Nesil Yayınları
176
eKitap Arşivi – Ücretsiz PDF E-Kitap İndir
Yalnızca PDF e-kitapların paylaşıldığı Ücretsiz bir ekitap arşividir.
Geçmişi bilenler, geleceğe bir cesaretle bakar, daha büyük bir azimle yürür.
Tarihimiz bir abidedir. Bu abideyi ebedileştirmek için. Sayfalar arasında kalmış kahramanlık destanlarının romanlaştırılması, hikayeleştirilmesi lazımdır.
Sungurluoğlu serisi böyle bir maksada hizmet için hazırlanmıştır.
Akın ve fetih ruhunun sembolü olarak ele alınan Akıncı Beyi'nin hayatını şekillendiren unsurlar, bugün de dünkü kadar taze, dünkü kadar geçerlidir.
Bilhassa gençlerin, bu seriden çok şey kazanabileceklerini umuyoruz.
İşgal günleri... Bir neslin soluk soluğa acısı, nesillerin vicdansız sızısı... Yetim minarelerin, öksüz camilerin, ıssız türbelerin eşiğinde varlık arayanların umutları, hayal kırıklıkları... Ve büyük diriliş hamlesi: İstiklal savaşı... Kimince can diyeti, kiminin servetine servet... Kerami Efe'ler, Hafız Murad'lar, Tekgöz Hamdi'ler, Meryem Bacı'lar canlarını dişlerine takıp işgalcilerle savaşırken, Davut Ağalar keyif çatıyor, kese dolduruyor... Davut Ağalar, işgal kuvvetleriyle işbirliği yapıp, kendi halkına kan kusturuyor... Nihayet zafer: Zafer, milli şahlanışın eseri. Ardından bir hüsran daha... Yunan işbirlikçisi Davut Ağa'lar ikbal merdivenlerini tırmanırken, ezilen Kerami Efe'ler, Hafız Murad'lar, Tekgöz Hamdi'ler, Meryem Bacı'lar... Duaya kalkan ellerde kelepçe izi, minarelerde hicran, kubbelerde gözyaşı... gözyaşları bizim gözyaşlarımızdır: Hepimizin...
Tih Sahrası...Cengiz'i, Timur'u Büyük İskender'i dize getiren uçsuz bucaksız çöl...Gündüzleri kemikleri eriten sıcaklık, geceleri ilikleri donduran soğuk...Deriyi delerek ciğerlere dolan ince kum taneleri. Fırtınalar... fırtınalar! Ve bu dünya Cehenneminin içinde bir ordu: Orduyu Hümayun.Başlarında "Ya alırım, ya ölürüm" andı ile Dersaadet'ten kopup gelen bir çığ: Yavuz Sultan Selim!...Mihnet, meşekkat, acı, zahmet! Saadete açılan kapının aşılması en zor fakat en son eşiği. İdeal yolcuları bunu aşıyorlar, Konstantiniyye surlarını aştıkları gibi.Mercidabık'a düşüyorlar. Çaldıran'a düştükleri gibi.Zafer... zafer... zafer! Ardından tevazu tümseğinin en tepe yerinde yine o padişah: Yavuz Sultan Selim." - Ben Harem-i Şerif'in hakimi değil, hadimiyim!"