Me-ti, şimdiye değin yazılmış en özgün felsefe eserlerinden biri desek, pek de mübalağa etmiş sayılmayız herhalde. Ozan Kin-yeh'in (Bertolt Brecht) de kimi zaman bizzat katıldığı konuşmalardan ya da hikayelerden oluşan bu kitapta Brecht, yaşama, yaşamaya dair fikirlerini milattan önce yaşamış ve ezilenden yana taraf tutmuş filozof Me-ti'nin ağzından anlatır. Bir diğer adı 'Özdeyişler Kitabı' olan bu eserde Brecht Lenin, Engels, Marx, Rosa Luxemburg, Hitler pek çok tarihi figürü de katar hikayelerine, onları konuşturur, insanlığın ve çağımızın sorunlarını irdeler.
Hikayelerdeki ve konuşmalardaki diyalektik tutum, dili de bir eylem alanı olarak gören Brecht'e uygun şekilde eserin biçimini de doğrudan belirlemiştir, öyle ki, zamansallığın bir ileri bir geri gittiği, yerlerin ve kişilerin sürekli değiştiği ancak temel olanın dünyayı bu başbelası ve kötü düzenden kurtarma fikrinin her zaman merkezde durduğu bir hareket biçimiyle kalıp fikirlere ve yargılara karşı çıkar Brecht, yol gösterir. Felsefenin sadece konuşmak ve yorum yapmak olmadığının hakkını verircesine hikayelerinin konusunu, sorularını ve çözümlerini gündelik yaşamdan alır Brecht, eylemi ortaya koyar, felsefesi eylemi biçimlendirmektir. Ancak gündelik yaşamın olayları ve diliyle yazılmış bu eserde diyalektik bilinç ve çözümleme kendini en iyi şekilde ifade eder. Zaten Me-ti'ye göre düşünmek; güçlüklerin ardından gelen, eyleme ise öncülük edendir. Böylece yaşam ile düşünce arasında bir ikilik kurmaz. Hayat doğru düşünmektir, doğru düşünmek de hayatın ta kendisi. Bu ikisi de ayrılmaz bir biçimde eylemde gösterir kendini.