Günay Kut & Nimet Bayraktar – Yazma Eserlerde Vakıf Mühürleri

e-kitap indir
Yazma Eserlerde Vakıf Mühürleri Kitap Kapağı Yazma Eserlerde Vakıf Mühürleri
Günay Kut & Nimet Bayraktar
Kültür Bakanlığı Yayınları
256

1979 yılında 26-30 Eylül tarihleri arasında III. Milletlerarası Türkoloji Kongresi dolayısıyla Süleymaniye Kütüphanesi'nde ?Yazma Eserlerde Vakıf Mühürleri? adı altında bir sergi düzenlemiştik. Bu konu üzerindeki çalışmalar çok daha önce Nimet Bayraktar tarafından başlatılmış ve pek çok yazmanın vakıf mühürleri tesbit edilmişti. Elimizdeki bu malzemeye güvenerek serginin açılmasından hemen hemen bir yıl kadar önce çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.

Konuyu biraz daha genişleterek Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki yazma eserler başta olmak üzere İstanbul'daki bazı diğer vakıf kütüphanelerde bulunan yazma eserlerde görebildiğimiz vakıf mühürlerini de sergimize katmaya karar verdik. Ne var ki böyle bir çalışma bir yıl gibi kısa bir sürede ve belli bir zamana göre ayarlanmış çalışma düzeni içinde bizi bütün vakıf mühürlü yazma eserleri görmek ve incelemekten ister istemez alıkoydu. Diğer bir deyimle bu çalışma sadece İstanbul içinde görebildiğimiz vakıf mühürlerini içine alır. Bu arada vakıf mühürlerini aldığımız vakıfların kütüphane ve kitap vakfiyeleri (vakıfname, vakfiyye) ile yazma ve basma fihristleri hakkında gerekli notları da ekledik. Zaman zaman yazma eserdeki vakıf mührünün okunaksız olması halinde aynı koleksiyondaki hasma eserden de yararlandık ve mühürlerdeki metinlerin anlaşılması güç kısımlarını tercüme yoluna gittik.

Mühürlerin okunmasında ise vakıflarla şahıs isimlerinin tesbitinde transkripsiyon alfabesi kullanılmış, açıklamalarda bugünkü imla kurallarına uyulmaya çalışılmıştır.

Çalışmalarımıza özellikle bilinen vakıf koleksiyonların vakfının mührünün tesbiti ile başladık. Bu mühürlerin bir kısmı koleksiyon halinde kitap bağışlayanların vakıf mühürleri olduğu gibi, bir kısmı da mevcut vakıf kütüphanelere kitap bağışlayanların mühürleridir. Bu arada yazma kitaplarda görülen padişahların diğer mühürleri ile yazı ve hakk sanatı açısından devrinin özelliklerini taşıyan bazı şahıs mühürleri de örnek olarak alınmıştır. Aynı şahsın hem vakıf hem de şahıs mührü varsa bunlar birlikte alınmıştır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

İbrahim Kafesoğlu – Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri

e-kitap indir
Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri Kitap Kapağı Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri
İbrahim Kafesoğlu
Kültür Bakanlığı Yayınları

Din bir inançtır, fakat her inanç din değildir. İkisinin arasındaki fark kutsallık kavramında belirir. Dinî inançlarda varlıklar hakkında kutsal olan ve olmayan (meselâ İslâmlıkta haram, helâl) diye ayırım yapılmıştır. Kutsal olanlara dokunmak, karşı gelmek yasaklanmıştır. Tâzim etmek saygılı davranmak suretiyle onları memnun etmeğe çalışmak lâzımdır. Din dışı suçların türlü cezaları vardır. Dîni yasaklara riayet etmeyen ise günah işlemiş olur ki, cezası daha çok vicdan azabı çekmek ve çevre tarafından ayıplanmaktır.

Kutsallık anlayışına dayanan bir inancın tam iman sistemi hâlini alabilmesi için üç şart tespit edilmiştir:

  • İtikat (imanın esasları)
  • Amel (tapınmalar, özel törenler vb.)
  • Cemaat (Îtikat ve amel’in bir kütle tarafından kabûl ve icrası)

Bu şartları gerçekleştiren din sistemleri biri iptidâi (veya halk dinleri) diğeri yüksek (veya semavî dinler) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İptidaî dinlerle yüksek dinler arasında en mühim fark “Tanrı” telâkkisinde görülür. İslâmlık, Hıristiyanlık, Musevilik gibi semavî dinlerde kaadiri mutlak, yaratıcı, tek Tanrı imanın merkezî noktasıdır. Totemcilik veya çok tanrılı bütün diğer inançlar halk dinleri sayılırlar. 1

Türkler tarihleri boyunca dinî mahiyette türlü inançlara bağlanmışlardır. Bunların içinde “iptidaîleri” olduğu gibi, yüksek (semavî) olanlar da vardır. Bu yazımızda Türklerin din târihi bahis konusu edilmeyecek, fakat doğrudan doğruya aslî Türk dininin ne olduğu açıklanmağa çalışılacaktır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

İbrahim Kafesoğlu – Eski Türk Dini

e-kitap indir
Eski Türk Dini Kitap Kapağı Eski Türk Dini
İbrahim Kafesoğlu
Kültür Bakanlığı Yayınları
68

Milletleri millet yapan ve millet olarak yaşatan milli kültürlerin temel unsurlarında birisi milli terbiyedir. milletimizin bugün yaşadığı buhranın temelinde, hiç şüphesiz milli kültür ve terbiyenin ihmal edilmiş olması vakıası yatmaktadır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Tekin Alp – Türkleştirme

e-kitap indir
Türkleştirme Kitap Kapağı Türkleştirme
Tekin Alp
Kültür Bakanlığı Yayınları
138

Tekin Alp, II. Meşrutiyetle beraber solidarizmle ilgili görüşleriyle tanınmış yahudi asıllı bir Türk düşünürüdür. 'İktisadiyat' ve 'Yeni Mecmua'da yazılarına rastlanılan Tekin Alp, Türkçülük cereyanının oluştuğu Selanik'te uzun süre avukatlık yapmış ve bu sırada Türkçülük hareketine katılmıştır. Bu çalışmada, onun solidarizmle ilgili görüşlerini değil de, Türkçülükle ilgili görüşlerini incelemeye çalıştık. Bizim için ilgi çekici olan onun bir yahudi olmasına rağmen Türkçülükte önemli bir isim olmasıdır. Ancak çalışma sırasında anlaşılmıştır ki, o, Türkçülük akımı içinde 'Türkiyecilik' yapmıştır. Özellikle laik Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla beraber, Mois Cohen'i, Türkiye'de yaşayan yahudilere dini kimliklerinin yanı sıra bir milli kimlik kazandırma uğruna, Türkçülük cereyanı içinde, bunun kavramsal ve kuramsal meşruluk zemini hazırladığını görmekteyiz.

Ziya Gökalp,1918'de, Yeni Mecmua'da kaleme aldığı makalesinde, Türkçülük ve Türkiyeciliği tanımlarken bu iki düşüncenin farklılıklarını vurgulamaktadır. Ona göre, bu aynının temelinde tabiyat ve milliyet aynını vardır. Tabiyet olarak Türkiyeli olan herkes milliyet olarak Türk olmayabilir. Türkçüler, Türkiye ile beraber bütün Türk alemini düşünenler ve uğurda çaba harcayanlardır. Türkiyeciler ise sadece Türkiye'yi düşünenlerdir, yani vatanperverdirler. Bize göre Tekin Alp, Türkçülük cereyanı içinde Türkiyecilik bahsinde sayılabilecek biridir. Gene Ziya Gökalp,1923'de Türkçülüğü ülkülerinin büyüklüğü itibariyle üçe ayırır. Türkiyecilik, Türkmencilik-Oğuzculuk ve Turancılık'tır.' Türkiyecilik, Türkiye Türklerine ait bu çerçeve içinde bir birlik ve ilerlemeyi sağlama gibi bir durum ifade eder. Bu anlayış Atatürk'te ifadesini bulan, Misak-ı Milli sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür anlayışı ile uygunculuk içindedir. Bu durum bize, hem Türklerin siyasal birliğinin nerede olduğunu hem de bu sınırlar içinde her Türk vatandaşının Türk olarak kabul edildiğini verir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir