Georg Wilhelm F. Hegel – Hukuk Felsefesinin Prensipleri

e-kitap indir
Hukuk Felsefesinin Prensipleri Kitap Kapağı Hukuk Felsefesinin Prensipleri
Georg Wilhelm F. Hegel
Sümer Yayıncılık
324

"Hegel, antik site idealini hiçbir zaman terk etmemiştir. 0, yalnızca, bu ideali çağdaş realite ile, toplum içinde giderek daha önemli bir rol oynayan bir burjuvazinin varlığı ile uzlaştırmak istemiştir. Hegel, hukuk konusundaki düşüncesinin ilk sistematik şekli olan jena Hukuk Felsefesi'nde, tabii hukuku,sosyal kurumları yalnızca kendi maddi ve manevi gelişmesine hizmet eden araçlar gibi gören bireysel şahsın hukuku olarak düşünür ve onun karşısına bir organik tabii hukuku koyar; bireyci atomizme, Totalite fikriyle karşı çıkar.

Bu noktada, Hegel'in düşüncesi hiç değişmeyecektir. jena Hukuk felsefesi, şu temel prensipten hareket eder: "ahlaki düzenin pozitif yanı, mutlak ahlaki totalitenin bir halktan başka bir şey olmamasıdır". Demek ki, organize olmuş şekliyle bir devlet olan halk, mutlak esprinin biricik somut tecellisidir. Hegel, daha gençlik çalışmaları sırasında bile, sevginin trajik kaderinin, kaybolmadan sınırsızca sürüp gidememek olduğunu biliyordu. Endividüalizmle karışan soyut insaniyetçilik, insanı tarihiyle uzlaştıramaz. insanlık tarihi, her biri bir somut Evrensel olan halkların veya devletlerin tarihidir. Öyleyse, tabii, yani rasyonel hukuk felsefesi, devletin düşüncesi olacaktır, güzel totalitenin düşüncesi olacaktır. Bu totalitenin içinde birey, bir parça olarak, kendi kendisini aşmak suretiyle kaderini gerçekleştirir. "Özgür bir halkın içinde, akıl, aslında fiilen gerçekleşmiş, canlı esprinin hazır mevcudiyeti olmuştur... Antikçağın en bilge kişilerine şu özdeyişi söyleten sebep budur: bilgelik ve erdem, insanın kendi halkının örf ve adetlerine uygun olarak yaşamasıdır".

Hegel, bu düşünsel yaklaşımıyla, kapitalist devlet yapısının hukuki temelini atmayla kalmamış, bugüne dek süre gelen ulus-devletin temel hukuksal formatını yaratmıştır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Murray Bookchin – Ekolojik Bir Topluma Doğru

e-kitap indir
Ekolojik Bir Topluma Doğru Kitap Kapağı Ekolojik Bir Topluma Doğru
Murray Bookchin
Sümer Yayıncılık
400

'Bu kitaptaki makaleler, özetle, bugün yüz yüze olduğumuz ekolojik sorunların özünü yakalama çabasıdır: Yani, toplumsal ilişkilerde tahakküm ve ekonomik ilişkilerde rekabet. Alman Yeşilleri ve dünyanın birçok yerinde politik olarak, nahif çevreciler bir yana, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerindeki birçok sosyalistten bile duymakta olduğumuz, kapitalizm ve serbest rekabetin erdemleri hakkındaki mevcut çığırtkanlık yüzünden, tüm bu makalelerdeki anti-hiyerarşik ve anti-kapita ist yönelim, her tür 'Sol'un hiç olmazsa modern kapitalizme karşı bir zeminde buluştuğu yirmi yıl öncesine oranla bugün çok daha önemlidir.

Öyleyse, bu kitapta öne çıkan, toplumsal ekoloji, kentleşme, rasyonel bir toplum için yeni teknolojiler, Marksizm ve yeni bir politika gibi, görünüşte ayrı duran konuları birleştiren nedir? Tüm bu makaleler tek bir temaya farklı ifadeler kazandırmıştır: Tutarlı, özgürlükçü ve diyalektik bir bakış açısına duyulan ihtiyaç. Eğer tek bir suçum varsa, o da, tutarlı bir biçimde ve dogmatizme ya da sekterliğe kapılmaksızın, devrimci bir geleneği savunmaya ve bugün, ona kapitalizmin son dönem gelişmelerinde tam anlatımını bulan bir esneklik kazandırmaya çalışmam olmuştur.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Murray Bookchin – Toplumsal Ekolojinin Felsefesi

e-kitap indir
Toplumsal Ekolojinin Felsefesi Kitap Kapağı Toplumsal Ekolojinin Felsefesi
Murray Bookchin
Sümer Yayıncılık
186

Doğa nedir? İnsanlığın doğadaki yeri nedir? Toplumun doğal dünya ile ilişkisi nedir? Bir ekolojik çöküntü çağında bu soruları yanıtlamak gündelik yaşamlarımız açısından ve bizimle birlikte diğer yaşam biçimlerinin yüz yüze geleceği gelecek açısından büyük önem taşımaktadır. Bunlar metafizik düşünceye ait uzak, hayali bir dünya ile ilişkilendirilmesi gereken soyut felsefi sorular değildir. Bu soruları şiirsel eğretilemelerle veya düşüncesiz, sıradan tepkilerle, rast gele bir tarzda da yanıtlayamayız. Bunları yanıtlarken kullanacağımız tanımlar ve etik standartlar, sonuçta insan toplumunun doğal evrimi yaratıcı şekilde destekleyeceğini mi, yoksa, kendimiz de dahil olmak üzere, bütün kompleks yaşam-biçimleri açısından gezegenimizi yaşanmaz hale mi getireceğine, karar verebilir.

Bu kitaba Toplumsal Ekolojinin Felsefesi adını verdim, çünkü diyalektik doğalcılığın toplumsal ekolojinin en temel iletisinin desteklerini oluşturduğuna inanıyorum. Gerçekten de "Ekolojik Açıdan Düşünmek" felsefi ve etik olandan, toplumsal ve vizyoner olana doğrudan bir geçişi oluşturur. Ekolojik sorunlar ve fikirler üzerinde onlarca yıl düşünmek, bana, felsefenin özellikle de bir diyalektik doğalcılığın toplumsal kurama ve ekolojik sorunlara ilişkin anlayış gücümüzü engellemediğini öğretmiştir. Aksine, bizlere bu sorunları tutarlı bir bütün içinde bir araya getirmek için ussal araçlar sağlar ve bu bütünü daha doğurgan ve yenilikçi yönlere doğru genişletmek için bir çerçeve oluşturur.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Harold Barclay – Efendisiz Halklar Bir Anarşi Antropolojisi

e-kitap indir
Efendisiz Halklar Bir Anarşi Antropolojisi Kitap Kapağı Efendisiz Halklar Bir Anarşi Antropolojisi
Harold Barclay
Sümer Yayıncılık
208

30 yılı aşkın antropoloji öğretme tecrübem sırasında, öğrenciler arasında, hiçbir toplumun yönetimsiz var olamayacağı ve buna bağlı olarak her toplumun bir başının olması gerektiği mitinin çok köklü bir şekilde yerleşmiş olduğunu gördüm. Günümüz öğrencileri kilisenin dininden vazgeçmiş olsalar bile, milliyetçilik ve devletçilik dinlerinden vazgeçmediler. Çağdaş çoğulcu toplumlarda birliğin kaynağı olan, tutkal işlevi gören şey bu ikisidir. Demek ki, tıpkı ortaçağ toplumunun birliği için Tanrı inancının gerekli olması gibi, devletin ve yönetimin gerekliliği miti bu birlik için şart ve belirleyicidir. Barcley bu kitabında Aborijinlerden Pigmelere, Eskimolardan Santallara, Kızılderililerden Berberilere kadar dünyanın dört bir yanından onlarca topluluğu inceliyor; devletsiz bir toplum düşüncesinin ütopyacı bir düş olmadığını tersine insanlığın geçmişini karakterize eden bir sistem olduğunu ortaya koyuyor.

Bu kitabın mühim bir amacı, anarşinin uygulamada nasıl bir şey olduğuna dair fikir vermektir. Bu bağlamda, anarşi içinde düzeni sürdürmenin çeşitli yolları üzerinde düşünmeliyiz. Bu, sonuçta, daha genel bir sorunla, insan toplumunu belirleyen özgürlük ve otorite arasındaki dinamik karşılıklı etkileşim sorunuyla bağlantılıdır. Yine buna bağlı olarak, anarşinin yozlaşarak despotizme dönüştüğü, dönüşebildiği durumları gözlemlemeliyiz; bunun devletin kökenine dair de düşünmemizi gerektiren bir süreç olduğunu görebilmeliyiz. O halde, genel olarak şu soruya yanıt vermeye çalışacağız: Bu anarşik rejimlerden öğrenilecek bir şey var mı? Belki de, nihayetinde, bu kitap anarşist teoriye bir eleştiri getirecek ve buna bağlı olarak, toplumdaki özgürlük sorunlarına dair daha ileri bir kavrayış sunacaktır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir