John Forrester – Hakikat Oyunları

e-kitap indir
Hakikat Oyunları Kitap Kapağı Hakikat Oyunları
John Forrester
Ayrıntı Yayınları

Gerçeğin, yalnızca gerçeğin söyleneceğine dair yemin edilmiş bir dünyada yaşıyoruz; yalan söyleyenler aşağılanıyor. Hepimiz hakikatin peşindeyiz. Ne var ki kimse de hakikatin ne olduğunu, yalanın nerede başlayıp nerede bittiğini söyleyemiyor. Hakikat bilinmiyorsa yalan nasıl mümkün olabilir? Dahası, ya hakikatler; birer yanılsama olduğunu unuttuğumuz yanılsamalarsa! Bir düşünün, ilk bağımsızlık “an”ımız ilk yalan söylediğimiz “an” değil midir? Tarih boyunca “hakikati” hep yönetenler kurarken, gülmeyi de yalanı da bir savunma silahı olarak kullananlar ezilenler olmamış mıdır? Kurgular hakikatler kadar etkili değil midir? Siz hiç gerçekler kadar içinizi acıtan romanlar okumadınız mı?

Bunlar John Forrester’ın Hakikat Oyunları adlı kışkırtıcı çalışmasında yanıt aradığı soruların sadece birkaçı. Bilimsel doğruların en tepede oturduğu hakikat düzenine ilişkin ilginç, bir o kadar da bozguncu gözlemlerin ardından Forrester asıl ilgi alanına, psikanalize döner ve “hakikat-yalan” ilişkisi üzerinde yoğunlaşır.

Bir psikiyatristin divanına uzanan hasta henüz hiç kimsenin tam olarak ne olduğunu bilmediği bir şeyi satın almayı kabul etmiş, psikiyatrist ise parayı almış ama hiçbir şey vaat etmemiştir. Forrester’a göre analiz; hakikat oyunları, yalanlar, para ve Freud etrafında döner. Paraya dayanan psikanalitik sözleşmenin mümkün kıldığı pratik, sözü olduğu biçimiyle kabul eder, sözün dışındaki şeylere doğruluk ya da yanlışlık atfetmez; suçlamaları, ahlâki yargıları askıya alır; kendi icat ettiği hakikate yalnızca “yalan-hakikat” ayrımını ortadan kaldırarak varabilir.

Son bölümde Lacan’ın Freud’a borcu olduğunu ve bu borcu ödemesini gerektiğini iddia eden Forrester para, psikanaliz, armağan ve ölüm konularında ufkumuzu zorlayan sonuçlara ulaşır.

Forrester, “hakikat, yalanların ve görünüşlerin fani dünyasına karşı baki olandan yanadır; hayata karşı ölümün tarafını tutar” dedikten sonra sorar: Hasta eden yalan, iyileştiren de hakikat midir? Yoksa hakikat denen şey biz bilim çocuklarının uyutulmasını sağlayan yalanın ta kendisi midir?

“Hakikat Oyunları geçmişin mirasını nasıl bir armağana dönüştürebileceğimizi gösteriyor.”
Adam Phillips


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Greil Marcus – Ruj Lekesi

e-kitap indir
Ruj Lekesi Kitap Kapağı Ruj Lekesi
Greil Marcus
Ayrıntı Yayınları
512

"Saçmalık bu!" Bilgi dediğiniz, yükseklerden bakan düzenbaz miyopların "sorumsuzca çöplenelim, yedikçe şişinelim ve sonuçta karşımıza çıkan bilgi heveslisi gençler üzerinden egolarımızı tatmin edelim" diye önümüze sürdükleri leziz tatlarla dolu bir mönüden başka nedir ki? Dadacılar avangart sanat tarihinden, Sex Pistols rock tarihinden, Paris Komünü ise sosyalist mücadeleler tarihinden izler taşıyan birer akım; Sitüasyonist Enternasyonal hareket de kolej mezunu radikallerimizin kendi imgelerini düşürerek avundukları yalın bir ayna değil midir? Karl Marx'ın Katharistlerle, Hasan Sabbah'ın Slits'le, kendini işçi sınıfının davasına adayan sevgili Rosa Luxemburg'un aşkla, Adorno'nun Lettrist Enternasyonal'le ne gibi bir alakası olabilir? Çağlar "gerisinde, üstünde, altında, yanında kalmak için" değil midir? "Zamansız bir âlemde devinip duran çağları önüne ve içine almanın" ne gereği var? Bilgi diye sunulagelmiş çöplüğün içinde ziyafete dalan domuzcuklar gibi haz duyarak gevşemek varken bu zevzeklik de ne oluyor? Tarih kelamın "ol!" buyruğuyla gelen şiddetle mi başlar, yoksa Slits'in bir konser esnasında kanlı âdet bezlerini hayranlarının suratına fırlatmasıyla mı? 12. yüzyılda Balkanlar'da doğan bir sapkınlığın Alman İşçi Konseylerini kucaklayıp Strasbourg'u dolaştıktan sonra Das Kapital'den aldığı feyzle Johny Rotten'ın gırtlağında pat-laması nasıl bir tarih ola ki? Nasıl olur da Kronstadt direnişçilerinin nefesi Lora Logic'in dudaklarında ahenkle çınlamaya başlar?

"Efendim, sütunları kaldırtacağınız söylentileri çalkalanıyor şehirde. Acımalısınız bize, bize acımalısınız. Çünkü biz, sizin tebanız, o sütunlar üzre var oluyoruz."

Greil Marcus hiç acımıyor. Sahih bir efendiye yaraşanı yapıyor! Yüzlerce yıldır en katıksız umutlarımızı istismar eden işaret levhalarının bulunduğu sütunları yerle bir ettiği gibi, bu levhaları da eriten alevler püskürerek kendi bildiği tarihi yazıyor. Bu tarih, efendinin köleleştirdiği tebasına döktüğü timsah gözyaşlarını hiç kaale almıyor. Bu tarih, ne aşağıdan yazılıyor ne yukarıdan. Yalnızca içten, yalnızca gönülden. Ne aşağı kalıyor ne yukarı. Ne teba ne efendi!

Bize düşense, hiç değilse Sex Pistols ile Slits'in birer kasetini ele geçirdikten son-ra kitabı açmak; ama açmadan önce, kitabı şarap şişesinden çekilen okkalı bir yudum eşliğinde ve mutlaka bir tutam Hayyam ile çalkalamak oluyor. Evvelki gün içinizde bir midyenin barındırdığı kadar olsun can olmadığını hissetmiş olsanız bile, yarın uyandığınızda bir şarkı mırıldanmaya başlayacağınıza emin olabilirsiniz.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Eric Dacheux – Kamusal Alan

e-kitap indir
Kamusal Alan Kitap Kapağı Kamusal Alan
Eric Dacheux
Ayrıntı Yayınları
112

Kamusal alan, kimilerinin iddia ettiği gibi, polisin ya da güvenlik görevlisinin yurttaşa kimlik sorduğu yer midir, yoksa kamu hizmeti görenler ile bu hizmeti alanların karşılaştıkları yer mi? Kamusal alan, bir düşünce ve ifade özgürlüğü alanı mı, yoksa egemen siyasal sistem dışında hiçbir alternatif politik kurgu içermeyen, farklı hiçbir fikir ve kanaatin tartışmaya açılıp hiçbir surette müzakere edilmediği mutlakıyetçi düşüncelerin buyurgan bir alanı mıdır? Son olarak, kamusal alan aleniyete imkân tanıyan kentsel yahut fiziksel bir mekân mı, muhayyel bir gerçeklik yahut soyut bir fikirler ve değerler alanı mıdır?

Bu kitapta yukarıdaki soruların yanıtları aranıyor. Görüleceği gibi, politik toplumun ve demokratik yaşamın normatif kavramsallaştırılması olarak kamusal alan, çok aktörlü bir aracılık mekânı olduğu kadar, politik ideallerin ve söylemsel/eylemsel düzeyde hayat bulan toplumsal değişim çağrılarının da tüm şiddetiyle cereyan ettiği yerdir.

Anaakım siyaset anlayışının iktidar aygıtını salt araçsal niteliğiyle sahiplenen tavrı ve her tür güç alanını derhal bir mülkiyet biçimine tahvil eden eğilimi karşısında "söz"ün sivil ve demokratik alanını genişletmek kaçınılmazdır. Bu, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşının inşası için de önemlidir.

İşte Kamusal Alan, bütün bu sorunları tartışırken, bunu ötekine saygı çerçevesinde ve sağduyulu biçimde yapma imkânlarını da araştırıyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Clarissa P. Estes – Kurtlarla Koşan Kadınlar

e-kitap indir
Kurtlarla Koşan Kadınlar Kitap Kapağı Kurtlarla Koşan Kadınlar
Clarissa P. Estes
Ayrıntı Yayınları
544

İnsanlık tarihi boyunca bastırılmış ve örselenmiş kadınların durumunu sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan ele alan çok sayıda inceleme yapıldı. Her inceleme, kadınları “tanımlama ve çözme” açısından farklı yöntemler önerdi. Bu önermelerin ne ölçüde kadının doğasına ilişkin isabetli tespitler yaptığı ve alternatifler sunduğu ise tartışmalı bir konudur. Clarissa P. Estés, Kurtlarla Koşan Kadınlar’da gerçekten farklı bir önermede bulunuyor; kadınlar için yalın, uygulanabilir ve doğal çözümler öneriyor. 19. yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak, kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor ve kadınların içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabanıllığında yattığı savını ileri sürüyor. Kadınların çoğu zaman farkında olmadan içselleştirmek zorunda bırakıldıkları eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir malzemeden yaklaşıyor: masallar! İnsanlığın ortak bilinçaltının aynaları olduğunu düşündüğü masallar aracılığıyla kadın psişesinin derinliklerine iniyor ve birçok açmazdan kurtulmalarına yardımcı olacak masal tadında terapiler uyguluyor. Estés’e göre, kurtlarla kadınlar arasında, vahşilikleri, zarafetleri ve içinde yaşadıkları topluluğun üyelerine duydukları bağ açısından psişik bir benzerlik vardır. Kurtlar ve kadınlar arasındaki bu benzerlik, Vahşi Kadın arketipinde ortaya çıkar. Estés’in ilginç örneklerle betimlediği bu arketip, doğayla bağlarını koparmamış ve seçimlerini yaparken duygularını temel alan kadınları içeriyor. Kitaptaki farklı kültürlerden derlenen masallar, kadınların ilişkileri, kişisel imgeleri ve hatta bağımlılık gibi temalar çevresinde gelişiyor. Örneğin Afrika kökenli bir öykü, kadının ikili doğasını yansıtıyor; Ortadoğu’ya ait bir masal, sıradan bir kilim gibi görünen büyülü bir halının toplumun önyargılarını ve görünüşe ne kadar kolay aldandığını ortaya koyuyor. Yayımlandığında büyük övgüler almış bu sıradışı kitap, okuru kadınları vahşi derinliklerine doğru heyecanlı bir yolculuğa çağırırken, kadın psişesinin bugüne dek hazırlanmış en büyük sözlüğü olarak da okunabilir. Kurtlarla Koşan Kadınlar, kadınlarla vahşi bir noktada buluşmak isteyen erkekler için de vazgeçilmez bir rehber özelliği taşıyor. “Gülme, kadın cinselliğinin gizli tarafıdır; fizikseldir, temeldir, tutkuludur, hayat vericidir ve bu yüzden uyarıcıdır. Genital uyarılma gibi bir hedefi olmayan bir cinsellik türüdür. Sadece o an için, bir sevincin cinselliğidir; özgürce uçan, yaşayıp ölen ve kendi enerjisiyle yeniden yaşayan hakiki ve şehevi bir sevgidir. Kutsaldır; çünkü fazlasıyla iyileştiricidir. Şehevidir; çünkü bedeni ve onun duygularını uyandırır. Cinseldir; çünkü heyecan vericidir ve haz dalgalarına neden olur. Tek boyutlu değildir; çünkü gülme insanın kendisi kadar başkalarıyla da paylaştığı bir şeydir. Bir kadının en vahşi cinselliğidir. ”


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir