Marguerite Yourcenar – Hadriyanusun Anıları

e-kitap indir
Hadriyanusun Anıları Kitap Kapağı Hadriyanusun Anıları
Marguerite Yourcenar
Helikopter Yayınları
200

Bir imparator. Öyle sıradan biri de değil. Hadrianus. Edirne'yi kuran adam. Londra'daki son sergide, British Museum'da, Türkiye'deki Sagalassus yani Burdur'un Ağlasun ilçesindeki kazılarda çıkan bir heykeli de sergilendi. Sadece ayağı 80 santimetre idi. Anlayın. Büyük imparator.

Ama ben bu büyük imparatorların nasıl adamlar olduğunu hep merak etmişimdir. Düşünsenize, dünyanın en büyük gücü elinizde. Ne yaparsınız? Kendinizi kaybedip, hubris'e, yani çılgınlığa mı kapılırsınız, yoksa, ne yaparsınız? Tek lafınızla adamların kaybolabildiği, keyif için şehir yaktığınız, herkesin ayağınıza kapandığı dönemlerden söz ediyorum. Hayâl etmesi bile bana zor gelirken, işte çıkıyor biri, mesela Yourcenar, kalakalmış tüm tarihsel belgeleri, bilgileri didik didik ediyor ve bir roman yazıyor. Elbette, Hadrianus bu değil. Bu, Yourcenar'ın Hadrianus'u.

Ve işte görkem de burada başlıyor: Bir imparatorun günlük çilelerini, acılarını, düşüncelerini düşünmeye çalışan bir yazara eşlik ediyorsunuz. Stoacı felsefe izi var mı? Belki. Hele de Hadrianus'tan sonra imparator olacak olan, ve romanın bir mektup gibi kendisine yazıldığı Marcus Aurelius'un Anılar'ını düşünürsek. Okuyun, imparator neye benzermiş, bir düşünün derim.
LY


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Elio Vittorini – Sicilya Konuşmaları

e-kitap indir
Sicilya Konuşmaları Kitap Kapağı Sicilya Konuşmaları
Elio Vittorini
Helikopter Yayınları
188

Bir başka İtalyan bindi Helikopter'e: Elio Vittorini. Bu kez Sicilya'ya gidiyoruz ama trenle. Denizin üstünden, uçar gibi. Oğul Silvestro babasından bir mektup alır; yaşını başını almış baba aşık olmuş kaçmıştır. Annene iyi bak demektedir. Atlar trene Silvestro, ver elini Sicilya: Annesine atacağı kartpostalı kendisi götürmeye karar verir. Çocukluğu da trenlerde geçmiştir, o pek yoksul Güney'de. Bir sürü insanla karşılaşır trende, konuşurlar. Sonra iner, Signora Concezione'nin, annesinin evine varır; annesi aşıcı olmuştur. Ev ev gezer, yine konuşurlar. Hep konuşurlar: Dünyadan, güzelliğinden, umutlardan, çocukluktan, yoksulluktan, böbürlenmelerden, insandan. Dullarla, kocakarılarla, bileycilerle...

"Her türlü şüphe ve yanlış anlaşılmayı önlemek için, Sicilya Konuşmaları'nın baş kişisinin kendi hayatımdan alınmadığını, onu çevreleyen ve ona eşlik eden Sicilya'nın da bir rastlantı sonucu Sicilya olduğunu söyleyerek okuru uyarırım; ancak, Sicilya adı kulağıma İran ya da Venezüella'dan daha hoş geliyor. Hem, bütün müsveddeler bir şişe içinde bulunmuş da olabilir," diyor Vittorini, kitabının sonuna koyduğu notta. Hem haklı hem haksız bence. Bir kere çalışıp da ücretleri karşılığında portakal alan, portakallarını satmaya çalışıp beceremeyen, bu yüzden o kasabadan bu kasabaya trenle gezen, hele de karısı kendisine sunulan portakalı beğenmeyip reddedince öfkeden kızaran, ama susup oturan işçi, sanmam ki başka bir memlekette olsun.
LY


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir