
Cem Yayınevi
96
eKitap Arşivi – Ücretsiz PDF E-Kitap İndir
Yalnızca PDF e-kitapların paylaşıldığı Ücretsiz bir ekitap arşividir.
"Kendini yanılgılara yönelten koşulları değiştirebilmesi için insanın önce bu koşulları doğuran yanlışlıkları yok etmesi gerekir." Freud da böyle bir tanımlama yapabilirdi. Marx'ınkine benzer bir cümle, psikanaliz teorisini kullanarak tedavi uygulayan bir bilim dalı için çok uygun bir slogan olurdu. Gerçek kavramını epeyce genişleten Freud'un en özgün yanı, gerçeğin bilinçli zihinle düşünülen ya da inanılan şey değil de, asıl düşünmek istenilmediği için bastırılan olgular olduğunu ortaya koymasıdır. Onun buluşlarının büyüklüğü, gerçek sanılanların ötesindeki gizli ve üzeri örtülü olarak duran asıl gerçeğe nasıl varılacağının yöntemini göstermesinden kaynaklanır. Bir insanı iyi etmenin yolu, onun ruhsal yapısını anlayıp bastırma olayını yok etmekten geçer. Bunu deneysel çalışmalarıyla kanıtlayan Freud, gerçeğin iyileştirip kurtaracak tek yol olduğu ilkesini çalışmalarında (yani pratikte) uygulamıştır. Her ne kadar uygulamada bazı bozulmalara uğramış ve yeni yanılgılara yol açmışsa da bu ilke, onun insanlık tarihine yaptığı en önemli katkıdır.
Psikanaliz ve Zen, insanın doğasıyla ve dönüşümüne yol açan bir pratikle ilgili olmalarına rağmen aralarındaki farklılıklar benzerliklerden daha ağır basar. Psikanaliz bilimsel bir yöntemdir, dinden tamamen bağımsızdır. Zen, “aydınlanmaya” erişme tekniği ve teorisi olup Batı’da dini veya mistik olarak görülebilecek bir deneyimdir. Psikanaliz ruhsal bozukluklara dair bir tedavidir, Zen ise bir tinsel kurtuluş yoludur. Psikanaliz ile Zen-Budizm arasındaki ilişkiye dair bir inceleme, aralarında köklü ve bağlantı kurulamayacak derecede farklılık bulunduğuna dair bir açıklamadan başka bizi hangi sonuca götürebilir?