Irvin D. Yalom – Nietzsche Ağladığında

e-kitap indir
Nietzsche Ağladığında Kitap Kapağı Nietzsche Ağladığında
Irvin D. Yalom
Ayrıntı Yayınları
432

Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana’sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzsche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrı’yı öldürmüş. “Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” diyor. Daha sonra, “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?” diyecek. Ümitsiz. Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca “ama” pozisyonunda yaşamış biri. Freud: Breuer’in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul. Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var. Konu Ümitsizlik. Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé, Nietzsche’den habersiz Breuer’e gelir. “Avrupa’nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin” der. Breuer, Salomé’yi tekrar görebilmek umuduyla “peki” der. Böylece varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar... Kendisiyle ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Eylem Delikanlı & Özlem Delikanlı – Keşke Bir Öpüp Koklasaydım

e-kitap indir
Keşke Bir Öpüp Koklasaydım Kitap Kapağı Keşke Bir Öpüp Koklasaydım
Eylem Delikanlı & Özlem Delikanlı
Ayrıntı Yayınları
544

Zaman geçiyor, dünya değişiyor ve hayatlarımız yeni ufuklara açılıyor günbegün. Ama bir şeyler kalıyor geçmişten, bir türlü kabuk bağlamayan ve inceden sızlayan bir yara gibi, 12 Eylül gibi. Keşke Bir Öpüp Koklasaydım, işte bu yaraya dokunuyor. Yakın tarihimizin bu en travmatik toplumsal dönüşümünün ve baskı rejiminin yeni bir kaydını tutarak, cezanın yalnızca cezaevlerinde çürütülenlere değil, onların ailelerine ve aslında toplumun tamamına da kesilmiş olduğunu, kısacası bir mahpusluk halinin dışarıda kalanlar için de oluşturulduğunu gösteriyor. Bu kitapta çocukların, kaderleri çoktan çizilmiş, anne ve babalarıyla nice yıllar sonra tanışabilmiş, 12 Eylül'ün üzerine doğmuş, içinde yoğrulmuş çocukların, küçücük yaşlarda bir yetişkinin bile taşıyamayacağı sırları, dertleri yüklenmiş, sevgili anne ve babalarına reva görülen işkenceleri dost masalarında çok uzun yıllar sonra öğrenmiş, fotoğraf albümlerinde hep büyük boşluklar bulunan çocukların hikâyeleri anlatılıyor. Geçmişleri mahkum, gelecekleri ellerinden alınmış mücadele insanlarının hikâyeleri. Bin bir zorluğa direnen, kimi zaman çözülen kimi zaman destan yazan ailelerinin hikâyeleri. Sıradan anne ve babaların, kardeşlerin, sevgililerin cezaevi ve mahkeme kapılarındaki inancının, kararlılığının ve örgütlenmesinin hikâyeleri. Hayatlarını yeni koşullara göre yeni baştan düzenleyen, pes etmeyen, üreten ve dışarıdaki dayanışmayı örgütleyen kadınların hikâyeleri. Onlar komşumuz, akrabamız, öğretmenimiz belki; onlar işçi, öğrenci, berber, memur emeklisi… Keşke Bir Öpüp Koklasaydım, trajik bir döneme değiniyor olsa da anlatılanlar, geride kalanların beslediği umut, gösterdiği fedakârlık ve yardımlaşma, en önemlisi hiç yitirmedikleriinançları, bize insan olmanın güzelliğini ve bu güzelliğin ışığıyla geleceğin daha da aydınlanacağını gösteriyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Gregory Dart – Karşılıksız Aşk

e-kitap indir
Karşılıksız Aşk Kitap Kapağı Karşılıksız Aşk
Gregory Dart
Ayrıntı Yayınları
122

Şehirde bekarlık nasıl bir şeydir? Şehir bize nasıl aşklar vaat eder? Birbirimize gösterdiğimiz ilgi hangi noktadan sonra rahatsız edici olmaya başlar? "Normal" aşk ile "patolojik" fanteziler arasındaki çizgiyi nasıl çekmeli? Günümüz tacizcileri neden internet, cep telefonu gibi araçlara bu kadar meraklılar? Londralı bekar romantik edebiyat okutmanı yazarımızın başından garip bir aşk hikayesi geçer. Bir konferansta tanıştığı edebiyat öğrencisine biraz ilgi gösterir ve e-mail adresini verir; daha sonra kızın, dozajı giderek artan ilgisine, cep mesajı ve e-mail yağmuruna, gittikçe saplantı haline dönüşen aşkına maruz kalır. Kız avını sinsice takip eden tacizkar bir aşığa, erkekse bir kurbana dönüşür. Zamanla tacizci, kurbanını bir işbirlikçiye, yeni yeni saplantıları, hatta paranoyaları olan birine dönüştürür. Karşılıksız aşk ile tacizkar aşk arasında belli belirsiz bir sınır vardır, birinden ötekine her an geçilebilir. O halde aşkta "mesafe" kavramı çok önemlidir. Yazarımız, Dante ile Beatrice"in aşkından hareketle bu kavramı inceliyor ve bir aşığın en ateşli özlemlerin ortasında kıvranırken bile aşkının farklılığını ve gizemini nasıl anlamlandıracağına dair yorumlarda bulunuyor. Daha sonra bizi Stendhal'den Zweig'a, Goethe'den Poe'ya, Shakespeare'den romantik şairlere uzanan bir edebiyat gezisine çıkarıyor. Kaderin bir cilvesi işte, yazarımız bu garip maceradan bir süre sonra kendini rollerin tamamen değiştiği bir aşk hikayesinin sarışın dilbere karşı gittikçe saplantıya dönüşecek bir aşka kapılır. Şimdi avın peşinde sinsice dolaşma sırası ona gelmiştir. Bu olay, zamane şehirlerindeki bütün bekarların başına gelebilir pekala. Bir gün siz de kendinizi bir tacizci ya da kurban olarak bulabilirsiniz. Önemli olan yaşadığınız şeyle yüzleşmek, onu anlamlandırabilmektir. Karşılıksız Aşk bunun çarpıcı bir örneği.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Tom Robbins – Parfümün Dansı

e-kitap indir
Parfümün Dansı Kitap Kapağı Parfümün Dansı
Tom Robbins
Ayrıntı Yayınları
432

“Oyunculluk uçarılık değil, bilgeliktir” diyerek çılgınlık derecesinde “oyuncul” romanlar yazan Tom Robbins, bu romanda insanın doğayla ilişkisinin kopma sürecinin anlatıldığı düşsel/tarihsel bir yolculuğa çağırıyor bizi.

Batı’dan Doğu’ya, oradan da Yeni Dünya’ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Batı, acı çekmeyi seven, mantığa, bireyciliğe ve üretime tapınanların diyarıdır. Doğu, aşka, boş zamana, münzeviliğe, bilinmezliğe hayatında yer veren insanların yaşadığı su ve parfüm diyarıdır. Yeni Dünya’da ise sadece “başarı” ve hırs vardır.

Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan’dır. Pan, insanların duyguları ile düşünceleri arasına duvar çekmeleri; yaşamak yerine, cennete kabul edilmek ve doğayı tahakküm altına almak için çalışmaları; dans, müzik ve aşkla ilgilenmek yerine, doğru ve yanlışla uğraşan Aristo, İsa ve Descartes’a inanmaları ile gücünü yitiren bir tanrıdır.

Son yılların önemli yazarından bir başyapıt okumak isteyenler için...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir