Göçebe Yayınları
86
"Bir baskı aracı haline gelen kollektif çerçevelerin parçalanması, artık tek başına bırakılan insan, içinde bireyselleştirilmiş bir hayat sürebileceği yeni ekonomik Dünya ile bütünleştirilebilseydi, bir kurtuluş olacaktı. Dram şudur ki, etraflarında eski dayanışmaların yıkıldığını gören bu insanlar, yeni bireyciliklerine temel oluşturabilecek sürekli bir işe sahip olabilme imkanından yoksundurlar. Kollektivitenin koruması altında, kutsal görevleri devamlı yerine getirerek, grup üyelerinin endişesiz yaşadıkları yoksulluk, yerini sefalete ve birdenbire yalnız kalmış insanın sendelemesine bırakmaktadır. Kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve çeşitli işleri yapmak gücünden yoksun kalan yalnız insan, değişen Dünyada her türlü maceraya açıktır. Hiçbir değer, ona gerçek gözükmez. Yetersizliğinin ve çöktüğünün farkına vardığı eski Dünyanın değerleri gibi, ona kapalı tutulan yeni Dünyanın değerleri de anlamsız kalır. Çifte bir meşru yoksunluk duygusunun kaynağı budur. Atalardan kalma değerlerin kaybı ve hem çok yakın, hem de çok uzak olan yeni zenginliklere ulaşmanın imkansızlığı. Üçüncü Dünya yolunu şaşırmış insanlarla doludur."