Profil Yayıncılık
320
Gazeteci yazar Marina Benjamin, Ortadoğu kökenli ailesinin egzotik geleneklerinin ve yaşam tarzının kendisine yabancı olduğunu hissederek büyüdü Londra’da. Anne ve anneannesinin aralarında evde konuştukları dil olan Arapça’yı öğrenmeyi reddetmiş ve geleneksel Arap yemeklerinin yerine hamburger ve birayı tercih etmişti. Fakat birkaç yıl önce kendi çocuğunu dünyaya getirdiği zaman, geçmişiyle arasındaki bağın yitip gitmekte olduğunu anladı. Bağdatlı Bir Yahudi Ailesinin Öyküsü’nde Benjamin, ailesinin 20. yy ilk yarısında Irak’ta yaşayan Yahudiler arasındaki tarihi içinde uzun bir yolculuğa çıkmaktadır. Benjamin’in keskin duyuları ve akıcı kalemi, hem iyi hem de kötü yönleriyle büyükannesi Regina’nın zamanındaki Bağdat’ın canlı bir tasvirini yapmaktadır. Bu kitap Yahudilerin hayatta kalmak için verdikleri savaşı anlattığı kadar “Eski Dünya’ya“ ait olan Bağdat’ın acı ve tatlı yönlerini de kapsayan bir portresini ve kökleri İslam’ın doğuşundan bin yıl öncesine uzanan ve kültürüyle Irak’ın huzurlu bir çil cennetine dönüşmesine katkısı olan renkli ve canlı Yahudi cemaatini de tasvir etmektedir. Ne var ki bu Irak ve Yahudi portresi uzaklarda kalmış bir anıdır artık.