Matt Ridley – Gen Çeviktir

e-kitap indir
Gen Çeviktir: Doğuştan Gelen Özellikler mi Çevresel Etkenler mi? Kitap Kapağı Gen Çeviktir: Doğuştan Gelen Özellikler mi Çevresel Etkenler mi?
Matt Ridley
Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
368

Genlerle ilgili son keşiflere dayanan başarılı bilim yazarı Matt Ridley, insan davranışlarının kökenine eğildiği bu özenli kitabında dikkatini doğa-yetiştirme tartışmasına çeviriyor.
Doğa ve yetiştirme partizanları arasındaki yüzyıl savaşını naklediyor Ridley, böylelikle insanoğlu dediğimiz çelişkilerle yoğrulmuş bu varlığın aynı anda nasıl hem özgür irade sahibi hem de içgüdüler ile kültürün etkisi altında olduğunu açıklıyor. İnsan genomunun şifresinin çözülmesiyle artık biliyoruz ki genler beynin yapısını kabaca belirlemekle kalmıyor, ayrıca deneyimlere yanıt verebiliyor, sosyal tepkiler meydana getirebiliyor, hatta bellek oluşturabiliyorlar. Genler, iradenin hem sonucu hem de sebebidir.

"Ridley bilim yazarı olarak çok yetenekli. En zorlu tartışmaları zekice benzetmelerle aydınlatmasını biliyor."
-New York Times
"Ridley'in değindiği mesele için duyduğu heyecan okuyucuya bulaşıyor... Gösterişli, esprili, mizah anlayışına sahip bir tarzla yazıyor. Karışık meseleleri sıradan okuyucuya rahatlıkla anlatıyor."
-Los Angeles Times
"Kitap, kavrayış gücüyle, bilgelikle, şık bir tarzla yazılmış... Bizi biz yapan şeyin ne olduğuyla ilgili son keşifleri açık bir dille anlatıyor, konu ne olmak istediğimiz şeye gelince de bu keşifleri nasıl değerlendirmemiz gerektiğini söylüyor bize."
-Steven Pinker

MATT RIDLEY, 7 Şubat 1958 doğumlu. Doktorasını zooloji dalında Oxford Üniversitesi'nde yaptı. Kitapları altı farklı edebiyat ödülüne aday gösterilmiştir. Kendisi hem bir bilim insanı, hem gazeteci, hem de köşe yazarıdır. Aynı zamanda İngiltere, Newcastle'daki International Centre for Life (Uluslararası Hayat Merkezi) kurumunun başkanlığını yürütmektedir. New York'ta, Cold Spring Harbor Laboratuvarlarında misafir profesörlük de yapmaktadır. Yazdığı popüler bilim kitapları çok sayıda dile çevrilmiştir. Ridley'in diğer eserleri şunlardır: The Red Queen: Sex and the Evolution of Human Nature (1994), The Origins of Virtue: Human Instincts and the Evolution of Cooperation (1997), Genom. Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi (Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi 2007), Francis Crick: Discoverer of the Genetic Code (2006).


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Lindsay Waters – Akademinin Düşmanları

e-kitap indir
Akademinin Düşmanları Kitap Kapağı Akademinin Düşmanları
Lindsay Waters
Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
89

Marshall McLuhan'ın yıllar önce ileri sürmüş olduğu gibi, kitabın insani gelişimin merkezinde yer aldığı bir dönem sona eriyor olabilir mi? Eğer durum gerçekten böyle ise, o zaman kendimize karşı bir sorumluluğumuz olduğunu hatırlayıp kitapları bizim için değerli kılan şeyin ne olduğu hakkında yeniden düşünmeliyiz.
Kâr amaçlı olmayan akademik yayıncılık alanı içinde, hem yayınevinin kendi kendini döndürmesi hedefini güden, hem de düşüncenin ve kitapların itibarının korunması için çabalayan bir yayıncı ve bir bilim insanı olan Lindsay Waters, kitapları, üniversitede bir kadro alabilmek için birer araca dönüştüren zihniyeti sert bir biçimde eleştiriyor. Üniversite yayınevlerini tamamen kâr amaçlı çalışan firmalara dönüştürme gayretindeki bazı kişilerin de akademik ortamın vaat ettiği temel değerleri aşındırdıklarını ve akademisyenlerin bir zamanlar anladıkları şekilde kitaplar ve makaleler üretmek gibi entelektüel faaliyetlerindeki bağımsızlıklarına gölge düşürdüklerini dile getiriyor.
Kitabın insanları değiştirebileceğine dair iyimserliğini halen koruyan Akademinin Düşmanları, piyasa koşullarının, özgür düşüncenin ve akademik yayıncılığın itibarına yönelik bir tehdit haline gelişi hakkında ciddi bir uyarı.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Jean Baudrillard – Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri

e-kitap indir
Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri Kitap Kapağı Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri
Jean Baudrillard
Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
278

Gösterge ekonomi politiğinin eleştirisini yapan kuramcı sayısı yok denilecek kadar azdır. Veblen ve Goblot kültürel sınıf çözümlemesinin önünü açan çok önemli isimlerdir. Bu çözümleme "diyalektik materyalizmin" yapmış olduğu üretim güçleriyle ilgili çözümlemenin ötesine geçerek gösterişe yönelik bir değerler mantığından söz etmektedir. Bu mantığa göre egemen sınıf toplum üstünde kurduğu ve kodlar aracılığıyla sürdürdüğü hâkimiyeti devam ettirebilmek amacıyla, değerleri "tözsel açıdan değişikliğe" uğratmış ve böylelikle ekonomik düzende devrimler yaparak, toplumsal ilişkilerde değişikliğe yol açılmasını engellemiştir.
Ekonomik düzende belirleyici olan, birikim ya da artı-değerin elde edilme biçimidir. Kültürel göstergeler düzeninde belirleyici olansa harcama, yani yaşamın her alanına egemen olan koda boyun eğip töz değişikliğine uğrayarak gösterge/değer biçimini alan ekonomik değişim değeridir. Egemen sınıflar (ilkel ve geleneksel toplumlar) egemenliklerini ya her zaman gösterge/değerler üstüne oturtmuş ya da (kapitalist burjuva düzeninde olduğu gibi) sahip oldukları bu ekonomik ayrıcalığı göstergeler aracılığıyla sergileyerek onlara bir aşkınlık, bir kutsallık kazandırmaya çalışmışlardır. Egemenliğin en kusursuz aşaması bu sonuncusudur. Çünkü sınıf mantığının yerini alan bu mantık, üretim araçlarının mülkiyetiyle değil, anlam üretiminin denetimiyle ilgili olup maddi üretimden çok farklı bir üretim biçiminin varlığını zorunlu kılmaktadır; zaten Marksist çözümlemenin içinden çıkamadığı nokta da budur.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Janet Afary & Kevin B. Anderson – Foucault ve İran Devrimi

e-kitap indir
Foucault ve İran Devrimi: Toplumsal Cinsiyet ve İslamcılığın Ayartmaları Kitap Kapağı Foucault ve İran Devrimi: Toplumsal Cinsiyet ve İslamcılığın Ayartmaları
Janet Afary & Kevin B. Anderson
Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
376

1978-1979 yılları arasında, İran halkı, otoriter bir iktisadi ve kültürel modernleşme programı yürüten Rıza Şah Pehlevi rejimini devirdi. Ayetullah Humeyni'nin önderliğindeki militan İslamcı hizip; laik milliyetçilerin, liberallerin, solcuların yer aldığı rejim karşıtı başkaldırıya egemen oldu. İslamcılar için, Şaha karşı verilen mücadele Kerbela Savaşı'nı, Humeyni masum Hüseyin'i, Şah da onun can düşmanı Yezid'i simgeliyordu. Şahın zalim baskısı altında can veren protestocular, Hüseyin'in takipçileri gibi şehit sayılıyordu.

Michel Foucault, 1978'de İran'ı iki kere ziyaret etmişti ve devrim hakkında heyecanla yazılar kaleme alıp konuşuyor, devrimi hiçbir şekilde eleştirmiyordu. Hayatı boyunca Foucault, sahihlik kavramını, insanların tehlike altında yaşayıp ölümle flörtleştiği durumlara, yaratıcılığın baş verdiği bu yerlere bakmak anlamında kullanmıştı. Yeni ufuklar açan akıldışılıkları yazılarında büyük bir tutkuyla savunmuştu. Ayetullah Humeyni'nin devrimci şahsiyetinde ve devrim esnasında onun peşinden giderek hayatlarını hiçe sayan milyonlarda, sınırları aşan böyle bir güç görmüştü. Bunun gibi "sınır" deneyimlerin yeni yaratıcılık biçimleri doğurabileceğini biliyordu, dolayısıyla devrimi hararetle destekledi. Bu, Foucault'nun devrimle ilk elden yaşadığı tek tecrübeydi ve Batılı olmayan bir topluma dair en kapsamlı yazı dizisini kaleme almasına yol açtı.

Foucault'nun İran Devrimine duyduğu ilgi, gazetecilik merakını aşıyordu. Yeni "Müslüman" tarzı politikanın sadece Ortadoğu için değil, aynı zamanda Fransız Devrimi'nden bu yana laiklikten yana politikalar güden Avrupa için de yeni bir "siyasal maneviyat" biçiminin başlangıcı olabileceğini yazdı.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir