Sunay Akın – Kız Kulesi’ndeki Kızılderili

e-kitap indir
Kız Kulesi'ndeki Kızılderili Kitap Kapağı Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
Sunay Akın
İş Bankası Kültür Yayınları
192

Cervantes, Kızılderililerin kimlerle savaşmak zorunda kaldığını soykırımın yapılmakta olduğu yıllarda susmamakta kararlı olan Sançho'nun ağzından açıkça yazar: "Babamız, Amerika'nın alçakların barınağı, fahişelerin sığınağı olduğunu söylemedi mi?"Don Kişot sinirlenir: "Kes sesini dedim." Ve Cervantes, Sançho'yu konuşturmaya devam eder: "Hint Adaları'na doğru yola çıkan herkes vicdanını rıhtımda bırakır."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Sunay Akın – Onlar Hep Oradaydı

e-kitap indir
Onlar Hep Oradaydı Kitap Kapağı Onlar Hep Oradaydı
Sunay Akın
İş Bankası Kültür Yayınları
194

Kızılderililerin sürüldüğü topraklarda, 1966'da, uzay kıyafetleri giydirilen NASA görevlilerine Ay'a indiklerinde ne yapacakları, nasıl davranacakları anlatılırken, yaşlı bir Kızılderili'nin yanındaki çocukla birlikte bu çalışmaları her gün izlediği görülür. Aradan geçen birkaç gün sonra çocuk yanlarına gelir: "Beni babam gönderdi. O Beyaz Adam'ın dilini bilmiyor. Ben okulda öğrendim. Babam, bu garip aletler ve kıyafetlerle burada günlerdir ne yaptığınızı soruyor." Bir NASA yetkilisinin, Ay'a gitmek üzere olduklarını, bunun için astronotları eğittiklerini anlatması üzerine Kızılderili çocuk babasının yanına geri döner... Bunun üzerine günlerdir hiç kımıldamadan duran yaşlı Kızılderili koşarak astronotların yanına gelir ve nefes nefese Navaho diliyle bir şeyler söyler. Söyleneni anlamayan NASA görevlileri, babasının arkasından koşarak gelen çocuğa bakarlar... Çocuk, Beyaz Adam'ın Ay'a gideceğini öğrenince babasının çok heyecanlandığını anlatır ve kendisinin Ay'a bir mesajı olduğunu, onu da yanlarında götürüp götüremeyeceklerini sorduğunu söyler. Günlerdir güneş altında ciddi ciddi çalışmaktan sıkılan görevliler bir teyp uzatırlar: "Babana söyle, mesajını bu teybe söylesin. Söz, giderken yanımızda götüreceğiz." Kızılderili, çocuğunun Beyaz Adam'ın sözlerini Navaho diline çevirmesinden sonra teybe bir şeyler söyler, sonra da kızgın adımlarla uzaklaşır oradan. Mesaj şöyledir: "Bu adamlara dikkat edin! Topraklarınızı almaya geliyorlar!.."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Sunay Akın – Önce Çocuklar ve Kadınlar

e-kitap indir
Önce Çocuklar ve Kadınlar Kitap Kapağı Önce Çocuklar ve Kadınlar
Sunay Akın
İş Bankası Kültür Yayınları
282

Önce Çocuklar ve Kadınlar mı? Önce Kadınlar ve Çocuklar mı? Ya da kimse bu gemiyi terk etmek istemez mi? Sunay Akın tarihimizin kıymetli batıklarını: gemilerini, şairlerini, gezginlerini, aşıklarını vd. okurunu saran, sarmalayan üslubuyla adeta karaya çıkarıyor kaleme aldığı öykülerde. Bu kitabı okurken çalan çanları, acele içinde koşuşturup bağrışan miçoları ve hatta ayaklarınızı ıslatan dalgaları bile fark edemeyebilirsiniz… Telaşa lüzum yok, bu gemi hiç batmaz!.. “Heybeliada’da bulunan Deniz Harp Okulu’nun öğrencileri, her sabah martı çığlıkları altındaki rıhtımda sıraya dizilirler. Bölüğün sağında yer alan uzun boyluların en arkasında Dârüşşafaka’dan gelen, Yetim Orhan durmaktadır. Onun önünde ise cephede şehit düşen bir subayın oğlu olan Niyazi görülür. Niyazi’nin önünde tanınan biri vardır: Osmanlı sultanının yeğeni, Prens Vahit… Ve en ön sırada, Nâzım Hikmet, okul limanının bulunduğu koya demirli, bir zamanlar resmini yaptığı Yavuz Sultan Selim kruvazörüne bakmaktadır…”


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Sunay Akın – Kırdığımız Oyuncaklar

e-kitap indir
Kırdığımız Oyuncaklar Kitap Kapağı Kırdığımız Oyuncaklar
Sunay Akın
İş Bankası Kültür Yayınları
184

Yoksul olsa da bir yığın oyuncak yapardı babası, Hans Christian Andersen’e. Ayakkabı tamircisi olan babasının hünerli ellerinden çıkan bez kuklalar ve onları oynattığı sahne, Danimarkalı ünlü yazarın çocukluğunda en çok sevdiği oyuncaklar olur. Andersen, kendisini 1841 yılında İstanbul’a taşıyan geminin küpeştesinde “Züleyha” adlı altı yaşındaki bir kız çocuğuyla ahbaplık kurmayı başarır. Evet, bu bir başarıdır; çünkü Türk çocukları yabancılarla muhatap olmamaları konusunda sıkı tembihlidirler. Ama Andersen, dizlerine bile oturtur Züleyha’yı. Bu dostluğun başlangıcı ise bir oyuncaktır: “Bana oyuncağını gösterdi, her iki kulağının arkasında minicik birer kuş bulunan at biçimindeki bir su testisiydi bu; Türkçe konuşabilsem hemen bu oyuncağa dair bir masal uydurup anlatırdım ona.” Andersen’in, Züleyha’nın elinde gördüğü bir Eyüp oyuncağı olmalı; kulaklarının arkasında birer minik kuş bulunan at biçimindeki bir su testisi!.. Dizlerine oturduğu yabancının, çocuklar için en güzel masalları kaleme alan bir yazar olduğunu bilmeyen Züleyha şaşırtıcı bir davranışta bulunur: “Çanakkale Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne doğru girerken, Asya’nın kızı bir öpücük verdi bana…” Bu masum öpücük, hayal dünyasını harekete geçirir Andersen’in… Ve başlar, içinde Züleyha ve elindeki oyuncak olan bir “Bin Bir Gece” masalı düşlemeye… diye fısıldar kulağımıza Sunay Akın. Kurmacayla gerçekliğin büyülü aralığında kaleme alınmış usta öykülerinden birinde…


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir