George Friedman – Gelecek 100 Yıl

e-kitap indir
Gelecek 100 Yıl: 21. Yüzyıl İçin Öngörüler Kitap Kapağı Gelecek 100 Yıl: 21. Yüzyıl İçin Öngörüler
George Friedman
Pegasus Yayınları
320

GELECEK 100 YIL
21. YÜZYIL İÇİN ÖNGÖRÜLER
George Friedman'ın Bütün Dünyanın Gündemine Bomba Gibi Düşen Kitabı Türkçe'de…
Dünya Nereye Doğru Gidecek?

2020: Rusya çökecek. Türkiye en büyük 10'uncu ekonomi olacak. Çin büyük bir kriz yaşayarak dağılacak.

2030:Dünya ABD kaynaklı büyük ekonomik krizle yeniden sarsılacak

2040: Türkiye; Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanları hakimiyeti altına alarak dev bir ülke olacak. Bölgesinde askeri müdahaleler yapacak. ABD-TÜRKİYE arasındaki gerilim artacak

2050: Türkiye, ABD, Polonya ve Japonya arasında 3. Dünya Savaşı çıkacak. 50.000 kişi ölecek.
2060: Enerji Devrimi Gerçekleşecek.

2080: Petrol rezervleri bitecek, yerine uzay temelli enerjiler dünyada kullanılmaya başlayacak.

2100: Meksika ABD'ye savaş açacak.
- NATO bitecek. Avrupa'daki Almanya Fransa ittifakı çökecek. Avrupa Birliği bitecek, hakimiyet Polonya'ya geçecek.

- Türkiye; Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanları hakimiyeti altına alarak dev bir ülke olacak.

- Başkent Ankara'dan İstanbul'a taşınacak.

- Karadeniz ve Akdeniz artık bir Türk gölü haline gelecek.

- Neo Osmanlı senaryosu gerçek olacak. Türkiye Osmanlının sahip olduğu topraklara yeniden hükmedecek

-Dünyadaki herkes Türkçe, Japonca, Polonya ve Meksika dillerini öğrenecek.

BUNDAN SONRA DÜNYADA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK. BÜTÜN DENGELER ALT ÜST OLACAK VE YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ KURULACAK.
George Friedman uzun zamandır beklenen ve provokatif Gelecek 100 Yıl kitabında keskin sezgisi ve akıllıca analizleri ile dünyada gelecekte bizi nelerin beklediğinin büyülü bir tablosunu sunuyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Georg G. Iggers – Yirminci Yüzyılda Tarihyazımı

e-kitap indir
Yirminci Yüzyılda Tarihyazımı Kitap Kapağı Yirminci Yüzyılda Tarihyazımı
Georg G. Iggers
Tarih Vakfı Yurt Yayınları
192

"Tarihin sonu geldi mi? Tarihle edebiyat arasındaki farklılıklar ve benzerlikler nelerdir? Tarih anlatısının odak noktasında devlet ve siyaset mi, yoksa toplumsal ve ekonomik yaşam mı yer almalı? Marksist tarih yaklaşımı günümüz dünyasında geçerliliğini koruyor mu? Dünya tarihi tek bir zaman çizgisi üzerinde, bütüncül bir süreç olarak hep ileriye doğru mu evriliyor, yoksa aynı yüzyılın tarihi içinde bile farklı zaman çizgileri mi söz konusu? Tarihyazımı, o tarihin içindeki gerçek bireylerin gündelik yaşamlarıyla ne derece örtüşüyor? George G. Iggers, tarihyazımında kilometre taşları olan Leopold von Ranke, Weber, Marx ve Marksist tarihyazımı, Annales okulu, yapısalcılık, Frankfurt okulu, Foucault, Derrida, Thompson, post-modernizm gibi akımları, içinde şekillendikleri koşullarla birlikte ele alırken, ayrı bir disiplin olarak doğduğu 19. yüzyıldan günümüze dek tarihyazımının serüvenini ve ardında bıraktığı soruları anlatıyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Franz Babinger – Müteferrika ve Osmanlı Matbaası

e-kitap indir
Müteferrika ve Osmanlı Matbaası Kitap Kapağı Müteferrika ve Osmanlı Matbaası
Franz Babinger
Tarih Vakfı Yurt Yayınları
114

Bu kitap, Osmanlı toplumunun Osmanlıca/Türkçe harfli matbaayla 18. yüzyıl gibi görece geç bir tarihte tanışmasının çok yönlü sonuçlarına ve bu yeni teknolojinin Osmanlı kültür tarihine yaptığı katkılara eğiliyor. İbrahim Müteferrika'nın çabalarıyla kurulan Osmanlı matbaasının meydana geliş öyküsüne ve ilk yüzyılda basılan kitapların açıklamalı tanıtımlarına yer veren çalışma, Osmanlı'da kitabın tarihine katkı yapmayı hedefliyor. İki özgün metin temelinde yükselen kitapta, Franz Babinger 18. yüzyıl İstanbul'undaki kitapçılığı, diğer Müslüman ülkelerdeki matbaacılık faaliyetleri ve Avrupa'daki Türkiyat araştırmalarına da değinerek yorumlarken; İbrahim Müteferrika, Latince olarak kaleme alınmış ve Türkçe çevirisiyle birlikte burada ilk kez yayımlanan yazısında, Osmanlı matbaasını Batı'ya tanıtmaya çalışıyor. Nedret Kuran - Burçoğlu ve Machiel Kiel, metinleri çevirmenin yanında, gerekli noktalarda yaptıkları açıklamalar ve yorumlarla, konuya ilgi duyan günümüz okurlarının metinlerle daha verimli bir diyalog kurmalarına olanak sağlıyorlar.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Frank Furedi – Korku Kültürü

e-kitap indir
Korku Kültürü: Risk Almamanın Riskleri Kitap Kapağı Korku Kültürü: Risk Almamanın Riskleri
Frank Furedi
Ayrıntı Yayınları
243

Batılı toplumlarda hayat standardı yükseldikçe, insanlar kendini daha fazla risk altında hissediyor. Öyle bir noktaya varılmış durumda ki, aşık olmaktan el sıkışmaya, asansöre binmekten uçak yolculuğuna, duygusal / toplumsal yaşamın ve teknolojik gelişmenin en sıradan unsurları önemli risk faktörleri olarak görülüyor artık. Sovyetler Birliği'nin yıkılması ve Çin'deki değişmelerden sonra yükselen "tek kutuplu" neoliberal dalga ve sendikaların, ailelerin ve çeşitli cemaatlerin çözülmesiyle insanlar bireyleşti belki; ancak yeni dayanışma biçimlerinin yokluğunda bu bireyleşme, kişiyi özgürleştireceğine iyice çaresiz hale düşürdü. Kendi başına kalan birey, eleştirel bir düşünüş geliştirecek cesareti toplamak yerine, güvensizlik duygusunun altında eziliyor. Giderek iş arkadaşları, komşular, hatta ailenin diğer üyeleri potansiyel birer düşman olarak görülüyor. Toplumun işleyişine dair güvensizlik bütün katmanlarda hakim hale geliyor.
Bu gelişmelerin sonucu olarak güvenlik 1990'lı yılların temel değeri haline geldi ve insanları hayatın risklerinden uzak tutmayı amaçlayan büyük bir sektör gelişti; risk yönetimi ve risk analizi konusunda raflar dolusu kitap yazıldı. Özellikle de 11 Eylül olaylarından sonra, toplumu ve doğayı değiştirmek üzere yapılan müdahalelerin kapanmaz yaralar açtığı ve kıyamet gününün yaklaştığına iyice inanır oldu Batılı insan.
Bizde de birçok insan kendini çevresel ve teknolojik felaketlerin tehdidi altında görüyor. Toplum olarak deli dana paniği, kapkaççı paniği, tacizci paniği gibi korkulara kapılmak için hazır bekliyoruz. "iyi beslenmezsen verem olursun" günlerinden, "kırmızı et zehirdir" noktasına geldik. Anneler çocuklarını okula götürüp dönüşüne kadar başında beklemezse annelik görevini ihmalle suçlanıyor; çünkü artık okul servisleri de birer tehlike kaynağı. Üniversite öğrencilerine hiçbir toplumsal faaliyete katılmamayı hem aileleri hem de okul yönetimleri öğütlüyor.
Elinizdeki kitap bize risk almanın son derece yapıcı ve üretken bir süreç olduğunu hatırlatıyor; ve insanın gerçekleştirdiği tüm ilerlemelerin temelinde. doğaya ve topluma bilinçli biçimde yapılan müdahalelerin olduğunu. Furedi, korkunun korkuyu doğurduğu çözülen toplulukların yerine, risk alarak özne olma cesaretini gösteren insanların oluşturduğu yeni yapılar ve farklı bir dünya öneriyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir