Nedim Şener – Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları

e-kitap indir
Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları Kitap Kapağı Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları
Nedim Şener
Destek Yayınları
208

CİNAYET AYDINLANMA YOLUNA GİRDİKÇE HAYATIMIZI KARARTMAYA ÇALIŞIYORLAR

Dünyanın tüm kutsal kitaplarını da okusanız, tüm ideolojileri literatürünü de tarasanız her şeyi anlatan tek bir kelimeye ulaşıyorsunuz; "Eşitlik"

Eşitlik yaşamayı onurlu kılan tek kelime. "Adalet" ise uğruna ölümü göze alacağınız bir kavram. İşte Hrant Dink cinayeti dosyasının bana öğrettiği şey bu iki kelime "EŞİTLİK VE ADALET", herkes için hepimiz için.

Dink cinayeti araştırması bu iki kavrama olan inancımızı yıkan yüz karamız. Yaşarken hakları korunmayan ve öldürüldükten sonra da cinayetinin üzeri yalanlarla örtülen Hrant Dink cinayeti aydınlanma yoluna girildikçe birileri çok huzursuz oluyorlar. İsimleri tek tek belirlendikçe tetikçi gazetecileri cinayeti aydınlatmaya çalışanların üzerine salıyorlar. Ama onların da yapacağı bir şey yok.

Ve şimdi üçüncü baskısını yapan bu kitap cinayetin aydınlanması yolunda çok önemli bir işlev gördü. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 20 yıl hapis istemiyle yargılandım. Beraat ettim. 12.5 yıllık davalarım ise sürüyor.

Ama bir gün gelecek mahkemeden kaçan kamu görevlileri de yargı önünde hesap verecek. Tüm faili meçhul cinayetlerin anahtarı olan Dink cinayeti tam olarak aydınlamadıkça ve bu görevliler hesap vermedikçe Türkiye'de kimse kendisini güvende hissedemez.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Nedim Şener – Uzanlar: Bir Korku İmparatorluğunun Çöküşü

e-kitap indir
Uzanlar: Bir Korku İmparatorluğunun Çöküşü Kitap Kapağı Uzanlar: Bir Korku İmparatorluğunun Çöküşü
Nedim Şener
Güncel Yayıncılık
432

Her şey 24 Ocak 1980'de açıklanan ekonomik istikrar tedbirleri ve ardından gelen 12 Eylül 1980 darbesiyle başlamıştı. Serbest piyasacı söylemiyle ANAP Genel Başkanı Turgut Özal'ın damgasını vurduğu 1980'lerde yaratılan yeni sermayedar kesim, 1990'lı yıllarda "gösteriş ekonomisi"nin vitrinini oluşturmuştu. Türkiye'nin en büyük holdinglerinin sahipleri tarifeli uçakla seyahat ederken, onlar özel uçakların en pahalısına sahip oldular. Yatların en gösterişle olanı, boğazın sırtlarında villa, kenarında yalı olmazsa olmazlar arasındaydı. Özal'ın yarattığı sınıfa daha sonraki koalisyon dönemlerde her partinin "adamları" eklendi. Üreterek sermaye birikimi alışkanlığı olmayan bu sınıfın önemli isimleri, hem devleti soyup hem de imkanlarını kullanarak servetlerine servet kattılar.

1999 yılından bugüne kadar el konulan 22 banka sahibinin ismi alt alta yazıldığında, bir-iki istisna dışında bunların kim olduklarına ilişkin bir liste ortaya çıkacaktır. El konulan bankalardan doğan 55 milyara, kamu bankalarına elini sokan siyasilerin yol açtığı 22 milyar dolar da eklenince hortum, yolsuzluk ve suiistimallerle Türk halkının sırtına bindirilen yükün tutarı 80 milyar dolara yaklaşıyor.

Ortaya konulan iddialara göre, bu sınıfın en hızlılarından, en ayrıcalıklarından ve en kudretlilerinden biri de Uzan Ailesi... Onlar 50 yıla yakındır iş dünyasında olduklarını söylüyorlar, ama asıl yükselişlerini son 10-15 yıldaki "ilişkileri"ne borçlular.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Nedim Şener – Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat

e-kitap indir
Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat Kitap Kapağı Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat
Nedim Şener
Destek Yayınları
292

Cemaat mi?, Hareket mi, Örgüt mü?
Faethullah Gülen Hareketi (FGH), Gönüllüler Hareketi (GH), F Tipi yapılanma ya da Fethullahçılar ne derseniz deyin, cemaatin en önemli sorunu şeffaflıktır.
Demokrasilerde -yasalara aykırı olmadığı sürece- hiç kimse, kimsenin örgütlenme hakkına karışamaz ve herhangi bir hareket veya faaliyet etrafında toplanmasına engel olamaz.
Fethullah Gülen 10 bin kilometre uzaktan Pensilvanya'dan yaptığı "Elimde olsa mezardan ölüleri kaldırıp evet oyu verdirirdim." açıklaması ile Türkiye'de Anayasa değişikliğinin kaderi değişebiliyorsa, ne kendisi ne de cemaati şeffaflık taleplerine kayıtsız kalamaz. Çünkü o artık bir ülkenin kaderi üzerinde etkisi olacak noktaya gelmiş demektir. Demokrasi üzerinde yeni bir 'vesayet' kurumu mu yoksa bir iyilik hareketi mi olduğuna şeffaflaştıkça karar verilecektir.
IHH'nın Gazze'ye götürdüğü yardım gemisi konusunda "Yardımı götürmeye kalkışmadan önce İsrail ile gerekli görüşmelerin yapılması gerekirdi." diyerek Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin açıklamalarının tersine tavır alıyorsa bu gücü nereden bulduğunun bilinmesi gerekir.
"Bu işte bir Gatakulli" var diyerek henüz kesinleşmemiş Ergenekon davası hakkında hüküm açıklıyorsa eleştirilere de açık olması gerekir.
Bu kitap, Ergenekon iddianamelerinin ek klasörleri içinde yer alan MİT, polis ve jandarma raporlarına dayanıyor. Şeffaflık taleplerine kayıtsız kalan cemaatin işleyişini resmi belgelere dayalı olarak anlatıyor. Belgeler doğruysa neden şaffaf olamayacağı konusunda da cevap niteliği taşıyor.
Çoğu istihbarat raporları olan bu belgeler son günlerdeki tartışmalar ışığında okunduğunda daha da önem kazanıyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir