Josaphat Barbaro – Anadolu’ya ve İran’a Seyahat

e-kitap indir
Anadolu'ya ve İran'a Seyahat Kitap Kapağı Anadolu'ya ve İran'a Seyahat
Josaphat Barbaro
Yeditepe Yayınevi
136

Venedikli tacir ve elçi olan Josaphat Barbaro, Osmanlı-Venedik savaşlarının sürdüğü bir dönemde Venedik Cumhuriyeti adına Akkoyunlu Sarayı'na elçi olarak gönderildi. Görevi, Venedik Cumhuriyeti'nden Gönderilen ateşli silahları teslim ve Akkoyunlu Padişahı Uzun Hasan'ı Osmanlılara karşı savaşa teşvik etmekti. Karaman topraklarının Osmanlılara geçmesi üzerine silahları götüremedi ama Adana üzerinden kara yoluyla Akkoyunlu ülkesine ulaştı. Uzun Hasan'ın yanında bir süre kaldı. Doğu Anadolu'yu, İran'ı ve Kafkasları gezdi. Daha önce Tatarlar arasında geçirdiği dönemler ile Akkoyunlu ülkesinde edindiği izlenimleri büyük bir dikkatle kaleme aldı. Savaştan spora, geeneklerden kanunlara, ordunun sevk ve idaresinden yanbancı elçilerin kabul törenlerine kadar gördüklerini ve duyduklarını abartmadan yazdı.

Barbaro, gördükleri yerler hakkında "Ben bütün ömrüm boyunca, gelenekleri ve görenekleri bizden oldukça farklı, medeni olmayan kavimler arasında yaşadım. Bizim diyarımızda olmayan birçok şey gördüm. Öyle ki, bunlar Venedik'ten dışarı gitmemiş insanlar için efsane gibi görünür" demiştir.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Ahmet Semih Mümtaz – Eski İstanbul Konakları

e-kitap indir
Eski İstanbul Konakları Kitap Kapağı Eski İstanbul Konakları
Ahmet Semih Mümtaz
Kurtuba Kitap
176

Semih Mümtaz'ın çeşitli gazete ve dergilerde kaleme aldığı yazıları genelde, yakın tarihi aydınlatıcı birçok bilgi ve hatırayı içermektedir. Söz konusu bu yazılar; Sultan II. Abdülhamid dönemi sosyal ve siyasi olaylarını; devlet adamlarını; döneminin İstanbul ve taşra yaşantısını; eski İstanbul'un ve Boğaziçi'nin unutulan taraflarını, mekânlarını; Paris ve Nice'de yaşadığı yılları; Cenevre'deki talebelik hatıralarını, oradaki Türk öğrencileri ve kurdukları cemiyetleri; Cumhuriyet sonrası İstanbul'un dertlerini dile getirir. Bir kısım yazıları ise musiki ve tiyatro eleştirisi niteliğindedir.

Bu kitap ise Ahmet Semih Mümtaz'ın eski İstanbul'un konak yaşantısına ait hatıra ve izlenimlerine ait yazılarının derlenmesinden oluşmuştur.

Bugün artık tarihe karışıp hayal olmuş eski konaklardaki üç kuşağı bir arada tutan gelenekler, harem ve selamlık anlayışı; kadın ve çocukların dünyası; eski İstanbul'daki ünlü paşa konakları; buralarda yaşayan rical-i devletin şakaları, değişik alışkanlıkları gibi hususi hayatlarıyla ilgili bilinmeyen tarafları; eski Boğaziçi'ni süsleyen şimdi bir kısmı yıkılıp gitmiş yalılar; Çamlıca ve Kadıköy taraflarındaki köşkler, akıcı ve hoş bir anlatımla okuyucuya sunulur.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Füruzan – Balkan Yolcusu

e-kitap indir
Balkan Yolcusu Kitap Kapağı Balkan Yolcusu
Füruzan
Yapı Kredi Yayınları
200

Füruzan'ın "Balkan Yolcusu" (1994'te ilk yayımlandığındaki adıyla "İşte Bizim Rumeli"), bir gezi-röportaj demeti. Dört bölümden oluşuyor: Bosna-Hersek, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan. Tarihe tanıklık açısından önemi bugün daha da artmış olan "Balkan Yolcusu", edebi bir tat yaşayan, şiirlerle bezeli, zaman zaman öykü kokan, yazarın Balkan izlenimlerini kendine has diliyle yansıtan bir çalışma.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Jean Chardin – Chardin Seyahatnamesi

e-kitap indir
Chardin Seyahatnamesi: İstanbul, Osmanlı Toprakları, Gürcistan, Ermenistan, İran (1671-1673) Kitap Kapağı Chardin Seyahatnamesi: İstanbul, Osmanlı Toprakları, Gürcistan, Ermenistan, İran (1671-1673)
Jean Chardin
Kitap Yayınevi
496

Chardin Seyahatnamesi 1686'da yayınlandığından bu yana seyahatname türünün klasikleri arasında yer aldı. Chardin ilk doğu yolculuğuna 1664'te çıkmış, ama bu kitabın konusunu oluşturan yolculuğu ortağı M. Raisin ile 10 Kasım 1671'de İzmir'e gitmek üzere Livorno'da buluşmalarıyla başlıyor. Yolculukları üç ülkeyi; Osmanlı imparatorluğu, Gürcistan ve İran'ı kapsıyor. Chardin Osmanlı imparatorluğu hakkında genel bir bilgi vermeyi iddia etmiyor. Buna karşılık kapitülasyonların yenilenmesi konusunda Fransız-Osmanlı müzakerelerinde Edirne'de Osmanlı Sarayında bulunmasını fırsat bilerek bu 17. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı imparatorluğuyla Hıristiyan Avrupa'nın ilişkileri hakkında bir genel bakış sağlıyor. Chardin'i burada özel kılan nokta olayların basit aktarımından ziyade yorumlarındadır. Seyyahların metinlerinde olduğu kadar, resmi veya gayri-resmi raporlarda şu veya bu olay kendinden geçmiş bir sultanın, hırçın bir haremağasının, tamahkâr bir vezirin veya fanatik bir müftünün kaprisleri olarak aktarılırken, Chardin, muhtemelen var olan bütün faktörlerin ötesinde üç kıtaya uzanan ve içte ve dışta son derece karmaşık sorunlarla mücadele eden gerçek bir imparatorluk politikasını ortaya çıkarmayı başarıyor. Genç sayılacak ve İstanbul'dan sadece geçmekte olan bir tüccarın döneminin kalıplaşmış fikirleri aşabilmesi çok şaşırtıcıdır. Yazarımızın Gürcistan'a dair anlattıklarının iki yönü var: fazlasıyla hareketli geçen kendi yolculuğunun ve maceralarının hikâyesi ve yakın tarihle ilgili kısa bilgiler. Bu iki yön başarıyla kimliğini muhafaza etmeye çalışan, üç güçlü komşusu; İran imparatorluğu, Osmanlı imparatorluğu ve Rus imparatorluğu arasına sıkışmış hem uysal hem de yabani bir ülkenin renkli görüntüsünü sunarak birbirini tamamlıyor. Chardin önce Erivan'dan Tebriz'e ve buradan da Isfahan'a yaptığı yolculuğun coğrafi ön bilgilerini vermiş ve metne Ermeni ve İran toplumuyla ilgili görüşlerini de serpiştirmişti. Yazar 24 Haziran 1673'de Isfahan'a varacaktır. İşlenen konular sarayla pazarlıkları ve Isfahan'a gelen büyükelçilikler aracılığıyla İran-Avrupa ilişkileridir. Chardin araştırmacı bir kişiliğe sahiptir ve yazılı İran kaynaklarını yoğun şekilde kullanmıştır. Verdiği tarihsel-coğrafi bilgilerin büyük bir kısmı, o dönemde Avrupa'da tanınmayan 14. yüzyılda yaşamış büyük İran coğrafyacısı Hamdullah Müstevfi'den geliyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir