Çetin Yetkin – Atatürk: Ben de Bir Insanım

e-kitap indir
Atatürk: Ben de Bir Insanım Kitap Kapağı Atatürk: Ben de Bir Insanım
Çetin Yetkin
Gürer Yayınları
160

"…Beni en çok üzen nedir bilir misiniz? Halkımızın zihninde kökleştirilmiş olan her şeyi başta bulunandan beklemek alışkanlığı… İşte bu zihniyetle herkes büyük bir tevekkül ve rehavet içinde, bütün iyilikleri bir şahıstan, yani şimdi benden bekliyor; fakat nihayet ben de bir insanım birader, kutsi bir kuvvetim yoktur ki…" Atatürk, 6 Mart 1930, Antalya Cumhuriyet'in 3. yıldönümüydü… O, çevresindeki asker çemberini kaldırtıp, yaverini de uzaklaştırıp halkla birlikte, ellerini iki vatandaşının omuzlarına dayamış yürürken duyduğu mutluluğu tatmak isteyecekti hep. Halk nasıl da kendiliğinden onu incitmemek için arada bir boşluk bırakmıştı o gün. Epey yürümüşlerdi öylece. "Artık otomobile binseniz..." demişti birileri. Onlara dönüp demişti ki: "Sen belki ömründe sevmişsindir. Fakat hiç sevildin mi? Bundaki zevk hiçbir şeyde yok. Hele aşığın Türk milleti olursa!..." Pek çok kaynak kitap tarayarak, Atatürk üzerine yazılan anılardan derleyerek bu kitabı kaleme alan Prof.Dr. Çetin Yetkin: "O, yalnız bir insandı da. Nasıl olmasın ki! Öyle yükseklerdeydi ki, o yüksekliklere kimse erişemezdi. Ama bu yalnızlığı yüreğinde bir sızıydı da. Sayfaları çevirdikçe onun bu yalnızlığı, ulu bir dağın eteklerinden zorlukla seçebildiğiniz doruğun gölgesi gibi düşecek üzerinize. Bu yalnızlıktan kurtulduğu anlar, ulusu ile birlikte olduğu, yurttaşlarıyla birlikte kadeh kaldırdığı, evlerine konuk olduğu, onlarla kucaklaştığı anlardı" diyor. Atatürk: 'Ben de Bir İnsanım', yaşanmış olaylardan yola çıkarak, Atatürk'ün çocuk ve hayvan sevgisini, doğa tutkusunu, ilişkilerini, öfkelerini, bağışlayıcılığını, hoşgörü ve anlayışını, dostları ve düşmanları karşısındaki tutumunu, özlemlerini, nezaketini, merhametini anlatıyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Ernst Fischer – Franz Kafka

e-kitap indir
Franz Kafka Kitap Kapağı Franz Kafka
Ernst Fischer
BFS Yayınları

Kafka'nın yaratısı üzerinde onurlandırıcı değerlendirmelerden oluşma bir piramit yükselir. Ben bu piramide yeni bir taş eklemek gibi bir haddini bilmezlik yapacak değilim. Katkım, yalnızca bazı sorunlara ilişkin notlar düşmek.

Yapılması gereken şey, Franz Kafka'yı aziz ilan edilmekten korumak; en az bunun kadar önemli bir iş de, Kafka'yı dogmatik aşırılıklara kayanlar karşısında savunmak. Bir aziz değildi Kafka, aziz olmanın çok ötesindeydi: Bir büyük yazardı. Yapıtları da, bir çağın son modası olmanın çok ötesindedir; doğrudan dünya yazınıdır. Thomas Mann'ın deyişiyle, bu yapıtlar "dünya yazınının en okunmaya değer ürünleri arasında yer alır."

Bu yaratı, besinlerini ve zehrini çökmekte olan Habsburg İmparatorluğu' ndan almıştır. Bu nedenle de -eşine az rastlanır bir çelişki oluşturarak- yöreselliğin sınırlarını aşmış, vatansızlaşmıştır. Max Brod, Franz Werfel'e arkadaşının yapıtlarını ilk kez okuduğunda, Werfel şöyle demişti: "Tetschen-Bodenbach'ın ötesinde Kafka'yı anlayan tek kişi çıkmayacaktır." Yaşadığı dönem, Kafka'yı pek değerlendiremedi. Ölümünden sonra gelen ün ise olağanüstü oldu.

Mistik bir nihilist, gerçeklerin ve aklın ötesinde kalan evrenin sözcüsü diye övülen ve ilence uğrayan Kafka, gerçekte daha çok bir mizah ustasıydı. Büyük peygamberler de çoğu kez birer mizah sanatçısıdırlar; mizah sanatçılarının arasından da peygamberlerin çıktığı görülmüştür. Kafka'nın fantastik mizah sanatı, geleceği peygamberlere özgü bir kehanet gücüyle önceden somutlaştırmıştır. Karl Kraus'un Nestroy için söyledikleri, Kafka'nın özünede uymaktadır: "Nestroy, küçük çevresini gelecekteki olayları önceden somutlaştırarak ve ancak gelecek için gösterilebilecek bir titizlikle ele alır. Kendi mizah mirasına şimdiden sahip çıkar."

Kılı kırk yaran bazı kişilerce Kafka, yalnızca küçük ayrıntıları görmüş, büyük bağlamı algılamamış olmakla suçlanır; bunlara göre Kafka, dünyayı sarsan gök gürültülerine değil, duyulması olanaksız seslere kulak vermiştir. İnsan, uyumadan hemen önce bir "çelişki" konumuna girer: Gök gürültüsünü duymazken bir saatin tiktaklarını algılar. Kafka'nın tiktaklarını duyduğu saat -sonradan ortaya çıktığı gibi- bir saatli bombaydı. Bu bomba, yıldırımın düşmediği evi havaya uçurdu. Küçük ayrıntı, yıkıma götüren büyük bağlamın habercisiydi.

Kafka,bedensel bir hastalık sonucu yaşamını yitirdi. Onun ardından hayatta kalan ailesi ise onyıllar sonra, geleceğini Kafka'nın önceden sezmiş olduğu toplumsal bir hastalıktan , Hitler'in Üçüncü Reich'ından ötürü öldü.

Ernest Fischer'in 'Franz Kafka' adlı denemesinden bir bölüm
Franz Kafka, Çev: Ahmet Cemal, BFS Yayınları, İstanbul,1985,1.baskı


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

İlhan Başgöz – Yunus Emre

e-kitap indir
Yunus Emre Kitap Kapağı Yunus Emre
İlhan Başgöz
Pan Yayıncılık
340
Yunus Emre hakkında bildiklerimiz üç kaynaktan gelir. Bunlardan birisi yazılı kaynaklardır. Bize yazılı ulaşmış olsalar da bunların çoğunun kaynağı sözlüdür, bu nedenle doğruluklarına güvenilmez. İkincisi sözlü tarih yahut sözlü kültür geleneğidir. Yunus Emre yedi yüz yıldır halkın dilinde, telinde ve gönlünde yaşamıştır. Orada Yunus bazen gaipten bilen bir derviş, bazen çiçeklerin dilinden anlayan bir ermiş, bazen şiirlerini balıklara ve meleklere okutan bir büyük sanat ustası, bazen de çiftinde çubuğunda, gün bulup gün yiyen yoksul bir ekincidir. Üçüncü kaynak ise Yunus Emre'nin şiirleridir. Bunlar bize hem sözlü, hem yazılı kaynaklarda ulaşmıştır.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Terry Pinkard – Hegel

e-kitap indir
Hegel Kitap Kapağı Hegel
Terry Pinkard
İş Bankası Kültür Yayınları
741

Modern düşüncenin kurucularından biri olan Georg Wilhelm Friedrich Hegel (1770-1831), genel olarak Prusya mutlakıyetçiliğinin dar kafalı savunucusu, anlaşılmayacak şekilde ve anlaşılmamak için yazmış asık suratlı bir felsefeci olarak tanınır. Onun Fransız devriminin etkisiyle coşan bir devrimci; Alman milliyetçiliğine karşı çıkan bir evrenselci; kağıt oynamayı, arkadaşlarıyla tartışmayı, meyhanelerde yarışırcasına içmeyi seven ve dolayısıyla birçok kez disipline verilen bir öğrenci; dans etmekten, kızların çevresinde olmaktan hoşlanan neşeli bir genç olabileceği pek akla getirilmez.

Oysa Hegel, olumlu kişisel özellikleri, bilgisi, geniş ufku ve büyük ilgi gören dersleri sayesinde Hölderlin, Schelling, Goethe, Humboldt, Fichte, Novalis, Schlegel kardeşler, Mendelssohn gibi isimlerle dostluğunu sürdürürken içinde yaşadığı toplumun en etkin şahsiyetlerinden biri haline gelmiştir. Bir yandan da dönemin siyasi, endüstriyel, toplumsal ve bilimsel devrimlerinden doğan modernliğin kendisini düşüncesinin nesnesi yapan ilk büyük filozof olarak önem kazanmıştır. Kant felsefesinin olanaklarını geliştirerek sağlam, tutarlı ve bütünlüğü olan ideal bir sisteme ulaşmayı hedeflemiş, zenginliği, kapsamı ve olgunluğu bakımından felsefe tarihinin son büyük sistemini yaratarak bu amacına nail olmuştur.

Georgetown Üniversitesi’nde felsefe profesörü ve Hegel uzmanı olan Terry Pinkard, Napoléon’un egemen olduğu dönemde yaşamış, ölümünden sonra çokça yanlış anlaşılmasına ve aşıldığı iddia edilmesine karşın etkisini günümüze dek sürdürmeyi bilmiş olan bu güçlü düşünürün yaşamını belli bir bütünsellik içinde anlatmaktadır. Felsefenin yalnızca kavramlar arasında değil, tarihsel kişiler ve olaylar arasında da geliştiğini ortaya koyan elinizdeki biyografi, kimi zaman hayli kafa karıştırıcı olabilen Hegelci terimlerden mümkün olduğunca kaçınmakta, anahtar kavramların felsefeci olmayanlar tarafından da anlaşılabileceği genel bir bakış sunmaktadır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir