiri ardınca daha göz alıcı bir akışını hayallerde canlandıracak bir başka ad bulunamaz.

Konstantin, adını taşıyan şehrin dünyanın gözlerini kamaştırmasını istemişti. Bunu gururunun, dehasının, hayallerinin ölçüsünde gerçekleştirmişti ama onu dünyanın hayranlığına bir efsane konusu yaparken, bu parlak madalyonun öbür yüzünün kaderini de tayin etmekteydi. Hayranlık hırs haline geliyor ve onu bin yıl boyunca, bütün milletlerde vahşi bir ele geçirme arzusu uyandıran av haline getiriyordu.

Bizans için felaket olan ve İmparatorun esir düşmesi ile sonuçlanan Malazgirt Meydan Savaşı, İmparatorluğun hayatında bir dönüm noktası oluşturan tarihlerden biridir; en zengin ve en güçlü Anadolu eyaletleri bundan böyle Türklere ait olmaktaydı.

Kuşatmanın yaklaştığının ve bütün umutların ortadan kalkmış bulunduğunun bilindiği sırada, halk son bir dini çırpınışla sarsılmıştı. Romalı bir kardinal, İsidore gelerek Ayasofya'da birleşme şerefine resmi bir ayin yapmıştı. Bu olay, İstanbul'un ya Türk ya da Roma boyunduruğuna girmeye mahkum olduğunu gören Ortodoksları çileden çıkardı ve onlarda Türkleri tercih ettiler. 29 Mayıs 1453'te İstanbul düştü ve Osmanlı İmparatorluğu Bizans'ın mirasını devralarak, Doğu Roma İmparatorluğunun yönünü batıya çevirdi.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Georges Duby & Michelle Perrot – Kadınların Tarihi 5

e-kitap indir
Kadınların Tarihi 5: Yirminci Yüzyılda Kültürel Bir Kimliğe Doğru Kitap Kapağı Kadınların Tarihi 5: Yirminci Yüzyılda Kültürel Bir Kimliğe Doğru
Georges Duby & Michelle Perrot
İş Bankası Kültür Yayınları
634
İnsanlık için en kötü dönem, tarihte eşi görülmemiş savaşlarla ve devrimlerle kana bulanan yirminci yüzyıl kadınlar için en iyi dönem mi oldu? Özgürlük, erkeklerle eşitlik ve topluma tam katılım vaatleri, yirminci yüzyılın tanık olduğu dönüşümlerin ve kargaşanın ortasında nasıl yerine getirildi? Cinseyetler arası ilişkileri ve toplumsal cinsiyet sistemlerinin evrimini vurgulayan toplumsal cinsiyetli bir bakış açısıyla yazılan dünyaca ünlü dizinin bu beşinci cildi kadınların tarihini bugüne kadar getiriyor, zamanımıza damgasını vuran olaylar ve köklü sosyal değişimler bağlamına yerleştiriyor.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir