Ayrıntı Yayınları
271
Şiddet bir kişilik özelliği midir, yoksa topluma kişi üzerinden mi yansır? Hayvanları öldürmeyi bir tür yamyamlık sayan Amazon’daki Piarolar insanları büyü yoluyla öldürmeyi yeğliyorlar. Avustralya’daki yerliler bir hayat tarzı olarak sık sık meydan kavgasına karışmadan edemiyorlar. Japonya’da âşıkların birlikte ölmesi cinsel doyumun en üst biçimi sayılıyor. Ünlü İspanyol şairi Lorca “İspanya, ölümün ulus bayramı olduğu tek ülkedir” diyerek boğa güreşinin şiddet içerdiği suçlamasına “en medeni seyir” diye şiddetle karşı çıkıyor. Uğruna şiddete başvurulmaktan çekinilmeyen “şeref” bütün Akdeniz ülkelerinin ortak özelliği... Batı merkezli uygarlığın kavramları arasında çoktan mahkûm edilen şiddet, neden siyasi muhalefet hareketlerinin başvurduğu vazgeçilmez bir araç durumunda? Avrupalı için otomobilden bir şey çalmak, birini dua ederken ya da sanat eseri seyrederken rahatsız etmekten daha ağır bir suç. Afrikalı içinse tersine... Neden? Anglosakson kökenli antropologlar tarafından yapılan bu araştırmanın; “şiddetin kol gezdiği” Türkiye’de şiddete uğrayan ve şiddet uygulayan okurların kendilerini/başkalarını anlamalarına -diğer toplumlarla paralellikler kurarak- yardımcı olacağını sanıyoruz. “Yıllardır Nuh Nebi’den kalma kitaplar ve 2. Dünya Savaşı öncesi kaynak kitaplarıyla çalışan toplumsal bilimler fakülteleri öğrencilerinin ve hatta öğreticilerinin mutlaka edinmeleri gerekir.”Nokta