Victor Hugo – Notre Dame’ın Kamburu

e-kitap indir
Notre Dame'ın Kamburu Kitap Kapağı Notre Dame'ın Kamburu
Victor Hugo
Can Yayınları
656

"Quasimodo", Paskalya'dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Parisi'nde Notre-Dame Kilisesi'nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başrahip Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine aldı ve ona Quasimodo adını verdi. Onu büyüttü ve zangoçluk işini verdi; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo'nun giderek sağır olmasına yol açacaktı. Quasimodo, koruyucusu kabul ettiği Frollo'ya büyük bir sevgi ve bağlılık duyarak büyür. Oysa başrahip karanlık içdünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir.

Hayatı, çanlar ve Notre-Dame Kilisesi'nden ibaret olan Quasimodo, güzeller güzeli çingene kızı Esmeralda'ya, ilk görüşte büyük bir aşkla vurulur. Ne var ki başrahibin gözü de Esmeralda'dadır. Esmeralda'nın dünyasındaysa Yüzbaşı Phœbus'ten başka hiç kimseye yer yoktur. Artık sevgi ile nefretin, iyilik ile kötülüğün kıyasıya mücadelesidir yaşanan.
Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame'ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin yerini de sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya.

Notre-Dame'ın Kamburu aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini adım adım, duvar duvar, tarih tarih, o olağanüstü zengin diliyle anlatmış, Paris'in, diğer karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Victor Hugo – Bir İdam Mahkumunun Son Günü

e-kitap indir
Bir İdam Mahkumunun Son Günü Kitap Kapağı Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Victor Hugo
Can Yayınları
132

Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugo'nun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. Victor Hugo'nun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir savı insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değil. Ama bu romanın büyük önemi başka özelliklerinden kaynaklanıyor. Bu yapıt, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneği. Daha önce böyle bir yöntem bilinmiyor. Demek ki bu özelliğiyle bir yol açıcı, bir öncü bu roman. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, bir yazınsal yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Bataille'ı haber veriyor. Bu da romanın bir başka önemli özelliği. Bataille ve Beckett'i tanıdıktan sonra bu romanı daha iyi kavrıyoruz. İdam Mahkûmunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugo'nun Arthur Rimbaud'dan kırk yıl önce 'Ben Bir Başkasıdır' düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Atilla Şenkon – Ten Yükü

e-kitap indir
Ten Yükü Kitap Kapağı Ten Yükü
Atilla Şenkon
Can Yayınları

Her şey, kitaba adını veren ilk öykünün yazılmasıyla başladı. Öyküyü tamamladığımda daha önce başıma gelmeyen garip bir huzursuzluk yaşadım. Öykü bitmişti, ama benim iç hesaplaşmam bitmemişti. Kahramanlarıma haksızlık ettiğimi, onları orta yerde bıraktığımı düşünüyor; Mine, Sedat ve Tamer'in yaşadıkları parçalanıştan sonra ne yaptıklarını, iki çocukluk arkadaşının aradan geçen yıllarda nasıl bu kadar değişebildiğini merak ediyordum. Bir süre sonra, yeni bir öykü yazmak için masaya oturduğumda, kağıdın üzerinde kahramanlarımın çocuklukları ile karşılaştım. Beni geçmişlerini araştırmaya onlar zorladı. Sedat ile Tamer arasında eşcinsel bir ilişki var mıydı, müsveddeye benzetilen bir yaşam temize çekilebilir miydi, Mine'nin inandığı gibi ihanetin ilacı karşı ihanet miydi gerçekten? Bu sorulara yanıt ararken, kahramanlarımın değişik dönemlerini anlattığım bir dizi öykü çıktı ortaya. Her biri tek başına da okunabilen öyküler; tıpkı yaz boz parçaları gibi belli ipuçlarıyla birbirlerine bağlandılar. Bu açıdan, aslında bir öyküler toplamı olan Ten Yükü'ne, dikkatli okura karışık sunulmuş bir roman gözüyle de bakılabilir. Her ne kadar, parçaların yanlış yerleştirilmesinin, farklı okumalara açık bir kurguya sahip olan kitabın özünü zedelemeyeceğine inanıyorsam da, gönlüm, okurun Ten Yükü'ne kırılacak bir eşya duyarlılığıyla yaklaşmasından, doğru tabloyu oluşturabilmesinden yana.
- Attila Şenkon


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Jorge Amado – Tarçın Kokulu Kız

e-kitap indir
Tarçın Kokulu Kız Kitap Kapağı Tarçın Kokulu Kız
Jorge Amado
Can Yayınları
504

Yıl 1925. Brezilya'nın en karmaşık ve en renkli bölgesi Bahia. Uzun yıllar toprak beylerinin boyunduruğunda yaşadıktan sonra uygarlaşmanın eşiğine gelmiş bir kent. Eski dünyayla yeni dünyanın amansızca çatıştığı Ilhéus kenti. Kentin en önemli barının sahibi Arap Nasib. Kente iş bulmak için gelen, ama herkesin aklını başından alan, bir kır çiçeği kadar güzel ve yabani Gabriela...
Latin Amerika edebiyatının büyük ustası Jorge Amado'nun, doğup büyüdüğü Bahia'nın ruhunu romanlaştırdığı Tarçın Kokulu Kız için, Jean-Paul Sartre, "Halk romanının en iyi örneği" demişti. Kitapları 55 ülkede 49 dile çevrilen Amado'nun, bu alaycı, sevecen ve insancıl romanda cinselliğe gözüpek yaklaşımı, 1950'lerin Brezilya'sında tepkiyle karşılanmıştı.
Tarçın Kokulu Kız, 1980'lerde beyazperdeye uyarlanmış, filmin başrollerini Sonia Braga ile Marcello Mastroianni paylaşmışlardı


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir