Kanat Kitap
136
Felsefenin kimi temel kavramları, tekrar tekrar, her yeni dönemde üzerinde kafa yormayı hak ediyor. Diyalektik ve materyalizm kavramları da böyle. Eleştirel düşüncenin ve özellikle Marksizmin özünü oluşturan bu kavramlar hep uzun tartışmalara konu oldu ve maalesef ülkemizde, dogmatik ve ezberci kitaplarla, sık sık da hatalı çevirilerle tartışıldı.
İşte Henri Lefebvre’in Diyalektik Materyalizm kitabı da, Marksizmin şablonlaştırılmasına verilen bir yanıt. Stalin’in Tarihsel ve Diyalektik Materyalizm kitabının hemen ardından yayımlanması tesadüf değildir. Lefebvre, Marx’ın 1844 El Yazmalarına, dolayısıyla Hegel’e dönerek geliştirir eleştirisini: Marksizmi bir tür şematik doğa bilimine çeviren dogmatiklere karşı, diyalektik materyalizmin insan pratiğinden sürekli beslenen, açık uçlu bir yöntem olduğunu söyler. Marksizmin, felsefenin sonunu ilan eden pozitivist tavırla da, salt felsefi bir sistematikleştirmeyle da ilgisi yoktur. Eski dogmatizmin dağıldığı ama yerine yeni kabalaştırmaların geçtiği günümüzde, Marksizmi ve problematiğini yeniden kurma çabası hâlâ sürüyor.
Bu kitap okuyucusunu yeni bir tartışma alanına çekecek; bazı sorulara verdiği yanıtları değiştirecek, yeni sorulara vesile olacak. Dogmatiklerin hep tek bir kitabı, tek adamı, tek doğrusu vardır; oysa birileri sürekli yeni kitaplar okumak ve yeni yazarlarla beraber tekrar düşünmek ihtiyacı hisseder. Bu kitap, işte "o birileri" için.
Sosyoloji ve tarihi, diyalektik materyalizm çerçevesinde birleştiren duru ve eksiksiz bir yöntem sunan kişi bence Henri Lefebvre oldu.
Jean-Paul Sartre, Diyalektik Aklın Eleştirisi