Peter L. Berger & Samuel P. Huntington – Bir Küre Binbir Küreselleşme

e-kitap indir
Bir Küre Binbir Küreselleşme: Çağdaş Dünyada Kültürel Çeşitlilik Kitap Kapağı Bir Küre Binbir Küreselleşme: Çağdaş Dünyada Kültürel Çeşitlilik
Peter L. Berger & Samuel P. Huntington
Kitap Yayınevi
395
Küreselleşme bazıları için yeni bir bakış ve demokratikleşme çağını açacak sihirli bir sözcük. Bazıları içinse Amerika'nın ekonomik ve siyasal egemenliğinde türdeşleşmiş bir dünyayı akla getiriyor. Bu kitap kendini küreselleşme sürecinin yol açtığı kültürel boyutla sınırlıyor. Gelişen bir küresel kültür gerçekten var ve bu kültür gerek kökeni, gerek içeriği açısından ABD ağırlıkl. Yükselen küresel kültür hem elit, hem de popüler araçlarla yayılıyor. İş ve siyaset dünyası liderlerinin kültürü, aydınların kültürü ve popüler kültür hızla değişiyor. İnançlar, değerler, yaşam tarzları dönüşüyor. Dünyanın her köşesini etkliyen bir kültürel deprem tablosuyla karşı karşıyayız. Bu depreme gösterilen tepkiler de farklı. Bazı insanlar hiç kaygılanmadan olayı kabul ediyor. Bazıları ise militan bir tutumla küreselleşmeyi reddetmeye çalışıyor ve bunu kah din, kah milliyetçilik bayrağı altında yapıyor. Küreselleşmeye karşı tavır almanın küresel ekonomiden dışlanma sonucunu vereceğini gören bazı ülkeler küresel ekonomiye katılmayı ama küresel kültüre direnmeyi bağdaştırmaya çalışıyor. Bu başarılması zorlu bir denge gösterisi.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Murat Kocaaslan – IV. Mehmet Saltanatında Topkapı Sarayı Haremi

e-kitap indir
IV Mehmet Saltanatında Topkapı Sarayı Haremi: İktidar,Sınırlar ve Mimari Kitap Kapağı IV Mehmet Saltanatında Topkapı Sarayı Haremi: İktidar,Sınırlar ve Mimari
Murat Kocaaslan
Kitap Yayınevi
303

17. yüzyılda Fransız seyyah J. B. Tavernier, Topkapı Sarayını tasvir ederken, hareme ilişkin bilgi vermesinin mümkün olmadığını, zira hareme girmenin neredeyse imkânsız olduğunu söyler. Tavernier'in, fazla görünmediklerini söylediği hareme mensup kadınların etkinlikleri, perde arkasından da olsa hiç küçümsenemeyecek ölçüdeydi ve her biri birer başrol oyuncusuydu. 17. yüzyılda gelişen olayların ve şartların tanıdığı olanaklar ölçüsünde konumları yükselen valide sultanlar her alanda etkinliklerini artırdı. Artık "saray" ve özellikle "harem" siyaset oyununun sahnelendiği yerdi. Bu oyunda sultan başrolden düşmüş, yerini başkaları almıştı. 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Topkapı Sarayı Haremi ön plana çıkmaya başladı. Özellikle valide sultanların artan siyasi gücünün yanında darüssaade ağalarının siyasi güce kavuşmaları da bunda önemli bir rol oynadı. Ancak Harem'in asıl etkin bir rol oynamaya başlaması, 17. yüzyılın başında şehzadelerin sancaklara gönderilmeyip yerine haremde yaşamaya başlamasıyla oldu. Bu yeni durumla birlikte Osmanlı hanedanı içinde süregelen iktidar oyununun sahnelendiği yer harem oldu. Yazar Murat Kocaaslan, Topkapı Sarayı haremini ele aldığı bu çalışmasında, Osmanlı hanedanı üyelerinin yaşadığı haremin mimari örgütlenmesini ve kadınların mimariye olası etkilerini, özellikle IV. Mehmed'in saltanat dönemi çerçevesinde tartışıyor. Bununla birlikte haremdeki mimari örgütlenmenin beraberinde getirdiği "bilinçli" veya "bilinçsiz" olarak oluşturulan sınırlara dikkat çekiyor. Osmanlı hanedan üyelerinin yaşadığı haremde mimari şekillenmenin doğrudan statüyle ilgili olduğunu, bu örgütlenme içinde haremde yaşayan her bir bireyin sınırlarının kesin olarak çizildiğini ve bu sınırların aşılmasına izin verilmediğini ileri sürüyor. Haremdeki bu sınırların mimariye bire bir uygulandığını ortaya koyuyor. Bu anlamda haremdeki mimari örgütlenmenin sarayın genel mimari örgütlenmesiyle de örtüştüğünü belirtiyor. Dr. Murat Kocaaslan, halen Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde çalışıyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Ken Robinson – Yaratıcılık: Aklın Sınırlarını Aşmak

e-kitap indir
Yaratıcılık: Aklın Sınırlarını Aşmak Kitap Kapağı Yaratıcılık: Aklın Sınırlarını Aşmak
Ken Robinson
Kitap Yayınevi
240
Tarihte hiçbir zaman olmadığı kadar hızla devinen bir ekonomik ve teknolojik değişimler çağında yaşıyoruz. Yaratıcı, yenilikçi ve esnek insanlara her toplumun ihtiyacı var. Ama böyle insanlar çoğu kez bulunamıyor. Bu neden böyle? Esas sorun ne? Bununla ilgili olarak ne yapılabilir? Yaratıcılık, Aklın Sınırlarını Aşmak konuyla ilgili çç hayati sorunun yanıtını veriyor; 1) Yaratıcılığı desteklemek neden çok önemli ve başarısız olmanın bedeli ne? 2) Çocukların kafası yaratıcı fikirlerle kaynadığı halde büyürken onlara ne oluyor? 3) Yaratıcılık nasıl desteklenebilir, herkes yaratıcı mıdır, yaratıcılık geliştirilebilir mi, öyleyse nasıl? Dr. Ken Robinson bu kitapta günümüzdeki eğitim kurumlarının öğrencilerin yaratıcı potansiyellerini yok ettiğini ileri sürüyor ve bunu tersine çevirebilmek 21.yüzyılda yaşamın dayattığı olağanüstü koşullarla baş edebilmek için nasıl bir eğitim verilmesi gerektiğini tartışıyor.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Joseph de Tournefort – Tournefort Seyahatnamesi

e-kitap indir
Tournefort Seyahatnamesi Kitap Kapağı Tournefort Seyahatnamesi
Joseph de Tournefort
Kitap Yayınevi
596

Fransa krallık bahçelerinin, başka bir deyişle günümüzdeki Doğa Tarihi Müzesi'nin bitkibilimcisi Joseph Piton de Tournefort, bu kurumun düzenlediği araştırma gezilerinin öncüsüdür. XIV. Louis ve bakanı Pontchartrain'in buyruğuyla yeni bitkiler bulmak göreviyle 1700'de Levant'a gönderilen J. P. De Tournefort, yalnızca bitkibilimcilik görevini yapmakla yetinmemiş, doğmakta olan Aydınlanma Çağının Doğu insanları ve toplumlarına yönelik yeni bakışını da biçimlendirmiştir.

Anlatısının birinci cildi, Ege adalarının hemen hemen eksiksiz bir incelemesini kapsar. Otuz beş ada ve adacığı ziyaret eder ve başka adaları da yerinde derlediği bilgilerle betimler. Tournefort bu adalara günümüzün bir turisti gibi bakmaz, bunun yerine rüzgarların ve korsanların kemirdiği bir toplumu, salgın hastalıkları, batıl inançları, günlük yaşamları ve acımasız yöneticileri ile ilk kez açık seçik gözler önüne serer. Tournefort ikinci ciltte önce uzun uzun İstanbul'u anlatır. Sonra da Anadolu'ya boydan boya aşarak bizi 18. yüzyılın hemen başlarındaki Tokat, Trabzon, Kars, Ağrı, Amasya, Ankara, Erzurum, Bursa ve İzmir ile yüzlerce Osmanlı kasabasına götürür. Tournefort kendini Osmanlı topraklarıyla da sınırlamaz, Tiflis ve Erivan'a (Revan) kadar gider ve ona tamamen yabancı bir dünyayı yorumlamaya çalışır. Gezileri sırasında İran'ı Batıya bağlayan ve Anadolu boyunca uzayıp giden büyük kervan yollarını kullanır, ilk bakışta birbirine karşıt gibi görünen, ama aslında hep birbirine bağımlı olan ve birbirini tamamlayan Doğu ve Batı dünyaları arasındaki bağların önemini vurgular. Değerli tarihçi Stefanos Yerasimos'un yazdığı giriş ve notlarla..."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir