Bence Kitap
242
Bu çalışmanın temel motiflerini veren unsurlardan birisi Türk ve İslam tarihi okumalarım sırasında gözden geçirdiğim temel kaynakların kayıtsız, kaygısız bir biçimde felsefe ve yöntem konusunda kararlı bir düşmanlık ve bönlükle kaleme alındığını sergilemekti. Popüler tarih yazarından akademik unvan sahibi birçok ismi, söz konusu halleriyle resmetme imkânı buldum. Öte yandan çalışmanın ana başlığını oluşturan, Türk ve İslam boyutuyla Aleviler ve Alevilik konusunda Ortodoks İslam anlayışı adına söz söyleyenlere yakından baktıkça, inanılmaz bir kin ve düşmanlıkla akıl yürüttüklerini, verdikleri fetvalarla Haçlı Seferlerini unutturacak girişimlere dolaylı ya da doğrudan kılavuzluk yaptıklarını veya ön ayak olduklarını gördüm.
Alevilik konusunda, resmi ya da gayri resmi literatür hala bir çifte standartla örülüyor. İnanç boyutu söz konusu olduğunda İslam karşısındaki özgünlüğü, farklılığı bir suçlamaya dönüştürülüyor; etnik kökeni söz konusu edildiğinde de İmparatorluğun kılıç artıkları olarak gösterilmek isteniyor. Elinizdeki çalışmanın ağırlık noktası şöyle ifade edilebilir: XIII. Yüzyıldan günümüze değin Anadolu'ya göç eden Oğuz-Türkmenleri ve diğer komşu halkları Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde ümmet bilinci içerisinde İslam adına Araplaştırmak, Farslaştırmak; cumhuriyetle birlikte ise Türkleştirmek ve Hanefileştirmek serüveninin trajik boyutunu sergilemektir. Anadolu'nun XIII. Yüzyılda maruz kaldığı istila ve akınlar hala yeterince araştırılmış değil. Bu yüzdendir ki Alevilik bir muamma olarak sunuluyor. Irk ve inanç boyutu istismara uğratılıyor. İslam adına Türklük, Türklük adına Alevilik karalanıyor.
Türklük, ırkçı, faşist bir ideoljiye, Alevilik ise sapkın bir mezhebe dönüştürülüyor. Moğol istilasına karşı durmuş Hacı Bektaş Veli, Ahi Evren, Yunus Emre, Baba İshak, Resul başta olmak üzere daha sonraki yüzyıllarda Şeyh Bedreddin, Pir Sultan gibi bütün Anadolu halklarını kucaklayan, her türden bağnazlık ve yobazlığı dışlayan, insanı evrensel değerleriyle tanımlayıp konumlayan bir gelenek olan Alevilik bir avuç yönetici ve onların beslemesi ulema tarafından lanetlenmiş, mensuplarının katline ferman çıkarılmıştır. Yalan ve yanlış biçimde tartışılan Aleviliği artık tartışılmaz gerçek olgularla anlamak ve bilmek gerekiyor.