Adrianne Blue – Öpüşme: Metafizikten Erotiğe

e-kitap indir
Öpüşme: Metafizikten Erotiğe Kitap Kapağı Öpüşme: Metafizikten Erotiğe
Adrianne Blue
Ayrıntı Yayınları
256

"Öpüşmeyle başladı aşk" diyen Adrianne Blue, öpüşmeyi nasıl keşfettiğimiz sorusunun yanıtını aramaya koyuluyor bu kitapta. Acaba Freud'un dediği gibi memeden kesilme gününün yani kıyamet gününün gelişiyle mi başladı? Yaratılıştan mı biliyoruz yoksa öğrendik mi?Birbiriyle çatışan birçok entellektüel alanda kısa bir yolculuğa çıkan ve dünya coğrafyasındaki deneyimlerini buna ekleyen yazar insanların yüzde doksanının öpüştüğünü söylüyor ve ekliyor: Artık kimse öpüşmenin çocuk yapmakla ilgisi olduğuna inanmıyor. Öpüşmenin, öpücüklerin macerasını Freud'dan etnologlara, antropologlardan şairlere, romanslardan heykel ve resme, Hollywood'dan edebiyata uzanan "tuhaf" öykülerle süslüyor. Masumiyet çağından zevk çağına öpüşlerin tarihini anlatıyor; yanak yanağa dudak dudağa; elden, dilden, cinsel organlardan, ayaktan...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Brian Fay – Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi

e-kitap indir
Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi Kitap Kapağı Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi
Brian Fay
Ayrıntı Yayınları
366

Çokkültürlü bir dünyada yaşama deneyimi, yanıtı siyasal düşünce için yaşamsal önemde bir soru doğuruyor. “Başkalarını, özellikle de bizden farklı olanları anlamamız mümkün mü?” İşte Brian Fay’in elinizdeki çalışmasının en temel sorusu da bu.

Fay bu çalışmasında, sosyal bilimleri girdiği çıkmazdan kurtarma ve sosyal bilimsel araştırmaya yeniden can verme kaygısıyla, yeni bir sosyal bilimler felsefesi kuruyor: Felsefesinin en belirleyici özelliği de yeniden tanımladığı çokkültürlü bir yaklaşım... Sadece farklılığı tanımayı ve ona saygı göstermeyi vurgulayan yaygın çokkültürcülük anlayışının nihai sonucunun farklı grupların tecridi olacağını iddia eden Fay, karşılıklı öğrenmeye, diyaloğa ve etkileşime vurgu yapan bir çokkültürcülük anlayışı sunuyor. Bunu yaparken de benlik-başkası, biz-onlar, benzerlik-farklılık, içeridekiler-dışarıdakiler gibi tüm katı ikili kategorileri sorguluyor; yalnız sosyal bilimlerde değil, gündelik hayatımızda da hâkim olan bu ikici düşünce tarzını yıkmaya ve bunun yerine diyalektik düşünceyi koymaya çalışıyor.

Anlamın doğası, yorumun niteliği, nesnelliğin olabilirliği, benlik ve benliğin başkalarıyla ilişkisi, kültür ve toplumun doğası, kültürlerarası anlayışın karmaşıklığı gibi meseleler Fay’in irdelediği konulardan bazıları. Ama Fay’in ele aldığı bu sorunlar yalnızca sosyal bilimleri değil, çokkültürlü deneyimin özneleri olan bireyleri de çok yakından ilgilendiriyor. Fay bizler için çok önemli bir kılavuz sunuyor.

Bugün karşımızda duran en önemli sorunlardan birinin bir arada nasıl yaşayacağımız olduğu düşünüldüğünde, “Sadece farklılığı tanımak yetmez; etkileşim, diyalog ve karşılıklı öğrenme olmalıdır” düsturundan alabileceğimiz çok şey olduğu tartışma götürmez bir gerçek...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Gabriel Josipovici – Dokunma

e-kitap indir
Dokunma Kitap Kapağı Dokunma
Gabriel Josipovici
Ayrıntı Yayınları

“Dokunma yoluyla kendi kişisel tarihimizden daha uzun ve daha geniş bir tarihte yer alıyor olduğumuz duygusunu yaşarız.”

Dokunma, beden-dünya iletişimi sorgulamasında görme ve dokunma duyularını karşı karşıya koyar: Her ne kadar görme baktığımız şeylere sahip olduğumuz duygusunu veriyorsa da, yaşadığımız dünyanın bir parçası haline gelmemiz için uzaklıkları bedenimizle aşmamız, yalnızca birer gözlemci değil, dokunan bireyler haline gelmemiz gerekir. Gerçekliğe egemen olduğumuz hissini veren görme duyusunu temel aldığımızda yaşamın belirsizliklerinden ve acılarından kaçabiliriz, ama yaşamla bire bir etkileşimimizi de yitirmiş oluruz.

Seçkin bir edebiyat düşünürü olan Gabriel Josipovici, Charlie Chaplin’in Sahne Işıkları’ndan Proust’un Kayıp Zamanın İzinde’sine, spor dünyasından bağımlılık duygusuna, Sophokles’in bir oyunundan Ortaçağ hac yolculuklarına, büyükanne ve büyükbabasının düğün fotoğrafından Chardin’in gizemli resim-lerine uzanan yolculukta dokunma duyusunun yaşamdaki yeri üzerine ilginç ve önemli yorumlar getiriyor. Josipovici, kitaplardan, filmlerden, kültür tarihinden ve kendi deneyimlerinden hareket ederek, ancak dokunma duyusunu öne çıkardığımızda ve uzaklığa saygı duyup, gene de onu yenmeye çalıştığımızda dünyayla daha rahat iletişim kurabileceğimizi ortaya koyuyor. Ona göre, bakmak hiçbir şeye mal olmaz, oysa dokunmak hem bir seçimi, hem de bir bedeli içerir.

Akıcı bir dille, geniş bir hayal gücüyle yazılmış olan Dokunma, farklı okumalara açık, beden-dünya ilişkisine yeni bir açıdan bakmamızı sağlayacak bir kitap...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Carol J. Adams – Etin Cinsel Politikası

e-kitap indir
Etin Cinsel Politikası: Feminist - Vejeteryan Eleştirel Kuram Kitap Kapağı Etin Cinsel Politikası: Feminist - Vejeteryan Eleştirel Kuram
Carol J. Adams
Ayrıntı Yayınları
400

Her on yedi saniyede bir kadın tecavüze uğruyor. Her bir saniyede yüzlerce hayvan öldürülüyor. "Dayak yiyen kadınlar" gerçekliği her gün yüzümüze çarpılıyor ekranlardan ve gazete sayfalarından. Çiftliklerin esir ettiği, mezbahaların katlettiği hayvanlar "marketteki et"e indirgeniyor günümüzde. Etin hem protein için zorunlu olduğuna hem de gücün kaynağı olduğuna inanmamız için örülen mit, aslında erkeğin potansiyel şiddet eğilimiyle üstünlük kurmasına neden oluyor. Etçilleri yiyen etçiller, kafamızdaki iktidar piramidinde en üste yerleştiriliyor ve bu haliyle gündelik hayatımızın her köşesine sızıyor. Reklamların neredeyse tamamında eti yenen hayvanların kadınsı temsil edilmesi ve erkek zihninde seks yapılacak kadının et veya piliç görüntüsünde olması yapbozu kendiliğinden tamamlıyor.

İşte Carol J. Adams bu kitapta, yukarıda sayılan olguları ve genel olarak ataerki ile et tüketimi arasındaki diyalektiği çözümlüyor. Ona göre, erkeklik inşasının önemli bir parçası başka bedenleri denetim altında tutmaktır; et yemek de bunun önemli bir aşamasını oluşturur. "Et yemek, erkek iktidarının her öğünde yeniden ilan edilmesidir." Onun kuramıyla, pornoda veya sof-rada (aslında erkeğin yazdığı tüm "metinlerde") parça parça tüketilen tüm adsızlar, "kayıp gönderge" olarak yeniden bedene kavuşuyor.

Bu kitap, kadın ve hayvanın tüm yönleriyle eş olduğunu savunmuyor; yalnızca şiddet ve tahakkümden beslenen erkek egemen kültürün yeri yurdu olmadığının, zayıf bulduğu her şeyi ve herkesi "erkek" tanımının dışına atarak alt edilecek bir öteki ilan ettiğinin, özneden nesneye indirgediğinin altını çiziyor. Yiyecek/giyecek başka bir şey yokmuşçasına, birtakım canlılara yaşarken kafesi, ölürken ise kan gölünü reva gördüğümüz sürece savaşları ve ayrımcılığı olumlayan eril şiddet kültürünün ve hiyerarşinin aramızdan ayrılmayacağını hatırlatıyor.

Bu kitapta ışık tutulan erkek şiddeti, kadın düşmanlığı, et yeme kültürü ve militarizm arasındaki bağlantılar, bugün de Carol J. Adams'ın yirmi yıl önce teşhis ettiği zamanki geçerliliğini koruyor.
-J. M. Coetzee-


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir