Jean-Michel Besnier – İmkânsızın Politikası

e-kitap indir
İmkânsızın Politikası Kitap Kapağı İmkânsızın Politikası
Jean-Michel Besnier
Ayrıntı Yayınları

Otuzlu yıllar entelektüelinin zihnindeki sorunlar günümüz sorunlarının benzeridir: Komünizm umutlarının çöküşü; faşizmin doğuşu; felsefeye, kaynaklara dönüş; cemaatler, camialar; politik kimlik bunalımı; entelektüel ve ahlâki ölçülerin yok olması; isyan ile itaat arasında gidip gelmek... İmkânsızın Politikası bu baş dönmesinin, imkân ve imkânsızlıkların hikâyesidir. Besnier bu kitapta bir yandan, Hegel ve Nietzsche dolayımıyla düşünce tarihiyle hesaplaşan Kojève ve Heidegger’in politik tavırlarını, diğer yandan Sartre’ın “bağlanma” kavramını tartışıyor. Ama bu kitapta asıl öne çıkan kişi, özgün entelektüel duruşuyla Georges Bataille.

“Patetik entelektüel” Bataille, Sartre’cı bağlanmaya karşı, politikanın içindeyken bütün yaşamı kucaklamaya inandığı için imkânsıza mahkûm bir istencin örneğidir. Bataille’a göre, “ortak hiçbir şeyleri olmayanların ortaklığı”nı gerçekleştiren aşk, politikanın boşuna peşinden koştuğu ortak varoluşun temelini oluşturan “istekler çakışması” için ideal mekândır. Bu nedenle, Bataille’ın politik tasavvurunda iktidar, geçerliliği kalmamış bir düşünce düzenine aittir. Politik bağlanmaya anlamını veren şey iktidar değildir; tersine, iktidar, vazgeçilmek zorunda olunan şeydir.

Bataille’da, savaş ve vahşet karşısındaki acizlik duygusu acıtıcı bir yoğunluk kazanır. Kendilerini yıkan toplulukların coşkulu birlikteliğinin –mitler, kutsal veya devrimci arzular– görmezden geldiği bu ortam “imkânsızın politikası”nın zeminidir. İmkânsız, sistem arayışına ve totaliterliğe itirazdır. Bir yandan tamamlanmışlık, eksiksizlik, gereklilik iddiasındaki her şeye isyan ederken, diğer yandan beklemeciliğin ve sabrın da reddidir. Umutsuzluğun özgürleştiriciliğine inançtır.

İmkânsızın politikası, “ölüm olasılığı karşısında kendilerini mutlak bir yoksunluk içinde bulacak kadar yalnız, bir o kadar kadersiz insanları, mücadele etmek için köklü nedenleri olmayan ve mücadele karşısında kendilerini kaçınılmaz olarak korkak hisseden insanları, bu bir tür bilinçli ve mezbahadaki yazgılarına boyun eğmiş koyunları” devrim, ortaklık ve içsel tecrübe yoluyla kışkırtmayı ister. “İmkânsız”, bir kopma düşüncesini çağrıştırır. Kurban etmede, cinayette, usa aykırı şiirde, bizi söylem alanının dışına fırlatan gülmede, ölümü önceleyen ve bizi yıkımın kıyısında tutan esrime ve hazda ve aynı zamanda tarihin kenara itilmişlerinin coşkulu hareketlerini kışkırtan politik eylem içinde ortaya çıkar.

Politikanın yanı sıra yazının da yıkıcı olabileceğini anlatır Bataille. Çünkü hayal kırıklığıyla sonuçlanmış da olsa eylemden sonraki atalet bizi asla yatıştıramaz. Yazı yoluyla, imkânsızın politikasının doruğuna tek başına çıkarız; fakat yalnızca tek başına değil, çünkü yazarak kendimizi ötekine veririz. Ve böylece, imkânsızın politikası mümkünün politikasını keşfetmenin yolu olur...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Jeremy Gilbert – Antikapitalizm ve Kültür

e-kitap indir
Antikapitalizm ve Kültür Kitap Kapağı Antikapitalizm ve Kültür
Jeremy Gilbert
Ayrıntı Yayınları

Yirmi birinci yüzyıl politikası ve kültürü açısından “antikapitalizm” gerçekten ne anlama geliyor?Antikapitalizm, küresel geçerliliği olsa da yerele kök salmış, taban hareketleri ve eylemlerinin gevşek birliği olarak varlığını ve etkisini sürdürmekle birlikte, tutarlı ve bütünlüklü bir felsefe geliştirmekte yetersiz kalıyor. Bu eksikliği, Ernesto Laclau, Stuart Hall, Antonio Negri, Gilles Deleuze ve Judith Butler gibi önde gelen radikal düşünürlerin eserlerini temel alan kültürel teori ile Yeni Sol’un entelektüel mirası birlikte giderebilir.Antikapitalizm ve Kültür, işte bu boşluğu doldurmayı amaçlıyor ve kültürel çalışmaların radikal geleneği ile sermayenin küreselleşmesine direnmeye çalışan radikal hareketler arasında güçlü bağların olduğunu savunuyor. Aslında, bu ikilinin birbirine ihtiyacı var; bir yanda teori muazzam bir çeşitlilik sergileyen antikapitalist eylemler ağını biçimlendirip yönlendirirken, antikapitalist hareketin büyük enerjisi ve politik inancı kültürel çalışmalara yeni bir soluk kazandırabilir.Kitap, Deleuze ve Guattari, Laclau ve Mouffe, Negri ve Hardt olmak üzere üç ikilinin fikirleri ekseninde, çağdaş ve radikal demokratik bir Marksist açılımın küresel mücadeleler açısından önemini ortaya koyarak, günümüzün en can alıcı tartışmalarına katkıda bulunuyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Tülay Aytekin – Tarihten Ders Almak

e-kitap indir
Tarihten Ders Almak Kitap Kapağı Tarihten Ders Almak
Tülay Aytekin
Kişisel Yayınlar
312

Tarih, bir devletin yıkılışını, bir antlaşmanın şartlarını ya da bir hükümdarın ölümünü anlatan hikâyeler toplamı değildir. Böyleymiş gibi sunulduğu için de hepimiz uzak durmuşuzdur. Oysa tarih, Âdem ve Havva’dan bugüne insanlığın varoluş sürecini gelecek nesillere aktaran gerçeklerdir. Geçmişi öğrenmek için nice kapıları vardır ardına kadar açık. Yeter ki bu kapılardan geçmek, aynanın arkasına bakmak isteyelim.
Ülkeyi müneccimlerle yönettiği bilinen Osmanlı Sultanı III. Mustafa, Avrupa’da başarılarıyla yıldızı hayli parlamış olan Prusya Kralı II. Friedrich’e bir elçi gönderir. Başarılarını hangi müneccimlerle çalışmasına bağladığını sorar. II. Friedrich, “Tarih ve tecrübeler¬den istifade etmek, askerini daimi surette harbe hazır bulundurmak üzere talim ettirmek ve muharebe için hazinede para bulundurmak gibi üç müneccimi olduğunu” söyler.
Bu kitapta, Türk tarihinin okyanusunda yolculuğa çıkacak, bugüne ilişkin ders alınacak onlarca örnekle karşılaşacaksınız. Okudukça, “Tarih tekerrürden ibarettir” diyeceksiniz. Ancak unutmayın, tarih sadece ders almayanlar için tekerrürden ibarettir.
Geçmişi olmayanın geleceği olmazmış. Geçmişimize sahip çıkalım ve tarihin önümüzü aydınlatan ışığından faydalanalım…


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Wolfgang Schivelbusch – Keyif Verici Maddelerin Tarihi

e-kitap indir
Keyif Verici Maddelerin Tarihi Kitap Kapağı Keyif Verici Maddelerin Tarihi
Wolfgang Schivelbusch
Genesis Kitap
240

Ortaçağda karabiber yalnızca baharat değil, statü sembolüdür, hatta ödemelerin para yerine karabiberle de yapıldığı olur.
Doğunun lüks malları Avrupa'nın kaba ortaçağ kültürünü yavaş yavaş inceltir ve Hindistan deniz yolunun keşfinden sonra Avrupa ekonomisinin önemli bir faktörü haline gelir.
Avrupa'da belirli dönemlerde yepyeni keyif verici maddeler ortaya çıkar. Kahve, çay ve tütün sömürgeciliğin tesadüfi keşifleri midir, yoksa daha önce hiç bilinmeyen yeni gereksinimleri mi karşılarlar?
Her toplumun hak ettiği, gereksinim duyduğu ve kaldırabildiği kendine özgü keyif verici maddeleri vardır. Ortaçağda genellikle bira ve şarap içilirken, Sanayi Devrimi'nden sonra neden daha sert içkilere gereksinim duyulmuştur?
Tütün içme sürecini hızlandıran, puroyu fazla yavaş olması nedeniyle geride bırakan sigara, "bir sigara içimi" hızıyla modern çağa damgasını vurur.
Afyonun tarihi sömürgeciliğin de bir özetidir sanki: "Afyonkeş" diye bildiğimiz Çin afyonla ancak 18. yüzyılda İngiltere "sayesinde" tanışır. İngilizler Çin'den çay alır, karşılığında da afyonu dayatırlar.
Frankfurtlar Allgemeine Zeitung, Wolfgang Schivelbusch'un bu özgün çalışması için şöyle diyor: "Schivelbusch, hiç bilinmedik yollardan giderek, keyif verici maddelerin insanlık tarihini nasıl etkilediğini ortaya koyuyor."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir