Vladimir Nabokov – Edebiyat Dersleri

e-kitap indir
Edebiyat Dersleri Kitap Kapağı Edebiyat Dersleri
Vladimir Nabokov
İletişim Yayınları
514

Edebiyat Dersleri, Nabokov'un Wellesley ve Cornell üniversitelerinde verdiği derslerin notlarından oluşmaktadır. Bu derslerde Nabokov, öğrencileriyle birlikte; Jane Austen'ın Mansfield Parkı'nı, harles Dickens'ın Kasvetli Ev'ini, Gustave Flaubert'in Madame Bovary'sini, Robert Louis Stevenson'un Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ını, Marcel Proust'un Swan'ların Tarafı'nı, Franz Kafka'nın Dönüşüm'ünü ve James Joyce'un Ulysses'ini okuyor. Bu okumalar sonucunda yalnızca Nabokov'un keskin zekâsının ürünü olan eleştirel metinler ortaya çıkmıyor; aynı zamanda yazar, hem okurlara hem de öğrencilere, bir edebiyat metninin nasıl okunması gerektiği ve bir metinden gerçekten nasıl zevk alınacağı konusunda ipuçları veriyor.

Edebiyat Dersleri, dünya edebiyatının en çok tartışılan başyapıtlarına, yine en çok tartışılan başka bir büyük yazarın yorumlarını ve eleştirilerini göstermekle kalmıyor; aynı zamanda hem nasıl iyi bir eleştirmen hem de nasıl iyi bir okur olunabileceğine dair Nabokov'un uzun yıllar derslerinde anlattığı notları, çizimleri ve haritaları da sunuyor. Öğrenciler için bulunmaz bir kılavuz, meraklıları için kaçırılmayacak bir başyapıt...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Vladimir Nabokov – Göz

e-kitap indir
Göz Kitap Kapağı Göz
Vladimir Nabokov
İletişim Yayınları
77

.O Kadınla, O Matilda'yı Berlin'deki Emigre varoluşumun ilk yıllarında tanıştım, iki zaman diliminin yirmili yıllarının başlarında: bu yüzyılın ve kendi berbat hayatımın...
- Göz, Sayfa 11

"Göz'de, romancılık kariyerinde ilk kez olmak üzere Nabokov birinci tekil şahısta bir roman yazar.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Erik Jan Zürcher – Milli Mücadelede İttihatçılık

e-kitap indir
Milli Mücadelede İttihatçılık 1905-1926 Kitap Kapağı Milli Mücadelede İttihatçılık 1905-1926
Erik Jan Zürcher
İletişim Yayınları
293

İttihat ve Terakki Cemiyeti 1918'de, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından kendini feshederek tarih sahnesinden çekilmişti. Peki, ülkenin on yılına damgasını vuran, açık ve gizli siyasal mücadele konusunda en tecrübeli, en örgütlü kadroları oluşturan İttihatçılar, mütareke koşullarında tamamen hareketsiz mi kalmış, hiçbir etkinlik göstermemiş miydi? Erik Jan Zürecher, Milli Mücadelede İttihatçılık'ta, bu yöndeki resmi tarih tezinin inandırıcılığını sorguluyor, müdafaa-ı hukuk hareketinin oluşumunda İttihatçıların ne denli önemli bir rol oynadığını göstermeye çalışıyor. Önce milli mücadele öncesindeki tarihsel gelişmeleri inceleyen yazar, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yapısını ve faaliyetlerini, Mustafa Kemal Paşa ile İttihatçılar arasındaki ilişkileri ayrıntılarıyla değerlendiriyor. Kurtuluş Savaşı'nın dayandığı insan ve örgüt malzemesinin büyük ölçüde İttihatçılardan oluştuğunu savunan Zürcher, başta Enver Paşa olmak üzere İttihatçıların milli hareketin kontrolünü ele geçirmek için hangi fırsatları kullanmaya çalıştıkları ve bu tehlikenin nasıl bertaraf edildiği üzerinde duruyor. Bazı İttihatçıların zaferin devam etmeye çalıştıklarına dikkat çekilen eserde, son olarak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın yürüttüğü muhalefet mücadelesinin ve 1926 İzmir suikasti davalarının ne anlama geldiği araştırılıyor. Türkiye'nin yakın tarihini yeni bir yaklaşımla ele alan Milli Mücadelede İttihatçılık ayrıca, gerek Türkiyeli gerekse yabancı yazarların bu döneme bakışının eleştirel bir değerlendirmesini yaparak tarihyazımını hangi faktörlerin belirlediğini irdeliyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Sezgin Kaymaz – Kün

e-kitap indir
Kün Kitap Kapağı Kün
Sezgin Kaymaz
İletişim Yayınları
479

"Ankara Çayı, bağrına şefkatle basıp muhafaza ettiği sivrisinek larvalarını usul usul kabuğundan salıyor, evlâd-ı haşerattan dokunmuş vızıltı pikesini, ana avrat sövmüşmüş sövmemişmiş hiç aldırmadan civardan geçenlerin burun deliklerine, kulak memelerine doğru sallıyordu. Şımarık şımarık bahar müjdesi vereceğiz diye uçuşan kavak pamukları, terli enselere, çıplak alınlara yapışıp kaşındırarak milleti illet ediyordu. Börtü böcek antenini sallıyor, kıllı bacaklarını sıvazlıyordu. Danaburnu topraktaki tohuma, uçuç böceği yapraktaki bite, tırtıl yaprağa, solucan toprağa saldırıyor, peygamberdevesi alayına saldırıyordu. Çocuk yaşta beyaz bulutlar havai gökyüzünde uzun eşek oynuyor, kararsız tavırlarla kâh yavşayıp kıç kıça sokuluyor, kâh gâvur görmüş gibi kopup birbirlerinden uzaklaşıyorlardı.
Bahar gelmişti."

Kün, yani 'Ol'...Neleri neleri olduran bir roman, Kün. Ölülerin daha da ölebildiği -ya da tam ölemediği-, cami imamıyla ateistin birbirini 'aydınlatabildiği', köpeklerin (hem de Konya ağzıyla!) konuşabildiği, el kadar oğlanın kendisine el kaldıranı haşat ettiği bir âleme kapı aralıyor. Şerefsizler şerefsizliğin gözüne vuruyorlar, 'iyiler' canını dişine takıyor, feleğin zarı hepyek de gelse bir bakıyorsunuz altı kapı alıyor.

Sezgin Kaymaz, kendine özgü üslûbu ve hâlesiyle, yine eğlenceli ve ürpertili bir hikâye anlatıyor.
Anlattığı hikâyenin heyecanıyla anlatışın neşesi yine birbirini coşturuyor.

'Sıradan' denen insanların 'sıradan' denen hallerinin ve dillerinin usta yazarı, Angara'nın kıyısına, rengâhenk bir Konya dekoru kuruyor ayrıca - Eski Konya. Eski taşra yaşantısı… Sezgin Kaymaz'ın gizemine, mizahına, olay örgüsüne, anlatıcılığına tutulanlar kadar, 'yerliliğine' de tutulanlar yok mu? Kün, her zevke yetişiyor, her şeyi olduruyor!


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir