Alter Yayıncılık
127
eKitap Arşivi – Ücretsiz PDF E-Kitap İndir
Yalnızca PDF e-kitapların paylaşıldığı Ücretsiz bir ekitap arşividir.
Ludwig Andreas Feuerbach, (1804-1872) Alman filozof ve ahlakçı. MAteryalist Felsefenin ideologlarından Marx üzerindeki etkisi ve hümanist ilahiyat görüşleri ile tanınmıştır. 19.yüzyıl Alman metaryalizminin ilk düşünürü olan Feuerbach`ın temel eseri Hıristiyanlığın Özü`dür. Felsefesi ya da karşı felsefesi, bir hümanizm ve doğalcılık şeklinde gelişen, dine ilişkin eleştirisi, insanlığa ilişkin doğrularınbilinçsizce yansıtılmasının açıklanmasını yapan Feuerbach, felsefeye önce Hegel`in nesnel idealizmini benimseyerek başlamış, fakat daha sonra tinsellik-maddecilik karşıtlığında, maddeciliğin tarafında olmuştur. Feuervach "Gelecek Felsefesinin İlkeleri" Hegel`den 13 yıl sonra yayınlandı. "Temel doğadır. Doğanın dışında hiçbir şey yoktur. Her şey gibi, düşünce de, doğanın ürünüdür. düşünce, maddi bir organ olan beyinden çıkmaktadır. Bence maddecilik insanın varlık ve bilgi yapısının temelidir. Ama bir fizyolojistin, bir naturalistin anladığı gibi, varlık yapısının kendisi değildir. Maddecilikle geride beraberim ama, ilerde beraber değilim." O yıktığı dinlerin yerine aşk dini koymak ister. Aslında maddeci olmakla beraber bir idealisttir. Aşkı, maddi bir çekim olarak değil, bir insanlık ideali olarak ele alır. Hegel gibi diyalektiği maddede değil düşüncede bulur. "İnsanlar sevişiniz, gerçek din sizin bu sevgilerinizdedir. Varlığınız aşkınızla biçimlenecektir."
Ahmet Cevizci'nin farklı kaynaklardan derleyerek oluşturduğu bu eser, felsefenin en temel disiplini olsa da nedense çok fazla anlaşılamayan metafiziğin doğasını, kapsamını, tanımlamalarını, öne sürdüğü problemleri ve yöntemlerini derinlemesine inceleyen bir kaynak.
"Metafizik nedir?" sorusuna kapsamlı cevaplar sunan ilk bölümün ardından, ikinci bölümde metafizik tarihsel olarak ele alınıp Heraklitos, Platon, Descartes, Spinoza, Leibniz gibi isimlerin düşünceleri tartışılıyor. Son bölümde ise iki bin beş yüz yıllık düşünce tarihinde önde gelen filozofların ana eserlerinden önemli pasajlar sunuluyor.
Varoluşçuluk nedir? Bugüne değin çeşitli karşılıklar verilmiş bir sorudur bu. Sözgelişi, Weil'e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier'ye göre umutsuzluk, Hamelin'e göre bunaltı, Banfi'ye göre kötümserlik, Wahl'e göre başkaldırış, Marcel'e göre özgürlük, Lukacs'a göre idealizm, Benda'ya göre usdışılık, Foulqué'ye göre saçmalık felsefesidir. Bir dönem, slogancı gençliğin peygamberi ve 'varoluşçu papası' sayılan J.-P. Sartre'a göreyse, varoluş, insanda, ama yalnız insanda, özden önce gelir. Bu demektir ki insan önce vardır; sonra şöyle ya da böyle olur. Çünkü o, özünü kendisi yaratır. Nasıl mı? Şöyle: "Dünyaya atılarak, orada acı çekerek, savaşarak yavaş yavaş kendini belirler. Bu belirleme yolu hiç kapanmaz..." Asım Bezirci'nin çevirip yayıma hazırladığı bu eser her kuramda, her inanda farklı karşılıklar bulan bir felsefenin temel metnini (Varoluşçuluk Bir İnsancılıktır / Sartre) ve bunun yanı sıra Gaéton Picon ve Laffont Bompiani' nin Varoluşçuluk'a ilişkin incelemeleriyle P. Naville'in Sartre'la yaptığı konuşmayı içeriyor.