Sel Yayıncılık
215
Jeanette Winterson’ın gücünü samimiyetten ve dürüstlükten alan otobiyografik eserlerinden bir yenisi daha Türkçede.
Doğar doğmaz evlatlık verildiği aşırı muhafazakar ailede, onda derin yaralar bırakmış sevgisiz bir annenin gölgesinde geçen çetin çocukluğundan bugüne uzanan, kendini yaratma hikâyesini anlatıyor Winterson. Deliliğin sınırlarında gezen, genç yaşta gizli gizli okuduğu kitaplardan kurduğu köprülerle dışarıdaki dünyayı keşfeden ve özgürleşen bir kadının itiraflarla dolu, cesur, bir o kadar da şiirsel bir iyileşme hikâyesi bu.
Tek amacı sevgi ve mutluluğu keşfetmek olan bir hayatın sansürsüz bir biçimde anlatıldığı, mahrem öğelerle bezeli bu eserde Winterson, bir yandan büyümenin sancılarıyla mücadele ederken, diğer yandan kökleriyle hesaplaşıyor. Can yakıcı hayat hikâyesini, içinden taşan duyguların tüm çıplaklığıyla aktarırken mizahı elden bırakmayarak; gerektiğinde hayatın hainliklerine “nanik” yapmayı da ihmal etmiyor.