Erdoğan Merçil – Selçuklu Devletleri Tarihi: Siyaset, Teşkilat ve Kültür

e-kitap indir
Selçuklu Devletleri Tarihi: Siyaset, Teşkilat ve Kültür Kitap Kapağı Selçuklu Devletleri Tarihi: Siyaset, Teşkilat ve Kültür
Erdoğan Merçil
Türk Tarih Kurumu
599

Evrensel anlamda bir Türk Devleti kuran Selçuklular, Gaznelilere karşı kazandıkları Dandanakan Savaşı (1940)'ndan sonra düşündükleri fetih planlarına uygun olarak harekete geçtiler. Kısa sürede egemenlik alanlarını genişleterek o zaman ki İslam Dünyası'nın hakimi durumuna geldiler. Sultan Tuğrul Bey döneminde Büyük Selçuklu Devleti'ni kuran Selçuklular 1055'te Bağdat'a ulaşarak Abbasi halifelirini himaye ettiler. Sultan Alparslan devrinde Bizans'a karşı Malazgirt Savaşı'nı (26 Ağustos 1071) kazanarak Türklere Anadolu'nun kapıları açtılar ve burayı ebedi olarak yurt edinmelerine imkan verdiler. Selçuklular bu başarı ile tarihimizde ve hafızalarımızda unutulmayacak bir yer edindiler.

Bu eserde Selçuklular'ın kurmuş oldukları Büyük Selçuklu Devleti'nin yanı sıra Irak Selçukluları, Kirman Selçukluları, Suriye Selçukluları ve Anadolu'da Osmanlı Devleti'ne kadar hakimiyetlerini sürdüren, Türkiye Selçukluları'nı siyasi tarihleri gözden geçirilmektedir. Ayrıca bu devletlerin genel nitelikte olmat üzere teşkilat ve kültür tarihleri hakkında da bilgi verilmektedir. Ayrıca bu devletlerin genel nitelikte olmak üzere teşkilat ve kültür tarihleri hakkında da bilgi verilmektedir. Ayrıntılara girmeden kaleme alınan bu kitap; meraklı tarih okuyucusunun, tarih öğrencilerinin ve öğretmenlerin kolaylıkla okuyabilecekleri bir dille yazılmış olup Selçuklu Devletleri hakkında toplu bilgi vermektedir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Samuel Noah Kramer – Tarih Sümer’de Başlar

e-kitap indir
Tarih Sümer'de Başlar Kitap Kapağı Tarih Sümer'de Başlar
Samuel Noah Kramer
Kabalcı Yayınevi
490

İlk yasa sistemi hangi uygarlığa aitti? İlk vergi indirimini hangi uygarlık uyguladı? Ya ilk atasözü, ilk aşk şarkısı, ilk atasözü ve deyimler? Tüm bu soruların yanıtı hiç şüphesiz çiviyazısı denen yazılarını kil tabletlere geçirerek yazılı tarihi başlatan Sümerler olacaktır. Kitabı Mukaddes'te geçen birçok kavramın kökenlerinin de Sümerlerde olduğunu görmek kafalarımızda soru işaretleri uyandıracaktır. Önde gelen Sümerologlardan Samuel Noah Kramer, Sümerlerin insanlık tarihine katkıda bulundukları 39 alanı, yıllar süren araştırmalar ve binlerce tabletin okunması sonucunda ortaya çıkan bu kitapta topladı. Eğitimden aileye, tarımdan adalete, ahlaktan felsefeye, edebiyattan politikaya "Tarih Sümer'de Başlar."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Kazım Karabekir – Tarih Boyunca Türk – Alman ilişkileri

e-kitap indir
Tarih Boyunca Türk - Alman ilişkileri Kitap Kapağı Tarih Boyunca Türk - Alman ilişkileri
Kazım Karabekir
Emre Yayınları
493

Kökü çok eskilere dayanan Türk-Alman ilişkieri -günümüze dek uzanan boyutuyla tarihimizin en ilignç safhalarında birini teşkil etmektedir. Osmanlı'nın son döneminde yaptıkları kader birliği ve Osmanlı devletinin yıkılışında oynadıkları rol, bu ilişkiyi ilgincin ötesine taşıyarak önemli kılmaktadır.
Konu askeri okullarda -daha ziyade- Alman irfanıyla yetişip Osmanlı ordusunun çeşitli kademelerinde Alman subaylarıyla çalışan son dönem Türk askeri simalarının en tanınmışlarından Kazım Karabekir Paşa'nın da ilgisini çekmiş ve bunun sonucu olarak da bu kitap ortaya çıkmıştır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Ferenc Herczeg – Bizans

e-kitap indir
Bizans Kitap Kapağı Bizans
Ferenc Herczeg
Berikan Yayınevi
112

Macar klasikleri arasında okurlarımızın yabancısı olmayan F. Herczegin Bizans adlı tragedyasını Macar eleştirmenleri ve kamuoyu onun en yüksek yapıtı saymakta ve bir çağı canlandırma bakımından bu yapıta Macar yazınının en iyi tarihsel tragedyası olan Bank Banın yanında yer vermektedir.
F. Herczeg "Bizans" adlı oyununda tek bir günün, koca bir imparatorluğun son gününün şafağıyla batışı arasına dünya ölçüsünde bir tarihsel tragedyayı sığdırmıştır.
Tanınmış Macar yazın tarihçisi J. Horvath, F. Herczeg üzerine yazdığı bir incelemesinde bu tragedyanın ana hatlarını şöyle çizmektedir:
29 Mayıs 1453. Bu, Bizans İmparatorluğunun çöktüğü gündür. Sultan Mehmet Bizansı kuşatmıştır; kentin alın yazısı artık bellidir. Bu kaçınılmaz tehlike karşısında kahramanlığa yükselen imparator Konstantin az sayıda, fakat kendisine bağlı kalan yabancı ücretli askerleriyle bütün gücünü harcayarak kuşatıcılara karşı koymakta, halkı ve Bizanslı askerleriyse korkak bir kayıtsızlık içinde başlarına geleceği beklemektedir; devletin ileri gelenleri imparatorun kahramanlık taslayışıyla alay ederler; onlar artık daha çok sultandan yanadırlar ve her şeyi ondan beklerler. İmparatoriçenin kendisi bile kadınlık silahlarıyla Fatihe boyun eğdireceği düşlemiyle kendini avutmaktadır... Bütün bunlardan imparatorun haberi yoktur, o halkına güvenmekte, onun yurtseverliğine ve son tehlikenin onu kahraman yapacağına inanmaktadır. Onun için son anda büyük bir düş kırıklığına uğrar. Sultanın elçileri onun ve ardından gitmek isteyenlerin özgürce gidebileceğini bildirirler, fakat ona bağlı ancak iki kişi çıkar: ücretli askerlerin sadık komutanıyla kendisine âşık olan Yunanlı kız Herma. Konstantin dehşet içinde gerçekle yüz yüze gelir ve Bizansı ölüme mahkûm eder: Biz Tanrının izniyle Bizansın son imparatoru Konstantin, dünyaya bildiririz ki, ulusumuzu mahkemeye çektik ve adalet adına Bizansı cellat satırıyla ölüme mahkûm eyledik. Edirneli Mehmet celladımız olsun. Konstantin şehit düşer, Bizans kan içinde yüzmektedir ve bu tarihsel kargaşada üzerlerine düşen onurlu görevi yerine getirmeyenler o kan denizi içinde imparatoriçeyle birlikte boğulurlar. O korkunç anlarda imparator: Ölürsem," diyor, "mezar taşıma şu sözler yazılsın: Bizansın son imparatoru burada yatıyor. Kör olduğu sürece yaşadı. Bir gün gözleri açılınca duyduğu tiksinti onu öldürdü.
Horvathın bu kısa tanıtmasının, yapıtın tasarlanışındaki görkemi gereği kadar duyurduğu kanısındayız. Doğal olarak oyunu dikkatle okuyanlar, hele II. perdedeki, Türk elçilerinin göründüğü, imparatorun ölüme hazırlandığı sahnelerde pek çok başka güzellikler de bulacaklardır. Bu sahneler, başka bir Macar yazın tarihçisinin dediği gibi, içinde parıltılı düşünce cevherleri yuvarlanan bir altın çağlayandır.
Eser, Türkçeye Sadrettin Karatay tarafından çevrilmiştir. Çeviri yalnızca aslına bağlı değil; aynı zamanda, Herczegdeki deyiş güzelliklerini de Türk okuruna sunmaktadır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir